Yaklaşık iki haftadır hayvanseverler dışında kimselerin ilgisini çekmeyen bir konu var ki; bir hafta daha beklemesine gönlüm razı değil. O yüzden de, yılın son yazısında size “avcıların” son marifetinden bahsedeyim istedim.
Ülkemizde sokak köpekleri zaman zaman toplatılıp ormanlık bölgelere atılıyor. Yasal değil, vicdani hiç değil ama maalesef bugün birçok ormanlık alanımız, kaderlerine terk edilen köpeklerle dolu. Sadece bir avuç hayvansever düşünüyor; “Bu canlar orada ne yer, ne içer, nerede barınır?” diye… Tabii onların da ormanlık alanlara terk edilen tüm hayvanları doyurabilmesi, hepsine yetebilmesi mümkün değil.
Ormanlarda, sokaktakinden katbekat zorlu bir ölüm/kalım savaşı veriyor köpekler. Çoğu, insanların verdikleri veya çöplerden buldukları yiyeceklerle beslenmeye alışkınken, birden kendilerini ağaçlarla çevrili, insanların olmadığı bir ortamda buluyor. Hayatta kalmak için, binlerce yıl öncesine ait güdülerini yeniden harekete geçirmeyi öğrenmeleri gerekiyor. Doğal olarak köpeklerin bir kısmı avlanmaya başlıyor. Bunu yapamayanlarsa açlıktan ölüp gidiyor.
Bu köpeklerin yaşadığı dram ortadayken, Ege Yaban Hayatı Avcılık Federasyonu Başkanı Ersin Düzyol adlı şahıs, Facebook sayfasından, bir yaban hayvanını avlamış sokak köpeğinin fotoğrafı ile birlikte şöyle bir açıklama paylaştı: “İzmir avcıları, dağlarda doğada gördüğünüz sokak köpeklerini, önünüze ve sürek avlarında çıkanları affetmeyin. Dağlar doğa yaban hayvanlarınındır, orada sokak köpeğinin işi yok. Avcı sen bilirsin işini. Yaban hayatının geleceği için görevini yap.”
Köpekleri ormanlık alanlara atan ve onları açlıktan ölmemek için avlanmaya zorlayan, insan.
Avlandılar diye kızıp, ormanlık alanlardaki tüm köpekleri vurun diyen, yine insan.
Sen ne zalimsin be insan!

***

Bu açıklama sonrası tahmin edeceğiniz üzere, ortalık karıştı. Hayvanseverler sayfalarından Düzyol’un açıklamasını paylaştı. CİMER’e yağmur gibi şikayet yağdı. HAYTAP İzmir Temsicisi Esin Önder de, suç duyurusunda bulundu.
Düzyol geçtiğimiz günlerde, Facebook’tan yaptığı katliam çağrısını silmek zorunda kaldı. Kendisi yeni bir açıklama yapmış. Demiş ki; “Paylaştığım, doğadaki köpeklerle ilgili yazımı kaldırmam devlet makamları istediği içindir. Geri adım atmak değil. Devletime, vatanıma, bayrağıma, makama saygımdandır.”
Yani zihniyet aynı. Ormanlara atılan köpeklerin vurulmasına yönelik “istek” devam ediyor. Yaban hayvanlarını “zevk” için öldüren avcılar, şimdi kalkmış, köpekler hayatta kalabilmek için “mecburiyetten” yaban hayvanı avlıyor diye onları öldürmeye kalkıyor.
Daha geçtiğimiz gün, SEHAYDER Başkanı Fevziye Özkan, sayfasından paylaştı. Seferihisar’da ormanlık alanlara yakın bölgede bir sokak köpeği, yivsiz av fişeği ile yakın mesafeden vurulup öldürülmüş. Mutlu musunuz avcılar? Bir köpek gitti. Onun belki de aç karnını doyurmak için avlayacağı hayvan da size kaldı. Şimdi gönül rahatlığıyla onu siz öldürebilirsiniz!

***

Düzyol’a katıldığım tek bir nokta var ki; ormanda, adı üstünde “sokak köpeğinin” işi yok. Onları ormana atanlar en ağır cezayı hak ediyor. Yetkililerin bu konuda, hayvan haklarını savunan STK’larla el ele verip bir çözüm yolu bulması şart. Aynı yetkililerin, zavallı köpeklerin peşine düşen avcılar için de acilen bir çözüm üretmesi gerekiyor.

***

Yılın son yazısında, güzel konulardan bahsedeyim, 2019’a dair umutlarımı paylaşayım istemiştim ama olmadı. Affedin. Yine de enseyi karartmayalım. Şimdiden hoş geldin, sefalar getirdin 2019; umarım umutların yeşerdiği, hayallerin gerçekleştiği, sevgi dolu bir yıl olursun.
Ha bir de, avcılık yasaklansın!