Milyonlarca öğrenci için yeni bir eğitim ve öğretim yılının başlama heyecanı yaklaşırken, bu süreç en çok okula ilk adımını atacak olan minikler ve onların aileleri için farklı duyguları beraberinde getiriyor. Merak, heyecan, sevinç ve bazen de endişe... İşte bu karmaşık duyguların yaşandığı okula uyum sürecinde ailelere yol göstermek amacıyla, 94. İzmir Enternasyonal Fuarı'nda anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Fuarın Gençlik Alanı'nda yer alan Mobil Çocuk Sahnesi, bu kez anne ve babaları misafir etti. İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Helin Tokmak Ammash, "Okula Uyum Süreci" başlıklı söyleşisiyle, ebeveynlerin en çok merak ettiği soruları yanıtladı ve bu kritik dönemde nasıl bir yol haritası izlemeleri gerektiğine dair paha biçilmez ipuçları verdi.
'Sakin ve kararlı olun, vedalaşmaları kısa tutun'
Uzman Dr. Sibel Helin Tokmak Ammash, sunumunun en başında, çocuğun okula uyum sürecindeki en belirleyici faktörün, ebeveynlerin kendi tutum ve davranışları olduğunun altını çizdi. Birçok anne-babanın, çocuklarından daha fazla kaygı ve stres yaşadığını belirten Dr. Tokmak Ammash, bu durumun çocuğa doğrudan yansıdığını ve uyum sürecini zorlaştırdığını ifade etti. "Kaygılı anne-baba, kendi kaygısını çocuğa da yansıtır. Eğer siz okul kapısında endişeli, tereddütlü veya üzgün bir yüz ifadesiyle çocuğunuzdan ayrılırsanız, çocuk okulu 'kötü' veya 'tehlikeli' bir yer olarak algılayabilir" diyen Ammash, ailelere sakin, kararlı ve güven verici olmalarını tavsiye etti. Bu süreçteki en önemli pratik önerilerden birinin de "vedalaşma anı" olduğunu belirten uzman doktor, "Çocuğunuzu okula bırakırken vedalaşmaları kesinlikle kısa tutun. Uzun süren sarılmalar, 'beni bırakma' yalvarmaları karşısında tereddüt etmeniz, geri dönmeniz, çocuğun süreci yönetmesini zorlaştırır. Kararlı ve istikrarlı olun. Ona güvendiğinizi hissettirin ve okul çıkışında onu alacağınızı net bir şekilde belirtin. Bu süreçte sabır ve sakinlik, sizin ve çocuğunuzun en önemli destek unsurlarıdır" şeklinde konuştu.
Ağlayan çocuğu suçlamayın, duygularını kabul edin
Okula yeni başlayan çocukların ilk günlerde ağlamasının, anneden ayrılmak istememesinin veya okula karşı bir isteksizlik göstermesinin son derece normal ve beklenen bir durum olduğunu hatırlatan Dr. Sibel Helin Tokmak Ammash, bu gibi durumlarda ailelerin asla çocuğu suçlayıcı veya yargılayıcı bir dil kullanmaması gerektiğini vurguladı. "Neden ağlıyorsun?", "Ağlayacak ne var?", "Bak arkadaşların hiç ağlamıyor" gibi ifadelerin, çocuğun kendini daha kötü hissetmesine ve anlaşılamadığını düşünmesine neden olacağını belirten Ammash, bunun yerine çocuğun duygularını kabul etmenin ve ona güven vermenin süreci kolaylaştıracağını söyledi. "Anlıyorum, benden ayrılmak seni üzüyor olabilir, biraz endişelenmen çok normal. Ama burası güvenli bir yer ve öğretmenlerin, yeni arkadaşların seninle olacak. Ben de gün sonunda seni buradan alacağım" gibi yatıştırıcı ve güven veren cümlelerin, çocuğun kaygısını azaltmada çok daha etkili olacağını ifade etti.
Okul ve aile iş birliği kritik önemde
Uyum sürecinin başarılı bir şekilde atlatılmasında, aile ile okul arasındaki iş birliğinin de hayati bir rol oynadığını dile getiren Dr. Sibel Helin Tokmak Ammash, öğretmenlerle kurulacak sağlıklı bir iletişimin önemine dikkat çekti. "İlk günlerde, velilerin çocuklarıyla birlikte okula gelmesi, bir süre sınıfta onunla birlikte kalması ve sonrasında öğretmenlerle iş birliği yaparak çocuğun sınıfta kademeli olarak yalnız kalmasının desteklenmesi önemlidir" diyen Ammash, bu sürecin her çocuk için farklı işleyebileceğini ve öğretmenin yönlendirmelerine güvenmek gerektiğini belirtti. Ayrıca, okul kurallarının evde de çocuğa tutarlı bir şekilde hatırlatılmasının, okulda bir düzen ve güven ortamının oluşmasına katkı sağlayacağını da sözlerine ekledi. Çocuğun okulda öğrendiklerini evde pekiştirmek, okul hayatı hakkında onunla sohbet etmek, ancak bunu bir sorgulama havasında yapmamak da ailelere düşen önemli görevler arasında.
Eve dönüşte sorgulamayın, devamsızlığa izin vermeyin
Söyleşide, velilere günlük yaşamda kolayca uygulayabilecekleri pratik öneriler de sunuldu. Dr. Tokmak Ammash, "Çocuğunuz okuldan döndüğünde onu soru yağmuruna tutmayın. 'Bugün ne yaptın?', 'Öğretmenin ne anlattı?', 'Kimlerle oynadın?' gibi sorularla onu sıkboğaz etmek yerine, kendi isteğiyle anlatacaklarını sabırla ve dikkatle dinleyin" uyarısında bulundu. İlk günlerde yaşanabilecek isteksizliğin ve "okula gitmek istemiyorum" direncinin zamanla azalacağını belirten uzman, bu noktada ailelerin kararlı bir tutum sergileyerek devamsızlık yaptırmamaya özen göstermesi gerektiğini, çünkü bir gün bile devamsızlığın, ertesi gün okula adaptasyonu daha da zorlaştırabileceğini paylaştı. Söyleşinin sonunda ebeveynler de kendi yaşadıkları deneyimleri paylaşarak, merak ettikleri konularda doğrudan uzmandan bilgi alma fırsatı buldular.