Belki duymuşsunuzdur 6 Ocak Pazartesi günü Menemen’de feci bir kazada 13 yaşındaki bir kız çocuğumuz; Rojin Yakıt yaşamını yitirdi.

İçim parçalanarak izlediğim kaza görüntülerine göre; caddenin kenarında kaldırımda yürüyen çocuğumuz önüne çıkan küçük köpeğin havlamasıyla irkiliyor. O anda yakın mesafede, kapalı yerde tutulan bir başka köpek ise, sokaktaki köpeğe havlıyor. Korkan kızımız maalesef kendini caddeye atıveriyor ve bu sırada hızla gelen arabanın altında kalıyor.

Ailesinin, sevenlerinin üzüntüsünü, kaybının büyüklüğünü tahmin dahi edemeyiz. Kızımıza rahmet, ailesine ise sabır ve başsağlığı diliyorum.

Kaza bu, adı üstünde… Maalesef yaşam denilen bu garip döngünün içinde öngörülemeyen, aniden oluveren ve felaketle sonuçlanan olaylar da var. Keşke hiç yaşanmasalar, keşke ve özellikle de çocuklarımız hep güvende olsa… Yaşamın adaletsizliği en çok da çocuklar ve masumlar zarar görünce ortaya çıkıp, tüm zalimliği ile karşımızda dikiliyor.

***

Bu olayı yazıp yazmamakta kararsızdım. Sonuçta ortada feci bir kaza, yaşamını yitiren bir kız çocuğu var. Ancak bu kazadan sonra maalesef korkulan başa geldi ve köpekler baş suçlu ilan edildi. Video görüntülerine rağmen olay “sokak köpeklerinin saldırdığı…” şeklinde lanse edildi.

Sosyal medyada bölgedeki tüm köpekleri öldürmekten bahseden birçok insan türedi.

Kaza sonrası, bir felaketin başka bir felaketle sonuçlanmaması için hayvan hakları savunucuları hızla harekete geçti. Bölgedeki yaklaşık 40 köpek bir an önce kısırlaştırılmaları için Seyrek’e aldırıldı.

Hayvanseverler iyi niyetli bir hamle yaptı ama sonrasında Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy çıktı “Şikayet edilen köpekleri topluyoruz. Yasa gereği toplamamız yasak olmasına rağmen, toplayacağız çünkü saldırı var” dedi. Ortalık karıştı.

Küpeli, uysal, esnafın mahallelinin baktığı köpeklerin bile toplandığı iddiaları var.

Hal böyle olunca, olaya farklı bir açıdan yaklaşmak adına kaleme sarıldım.

  • Sosyal medyada cadı avı başlatanlara: Onlarca köpeği katletmek kanayan yaraları kapatabilir mi? Şiddet ve vahşet kaybı geri getirebilir mi?

  • Başkan Aksoy’a: Bir belediye yasalara aykırı olduğunu bile bile köpekleri toplayabilir mi? Diyelim ki topladı; Menemen’de sokak köpeği nüfusu çok fazla. Toplanan hayvanlar nereye götürülecek? Akıbetleri ne olacak?

  • Belediyeye gelen şikayetlerin doğruluğu araştırılıyor mu? Biliyoruz ki sırf mahallesinde köpek istemediği için “saldırıyorlar” diye yalandan şikayet eden çok insan var…

  • İnsanlar konuşur, kediler miyavlar, köpekler havlar. Köpeklerin havlaması saldırı ile eş tutulabilir mi? Çözüm; havlayan her köpeği öldürmek veya barınağa kapatmak mı?

***

Köpekleri toplayarak, zehirleyerek, bakımevlerinde ömür boyu hapsederek, sayıları çok çoğaldı deyip ormanlara veya başka ilçelerin sınırlarına atarak sorunu çözemezsiniz. Bu tip, insani olmaktan uzak uygulamalar zaten fi tarihinden beri yapılıyor ve hiçbir sorunu çözemediği gibi, yaşam hakkı ihlal ediliyor.

İnsanın hayvandan, hayvanın insandan korkmadığı, hayvan ve doğa bilincinin geliştiği bir toplum olsak zaten insani çözümleri çoktan üretip hayata geçirmiştik.

Örneğin; kısırlaştırma konusunu ele alalım. Hayvanseverler olarak; eşzamanlı kısırlaştırmalarla kentlerimizdeki hayvan popülasyonunun kontrollü hale getirilmesi gerektiğini yıllardır söylüyoruz.

Bunu yapabilsek; üretimi ve satışı yasaklasak, üstüne de insanların hayvanlarını sokağa terk etmelerinin önüne geçsek, zaten 10 yıl içinde sokakta sahipsiz hayvan kalmayacak.

Bununla ilgili her platformda mücadele veriyoruz. Ancak bunca çabaya rağmen bir arpa boyu mesafe alınamıyor.

Yaşanan olaylar sonrasında, ortalığı ateşe vermek yerine gereken dersi çıkarıp, vicdanımızı ve sağduyumuzu kaybetmeden adım atmalıyız.