Futbolu ne kadar sevsen de bazen gözün görmüyor. Yaşanan olaylar ve üzüntüler sevginin önüne geçebiliyor. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan derbide kalp krizi geçirip hayatını kaybeden Koray Şener için ağladı futbol dünyası.
Tribünden destek verdiği takımının heyecanına kalbi dayanmadı. Kim bilir ne umutlarla, ne farklı düşüncelerle geldi o maça... Nerede başladı, nerede bitti?
Ama bir başka duran kalp daha vardı atamayan. Bu kez tribünde değil sahada işlevini yitiren. Denizli Sarayköspor'un oyuncusu Ebenezer Mawoyek... O da ekmek parası için Nijerya'dan kalkıp geldiği Denizli'de futbol oynarken son nefesini verdi. Daha 23 yaşındaydı Mawoyek... Yeşilköyspor-Sarayköyspor maçının 35'inci dakikasında sahada kalp krizi geçiren forvet hastanede yaşamını yitirdi. Üzüldük bitti. Tıpkı Koray Şener gibi...
Koray'a yapabileceğimiz bir şey yoktu. Peki Mawoyek için?
Amatör maçlarda forma giyebilmek için sağlık ocağı ve aile hekimlerinden alınacak rapor yeterli oluyor. Tabii ki onlar da kan testi ve genel muaynesini yapıp raporu veriyordur ayrı konu. Üzerine de hastaneden alınacak bir EKG raporu. Buraya kadar normal gibi görünüyor.
Fakat Türkiye'de ahbap-çavuş ilişkilerinin ayyukta olduğu dönemde sistem ne kadar sağlıklı işleyecek? Ya da ne kadar sağlıksız işleyecek?
Profesyonel liglerde benzer durumlar yaşandı. Kalbinden rahatsız futbolculardan hala sahada olanlar var. Ancak Ebenezer Mawoyek'in durumu farklı... Kriz geçirecek kadar kalbinden rahatsız futbolcunun sahada ne işi var? Raporu verenler, göz yumanlar genç oyuncunun ölümünde pay sahibidir. Bakalım soruşturmanın ucu nereye varacak? Bu olay ne ilk, ne de son olacak. Fakat önlem alınmazsa daha çok Ebenezer Mawoyek'ler ya da Türk oyuncular sahada canını verecek. Elinizi kalbinize koyun iyi düşünün. Lütfen!