Bişey dicem... Hani Arda Turan, Berkay'ın eşine laf söylemişti. Sonra Berkay gelip hesap sorunca kafayla burnunu dağıtmıştı. Sonra hızını alamayıp hastaneye gidip silahı kendi kafasına dayamıştı. Ardından eşler konuştu, “Mahkemelerde hesaplaşıcaz” denildi. Televizyonlarda psikologlar tartıştı. Gazetelerde köşeler yazıldı. Spor tarafından baktık olmadı. Magazinciler olaya el attı yine yetmedi. Bu arada Arda'nın bebeği dünyaya geldi. (Allah analı-babalı büyütsün)
Falan filan İnter-Milan... Bir baktık ortalıktan herkes kayboldu.
Yani Türkiye'de bir olaya müdahil oldum diye üzülmeyin. O kadar balık hafızalıyız ki... Bir daha ki olaya kadar kimse bir şey hatırlamaz.
Ne oldu?
Tarihi para cezası veren Başakşehir kulübünde kahramanımız takır takır topunu oynuyor. Önemli olan şampiyonluk. Peki yanındaki değerli atarlı oyuncumuz Burak Yılmaz?
O şu an kulübünün gündemini meşgul ediyor.
Daha önce alacakları için Trabzonspor'u TFF'ye şikayet etti, kadro dışı kaldı. Fakat o da çabuk unutuldu takıma döndü. Devamı zaten belli... Oyundan alındıktan sonra taraftara gösterdiği tepki efsaneydi. Şimdi ise yine kadro dışı bırakılmış.
Değişen bir şey olacak mı?
Hayır tabii ki... Kimse bu adamların “Asın-kesin-bitirin” demiyor. Ancak insanları salak yerine kimse koymasın. “Parası ve şöhreti olan Türkiye'de istediğini yapar ve örter” zihniyeti ortadan kalksın. Bu ikilinin yaptığı ilk hatayı başımızın üstünde taşırız. Herkes de yapıcı olmak için elini taşın altına koyar. Fakat milli oyuncularımızın vukuatları için ayrı bir sayfa hazırlamak gerekli. Bugünü bir köşeye not olarak yazıyorum. Bakalım ikiliden hangisi daha önce tekrar gündeme gelecek. Geçmişteki hataları için uygulanamayan yaptırımlarına sorumuz ise aynı olacak: “Sahi ne oldu o iş?”