Yaklaşık 1 yıldır ev sahibi olarak kullandığı Buca İlçe Stadı'nda rakipleri sahaya dar eden Altay, Atatürk Stadı'nda tökezlemeye devam ediyor. Gölcük beraberliğinin ardından dün de Ankara Demir'le yenişemeyen siyah beyazlıların neden yıldızı Atatürk Stadı'yla barışmıyor?Cevap çok basit. Bin kişilik kemikleşmiş taraftar grubuyla küçük Buca İlçe Stadı'nda muhteşem bir atmosfer yaratan, rakibi baskı altına alan siyah beyazlı taraftarlar, 40 bin kişilik Atatürk'te aynı havayı yakalayamıyor. Buca İlçe'deki savaşan, mücadele eden futbolcular, emektar statta aynı odaklanmayı yaşayamıyor. Bu ligde zaten dövüşmeyene ekmek yok. Murat Uluç, Halil ve Abdülkadir gibi yetenekli isimleri, arkadan mücadelesiyle destekleyen isimler olmayınca Atatürk Stadı'nda kazanmakta zorlanan bir Altay çıkıyor. Sahadaki futbola dönecek olursak; Galatasaray'ın 2011-13 yılları arsında Fatih Terim'le başarıdan başarıya koştuğu 4-4-2 sistemini uyguladı Teknik Direktör Cüneyt Biçer. O sistemde orta sahanın göbeğindeki iki ismin görevi kritikti. Selçuk ve Melo. Bu ikili GS'nin o dönemki ilk şampiyonluğunda 10'ar golle büyük katkı sağlamış, çift yönlü oynamanın gerekliliğini göstermişti. Altay'da orta sahanın maestrosu Halil Karataş'ı mücadele gücüyle önceki haftalarda rahatlatan Atakan sahada yoktu. E o olmayınca da Halil, Melo'sunu arayan Selçuk İnan gibi hep aksadı. Teknik Direktör Cüneyt Biçer son haftalardaki beraberlik silsilesinin faturasını takımın en zayıf halkası Atakan'a kesti ve yerine Altınordu'yla ligde 1 dakika bile oynamayan Muhammed Emel'i sahaya sürdü. Havanın kapalılığından mıdır nedir de bir türlü Muhammed'i sahada göremedik;kayboldu gitti sahada. Yiğit, Hayrullah ve Halil 2 yıldır tanıdığımız standardındaydı ama mücadele gücü eksikti işte. İlk yarıda kötü oynarken Abdülkadir'in golüyle öne geçen İzmir ekibinde futbolcular ve taraftar maçın 45 dakika olduğunu düşündü. 2.devre, daha futbolseverler çayını alıp yeni tribüne dönmüştü ki Ankara Demir, 2. yarının hemen başında beraberliği yakaladı. Dedik ya Altay'ın hep bir itici güce, mücadele ateşini yakacak bir taraftara ihtiyacı vardı. Bir anlık rahatlama pahalıya patladı. Son dakikalarda ataklar sıklaşsa da biri Furkan biri Necdet'le 2 net penaltı çalınmadı. Eğer Buca İlçe Stadı'nda olsaydı maç, hakem taraftarın baskısıyla, ilk pozisyona penaltı vermemenin mahçubiyetiyle ikinciyi mutlaka çalardı. Siyah beyazlılar eğer şampiyonluk ya da Play Off'u istiyorsa mutlaka adam ettiği, bakımı için büyük emek sarfettiği Buca İlçe'ye geri dönmeli. Yoksa son yıllarda üst üste küme düşme hatıraları bulunduran Atatürk Stadı, Altay için yeni bir hüsrana gebe olabilir. Bir kaç cümlede bir türlü hazır hale gelemeyen İbrahim Akın'la ilgili sarfetmek lazım. Temmuz ayında bir tay alsan, 7 ayda pistte koşacak hale getirirsin. Bu ligde fark yaratacak yetenekte olan İbrahim'i bir türlü hazırlayamayan teknik heyet çıkıp açıklamalı oyuncudaki sorun ne?Son Tekirdağ maçında attığı golle morallenen deneyimli oyuncuyu Ankara Demir maçında kazanmak varken, son 5 dakika oyuna sürmek onu kaybetmek değildir de nedir?