Güliz Yıldız ZEREN/Özel - Dünyada her yıl ortalama 236 bin kişi, Türkiye’de ise 900’den fazla kişi boğulma nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Temmuz ayında yayımladığı raporda; 10 yılda boğulma nedeniyle 2,5 milyondan fazla ölümün yaşandığını, yoksulluk ile boğulma vakaları arasında doğrudan bir ilişki olduğunu açıkladı. Boğulma vakalarının yüzde 90’ının düşük ve orta gelirli ülkelerde olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de de AFAD, Emniyet Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri boğulma konusunda farkındalık yaratmak amacıyla uyarıcı açıklamalarda bulundu.
1 Haziran-15 ağustos tarihleri arasında çoğu çocuk olmak üzere 100’ü aşkın kişi boğulma nedeniyle hayatını kaybetti. Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği (AAHD) Başkanı Dr. Turhan Sofuoğlu, boğulma olaylarına karşı alınacak önlemler hakkında bilgi verirken sorunun çözümünde ‘eğitim’ vurgusunda bulundu. Dünyada iklim açısından sıcak ve ekonomik açıdan da yoksul ülkelerde boğulma olaylarının en çok yaşandığını ifade eden Dr. Sofuoğlu, “Türkiye’de denize kıyısı olan bölgeler haricinde; Doğu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde de boğulma olayları yaz aylarında sık yaşanıyor. Boğulma ile sosyo-ekonomik durum arasında doğrudan bir bağlantı var. Ne kadar yoksulsak o kadar boğuluyoruz!" dedi.
“Boğulma Ölümcül Bir Halk Sağlığı Sorunudur”
DSÖ’nün Dünya Boğulmayı Önleme Günü Raporu’nda boğulma olaylarının önlenmesi ile ilgili olarak atılacak en önemli adımın okul öncesi eğitim ve erken yaş yüzme eğitimleri vurgusunda bulunduğuna dikkat çeken AAHD Başkanı Dr. Sofuoğlu, “DSÖ raporunda, en çok çocukların boğulma nedeniyle hayatını kaybettiği, 1-4 yaş ve 5-9 yaş aralığındaki çocuklarda boğulma vakalarının sıklıkla görüldüğüne dikkat çekiliyor. DSÖ Raporu’nda ayrıca “boğulma yeterince takdir edilmeyen ancak ölümcül bir halk sağlığı sorunudur” tespitinde bulunuyor. Ülkelere boğulmayla mücadelede etkin çözümler sunan DSÖ, eğitime küresel yatırım yapılması gerektiğine işaret ediyor” açıklamasında bulundu.
DSÖ Küresel Ölçekte Kreş Yatırımına Dikkat Çekti!
DSÖ’nün ülkelere boğulmayla ilgili etkili çözümler sunduğunu ve boğulmayı önlemek amacıyla yapılacak olan yatırımlara dikkat çekildiğine işaret eden Dr. Sofuoğlu, “DSÖ, 2050 yılına kadar okul öncesi yaştaki çocuklar için küresel ölçekte kreş yatırımı yapmanın ve okul çağındaki çocuklara temel yüzme becerilerini öğretmenin, milyonlarca hayatı nasıl koruyabileceğine vurgu yaptı. Sadece bu iki alana küresel ölçekte yatırım yapılarak 774 binden fazla çocuğun hayatının kurtarabileceğini, 1 milyona yakın ölümcül olmayan boğulmanın önleyebileceğini ve boğulan 178 bin kurban için ciddi ve yaşamı sınırlayıcı yaralanmaların önleyebileceği belirtiliyor. Ayrıca bu yatırımların düşük ve orta gelirli ülkelerde 400 milyar doları aşabilecek ekonomik kaybı önleyebileceği ve yatırılan her bir dolar karşılığında yaklaşık 9 dolarlık kümülatif fayda sağlanabileceğinin de altı çiziliyor” diye konuştu.
Erken Yaş Yüzme Eğitimi Şart!
Dr. Sofuoğlu, “Bu yıl ülkemizde de sıcakların başlamasıyla Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu bölgeleri başta olmak üzere birçok yerden boğulma vakaları nedeniyle ölüm haberlerini işittik. İçerisinde bulunduğumuz çağda hala bu olayların fazlaca yaşanması çok üzücüdür. Çocukların, boğulma riski olmayan su alanlarına girişleri kontrollü bir şekilde sağlanmalıdır. Gözlerden uzak yerlerde suya girmeleri önlenmelidir. Bu konuda farkındalık çalışmaları acilen artırılmalı, erken yaş yüzme eğitimi verilmelidir. İlk yardım ve sudan kurtarma eğitimleri online olarak da verilmeli, plajlarda can kurtarma ekiplerinin eğitimli kişilerden oluşmasına dikkat edilmelidir. Engelli bireyler arasında da boğulma vakaları oldukça fazla yaşanıyor. Bu nedenle engelli bireylere de yüzme eğitimi mutlaka verilmelidir. İlk yardım alanında eğitimleri her yaştan vatandaşın almasının önemlidir. Online ilk yardım eğitimleri başlatılmalı ve bu sayede çok sayıda vatandaşın bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır” dedi.
Lübnan’da Boğulan Kişiye Dronla Can Simidi Götürülüyor!
Son yıllarda ülkelerin teknolojik alanda ilk yardım konusunda da projeler ürettiklerine dikkat çeken Sofuoğlu şunları söyledi: “Son yıllarda teknoloji ile cankurtaran hizmetleri verilen ülkeler var. Lübnan’da dronun altına can simidini bağlanarak, denizde boğulan kişinin üstüne can simidi bırakılıyor. Suda boğulmalarda mümkünse sopa ile çekmek arkadan boyundan tutarak taşımak gerekir ki kurtaran kişinin hayatı riske girmesin. Kalp masajı ve suni teneffüs yapılması önemlidir. Hızlı müdahale edilmesi gerekmektedir. Her birey ilk yardım eğitimi almanın önemini kavramalı bu konuda adım atmalıdır.”
Türkiye İlk Yardım Alanında Daha Çok Yol Kat Etmeli!
“Türkiye acil afetler ve ilk yardım konularında ne yazık ki günümüzde hala çok zayıf kalıyor” diyen Dr. Sofuoğlu şöyle konuştu: “AAHD olarak acil afet yönetimi ve ilk yardım alanında çalışmalar yürüterek toplumda farkındalık oluşturmaya, çeşitli AB projelerinde yer almaya gayret gösteriyoruz. Dünya teknolojik önlemler alarak insan hayatını korumaya yönelik çalışırken, bizim ülkemizde hala 112 acil servis aranıyor, ekip gelmesi bekleniyor. İnternet ve yapay zekanın etkin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Herkesin cebinde bir akıllı telefon var. Acil durumlarda 112 Acil Servisi’nin online olarak da hizmet vermesi önerisini sunuyoruz. Kaza anında olay yerine 112 ekibi gelene kadar, online ilk yardım desteği orada bulunan olay yerinde olan kişilere verilmelidir. 112 Acil Servis arama kurtarma ekiplerinin çağa ayak uydurmaları zaruridir. İlk yardım konusunda video görsellerle kamuoyunda farkındalık oluşturulmalıdır 112 ekipleriyle görüntülü görüşme başlatılmalı, zaman kazanılmalı, acil yardımlar daha aktif hale getirilmelidir. Ülkemizde ‘alo acil yardım’ çağı bitti, artık akıllı telefonlar herkesin elinde var ve yardım etmek de istemek de daha kolay hale geldi! 112’de Görüntülü Acil Yardım Destek Projesi hayata geçirilmelidir. Konum atma dönemi başlamalı, adres verme dönemi bitmelidir.”
