Ne bekası kardeşim?

Söylüyorsun da kendin inanıyor musun acaba?

Efendim “Türkiye’de Beka sorunu” varmış.

Cumhur İttifakı dışında kalan herkes, tü kaka…

Ya PKK ya FETÖ'cü…

Türkiye gibi koskocaman ve kadim bir ülkeye hakarettir bu.

Altı üstü yerel seçime gidiliyor..

Biz sadece; üreten, üretime katkı koyan bir belediyeci istiyoruz.

İpi sapı; merkezde, trafikte küfür etmemek istiyoruz.

Biz başı sonu, suyumuz temiz gelsin ortalık temiz olsun istiyoruz…

Altı üstü; kültür sanat merkezlerinden bol bol istiyoruz.

Her ilçede bir tiyatro salonu olsun içi de dolu olsun istiyoruz.

Altı üstü; insanların rahat yaşadığı yeni toplu ulaşım çözümleri istiyoruz.

Başı sonu; çocuklarımızın eksik kalan eğitimlerine modern teknolojik destekler istiyoruz.

Sağlıkta, sanatta, sporda bunları uygulayacak ortamlar, güvenli ve temiz bir kent istiyoruz.

Kırsalda çiftçinin desteklenmesini istiyoruz…

Toplasan 10 ya da 15 maddedir…

Ne bekası?

Hangi muhalefet partisi ülkeyi yıkmak istiyor…

Kimin ağzından silahlı propaganda çağrısı duydunuz?

Hangi lider “Böyle olmaz, ayrışalım” dedi?

Kim “Bu cennet yurdu talan edelim, sınırlarını yeniden çizelim” dedi?

Hangi muhalefet lideri veya desteklediği grup çıkıp; “Gelin memleketi Amerika’ya Rusya’ya ıvır zıvıra teslim edelim” dedi?

İzmir’de Bayraklı’da 50 kişi toplandı CHP seçim bürosunu bastı.

Yetmedi geçen gün kurşunladılar.

Olmadı sosyal medyadan hücum…

Kim muhalefetse ana avrat sövmeler, memleketi sattınız iddiaları…

Cahil, cühela sürüsü, karşı fikre tahammülü olmayanlar, vatan, millet, Sakarya gazını almış, ağızlarında bir beka sorunu…

Kardeşim burası Türkiye Cumhuriyeti…

Öyle bir sıkı da yıkılacak bekası yok…

Bunca yıl, çalanı, çırpanı, tırpanı götürücüleri gördü…

Kravatlı vatan hainlerini de gördü…

Burası Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’sidir…

Burası dedelerimizin anlı şanlı kanlarıyla sulanmış, vatan toprağıdır.

Korkma Türkiye…

Hiçbir beka sorunu yoktur…

Varsa koltuklarını koltuk bekası vardır ki;

Ona da halk karar verir…

Koltuk kimsenin babasının malı değildir.

Bu sadece siyasi çaresizliğin söylemidir…

Aynı sınırlar içerisinde herkes kardeştir, vatandaştır…

Herkes bu vatanın evladıdır…

Ne bekası?

Neyin bekası?

İşte bunu düşünmek ve dahi seçim silahı yapmak bile rezalettir.

Biz; altı üstü belediye seçimi sonunda insan gibi insanların, kentlerimizi ilçelerimizi yönetmesini istiyoruz…

İşte bu kadar…

***

Bayan Çalkaya

Balçova’da Mehmet Ali Çalkaya başkanın adaylığı düşürüldü malum…

Onun adaylığı düşürülünce, yerine eşi Fatma Hanım gösterildi…

Doğrusu; göstermelik başkan olacağını düşünenler oldu.

Bunlardan biri de benim…

“Bayan Çalkaya, başkan olacak, ilçeyi yine M.Ali Başkan yönetecek”

Formülün bu olduğunu sanıyordum…

Balçova Belediyesi Basın Danışmanı arkadaşım Ömer Anar ile konuştum.

Hepimiz M.Ali Çalkaya’yı tanırız da Ömer yıllardır beraber…

Anlattığına göre; “M.Ali başkan, bırak belediyeyi yönhetmeyi, kapıdan içeri girmez” dedi.

Çok iddialıydı..

Bir çok kişinin beklentisel formülüne karşı çıkıyor Ömer…

Olabilir… M.Ali Çalkaya’yı tanıyanlar yapacağını bilir…

***

Neden yalnızlar

Bana göre bütün belediye başkan adayları yalnız..

Etraflarındaki 20 kişilik kemik ekipler dışında, kendileri var.

Vatandaş işinde gücünde…

Zaten ekonomik problemlerden dolayı isyanda.

Başkan adaylarının yalnızlığının sebebi partileri.

Hem Cumhur hem Millet ittifakı, meclis üyesi listelerinde, büyük fiyasko, büyük hatalar yaptılar...

Listelerde amca-yeğen dayı, bizim oğlan, senin oğlan savaşı oldu.

Böylelikle alt yapıda, sokakta mücadele etmiş partililer dışlandı.

Kimse başkan adaylarını tanımıyor…

Arada mahalleliyi tanıyan, esnafı tanıyan kimse yok.

Zaten bezmiş millet çok belli…

CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’i Cumartesi günü Manisa’da gördüm.

Kalabalık ana caddede, 20 partiliyle birlikte geziyordu.

Esnafı ziyaret ediyordu…

Pek kimse de tınlamadı doğrusu…

Millet siyasetten bıkmış birader…

Bir de adam kayırmacılık ayrıştırmacılık olunca, baştan sona küsmüş millet…

Bu yüzden yalnızlar…


***

Ayla

Ayla diye bir film yapmışlar…

Baştan sıkıldım…

Kore’de savaşan Türk subayları kimsesiz bir kızı evlat ediniyorlar.

Kaçak köçek askeri birliğin içerisinde bakıyorlar…

Savaş bitince de mecburen ayrılıyorlar.

Ayla, bizim subaya baba diyor.

Ayrılık 46 yıl kadar sürüyor…

Bunu anlatıyor…

Sonradan sardı film…

Ne ağladım arkadaş bu yaşta…

Neyse film bitti, sosyal medyada bir aforizma çarptı gözüme..

Şöyle diyor: “69 yıl önce kurtardığımız Kore, bugün katlanabilir telefon yapıyor,

Bizimkiler hıyar satıyor….

Gel de sinir olma şimdi…”

***

DELİ ZİYA: “13 Bin lira maaş için trilyon harcamanın matematiği nedir?”