Haber / Tuğçe YERDELEN

Şanlıurfa’da doğup büyüdükten sonra, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği okumak için İzmir’e gelen Nuti Yerlitaş, ekonomik sıkıntılar nedeniyle okulunu dondurmak zorunda kaldı. Çalışmak istediğinde iş bulmakta zorlandığını ve İstanbul’da sahne sanatçısı olduğunu anlatan Yerlitaş, bugün Drag Queen olarak tanınıyor.

LGBTİ+ aktivisti de olan Yerlitaş, “Trans insanlara ve LGBTİ+ bireylere ne yazıkki iş olanağı sunulmuyor. LGBTİ+ bireylerin ülkemizde yaşadığı sorunlardan birisi bizi görmezden gelmeleridir. Sorunları aşmak için öncelikle nefret dilinin yok edilmesi gerekiyor. Sadece LGBTİ+ bireylere değil, kadınlara ve hayvanlara da ateş püskürülüyor” diyor.

'CİNSİYETİN BEDENLE İLGİSİ YOK'

“LGBTİ+ aktivistiyim” diyen Nuti Yerlitaş, “Yaşamım için doğru olanı savunuyorum. Olması gerekeni insanlara hatırlatıyorum. Operasyon geçirmesem bile, yüzümde dolgu olmasa da, göğsüm olmasa da kendimi kadın gibi hissediyorum. Cinsiyetin ya da hislerin bedenle ilgisi yok” ifadelerini kullandı. Baskıcı bir ailede büyümediğini ifade eden Nuti Yerlitaş, ailesinin Şanlıurfalı olmasına rağmen, ileri görüşlü olduklarını ve ailesinden baskı görmediğini anlattı.

'NEFRET DİLİ YOK EDİLMELİ'

LGBTİ+ bireylerin ülkemizde yaşadığı sorunlardan birisinin “görmezden gelme” olduğunu belirten Nuti Yerlitaş, “Bilinçli bir şekilde bizi istememe durumu, ne yazık ki var. Sadece LGBTİ+ bireylere değil, kadınlara ve hayvanlara da ateş püskürülüyor. Bu sorunları aşmak için öncelikle nefret dilinin yok edilmesi gerekiyor. Ayaklarımın üstünde duruyorum ve bizi kabul etmeyen insanları önemsemiyorum. Tamamen acınası durumda olduğumuzu düşünmüyorum ve o gözle bakmıyorum. Genellikle haberlerde kullanılan acı dili de kabul etmiyorum. En sonunda iyi yerlere varacağımızı düşünüyorum. Mücadele ediyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz“ diye konuştu.

DOĞRU YOLLAR AÇILMALI

LGBTİ+ bireylerin özellikle iş konusunda büyük zorluklar yaşadıklarını ifade eden Nuti Yerlitaş, kısıtlı bir alanda çalışabildiklerini söyledi. Yerlitaş, “LGBTİ+ bireylerin iş alanlarını gasp etmek yerine, doğru yollar açılmalı. Biz de vergi verip bu ülkede yaşayan insanlarız. Vergiye gelince ayrım yok ancak yaşama gelince büyük bir ayrım var. Trans insanlara ve LGBTİ+ bireylere iş olanağı sunulmuyor. Elbette translara ve LGBTİ+ bireylere iş imkanı sağlayanlar var. Ancak iş imkanı sağlayanların sayısı çok az. İş konusunda ne yazık ki çok küçük bir alan var” dedi.

Cinsiyet kimliği ne olursa olsun tüm insanların eşit haklara sahip olduğunun altını çizen Yerlitaş, LGBTİ+ bireylerin eğitim, barınma, çalışma ve sağlık haklarına erişimlerinin daha kapsayıcı olması gerektiğini belirtti. Herkesin yaşama ve güvenlik hakkı olduğunu söyleyen Yerlitaş, Türkiye’de LGBTİ+ bireylerin hayatın her alanında problemlerle karşılaştığını ve yurtdışına gitmek zorunda kaldıklarını kaydetti.

DAHA İYİ BİR YAŞAM İÇİN

Toplumsal cinsiyet normlarına uymayı reddedenlerin genellikle ekonomik ve sosyal olarak dışlandığını ifade eden Yerlitaş, LGBTİ+ bireylerin hayatlarına saygı duyarak sorunlara karşı çözüm üretilmesi gerektiğini dile getirdi. Nuti Yerlitaş, “Trans bireyler için hormonlara ulaşımdan tutun, psikolojik desteğe kadar birçok alanda uzman kişiler ilgilenmeli. Hayatı kolaylaştırmak için gerekli birimler kurmalı. İş ve daha iyi bir yaşam için LGBTİ+ bireyler yurtdışına gidiyor. Benim de aklıma yurtdışına gitmek geldi fakat ben ülkemi seviyorum. Bazı insanlar yurtdışına gitmeyi ‘pes edip gittiler’ şeklinde algılıyor. Bu görüşü de saygı ile karşılıyorum. Lakin ben Türkiye’de yaşamayı tercih ediyorum. Ülkemizi değiştirip, dönüştüreceğime inanıyorum” açıklamasında bulundu.

Türkiye'nin ilk Dark Queen'i Huysuz Virjin

Drag Queen, sahne şovu ve sahne sanatı olarak tanımlanır. Drag Queen’ler kadın cinsiyetine göre kıyafetler giyer. Renkli, pastel tonları ve abartılı  makyajlarıyla dikkat çeken Drag Queen’ler  sahnede şarkı söyleyip, dans ederler. Dramatik veya hicivsel bir etki yaratırlar. Ülkemizin ilk Drag Queen’i Huysuz Virjin’dir. Drag Queen’in tarihi ise 27 Haziran 1969 yılına dayanır. Dünyanın her yerinde düzenlenen onur yürüyüşlerinde sembolik bir öneme sahip olan Drag Queen’ler, şiddet gören  LGBTİ+ bireylerin haklarını da savunmuşlardır.

Bu yayın Hollanda Büyükelçiliği İnsan Hakları hibe programı desteğiyle yürütülen ‘Kadın ve LGBTİ+ Odaklı Şiddete Karşı İletişim Projesi-NAR Projesi’ kapsamında hazırlanmıştır. Bu yayının içeriğinden yalnızca 9 Eylül Gazetesi sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.