Haber / Didar DEMİRCİ

ABD'nin New York kentinde, 8 Mart 1957 tarihinde, bir tekstil fabrikasında grev yapan işçilere polisin saldırması, çalışanların fabrikaya kilitlenmesi, ardından çıkan yangında, kurulan barikatlar nedeniyle kaçamadıkları için 120 kadın işçinin ölmesiyle sonuçlanan olayın üzerinden 165 yıl geçti. Ancak, o dönemde olduğu gibi bugün de kadın işçiler ‘çalışma koşullarının iyileştirilmesi’ talebiyle mücadelelerini sürdürmek zorunda kalıyor. Türkiye’de de özellikle pandemi sürecinde, emek sömürüsüne karşı seslerini yükselten ve daha iyi çalışma şartları isteyen bazı kadınlar, ‘İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshini’ içeren, gösterilen tepkiler üzerine bir düzenlemeyle değiştirilen Kod 29 ile işten çıkarıldı. Kod 29, işçinin siciline işledikten sonra iş bulma olasılığını da büyük ölçüde ortadan kaldırıyor. İşçi çıkarmanın yasak olduğu pandemi sürecinde, bu kapsama girmeyen Kod 29, bazı işverenlerin başvurduğu bir yöntem oldu. Özellikle sendikalı olmak, haklarını örgütlü olarak aramak isteyen birçok işçi, pandemi sürecinde Kod 29 gerekçesiyle işten atıldı. Kod 29 ile işten çıkarılan bu işçilerden biri de İstanbul’da küçük ev aletleri üreten Sinbo fabrikasında çalışan Dilbent Türker oldu. Çalışma koşullarının iyileştirilmesi, mobbing ve tacizin son bulması, maaşının gününde tam ödenmesi amacıyla sendikalı olmak istediğini belirten Türker, bu süreçte işten çıkarıldı.

İLK DAVAYI KAZANDILAR

İddiaya göre, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’na (TOMİS) üye oldukları için Dilbent Türker’le birlikte toplam 7 işçiyi ücretsiz izne çıkaran fabrikaya açılan dava, kazanıldı. İstanbul’daki Bakırköy 27. İş Mahkemesi'nde görülen davada; bilirkişi raporu, işyeri ve SGK kayıtları ile tanık beyanlarının değerlendirilmesi sonucu, Dilbent Türker ve diğer işçilerin sendikalı oldukları gerekçesiyle ücretsiz izne çıkarıldığı belirlenerek, işe iadeleri yönünde karar verildi. Bu kararın ardından işe geri çağırılan işçilerden sadece Türker, bir süre sonra Kod 29 ile işten çıkartıldı.

YENİDEN DAVA AÇTI

Türker’in avukatı Bülent Şimşek, genç kadının işten çıkarılması için fırsat kollandığını iddia ederek, “Ücretsiz izin kazanımının ardından işe geri çağırdıklarında eski çalıştığı yerden farklı, herkesten uzak bir bölümde çalıştırdılar. Sendikal faaliyet yürütmesini engellemek ve işçilerle iletişim kurmasının önüne geçmek için bunu yaptılar. Ardından Dilbent Türker ile bir işçi arkadaşı arasında çıkan tartışmayı bahane ederek, Kod 29’la işten attılar” dedi. Şimşek, işe iade ve Kod 29’un Türker’in sicilinden silinmesi için başlattıkları dava sürecinin ise devam ettiğini belirtti.

İŞE ALINMAYABİLİR

Bir yılı aşkın süredir hak arayışında olan Dilbent Türker, o dönemde fabrika önünde kurdukları çadırda sürdürdükleri eylemi, ücretsiz izin kazanımının ardından sonlandırdıklarını, ancak bu kez de işe iade davasıyla ilgili mücadelesinin sürdüğünü dile getirdi. İşe iade davasını kazansalar bile sürecin çalışanların aleyhine işlediğini savunan Türker, “Bunun nedeni kanundaki açıklık. İşe iade davası açtık ancak, dava sonuçlandıktan sonra da eyleme devam etmemiz gerekebilir. Çünkü mahkeme beni haklı bulsa da patron beni yeniden işe alıp almamaya kendisi karar verecek” dedi.

YEVMİYE İLE ÇALIŞIYOR

Geçinebilmek için merdiven altı bir yerde günlük iş çıktıkça çalıştığını anlatan Türker, “İşçilik sicilim bozulduğu için bir işe giremiyorum. Şu an merdiven altı bir yerde sigortasız ve ucuza çalışmak zorunda bırakıldım. Ben sicilimin düzeltilmesi için davamı açtım ancak bunun ne kadar süreceği belli değil. Ama hukuki yola başvuramayıp ömür boyu bu sicille yaşamak zorunda kalanlar da var. Şu anda sigortam yok, iş güvencesi yok, yevmiye usulü kazanç elde ediyorum. İş oldukça gidiyorum” diye konuştu.

‘ÖYLE BİR ŞEY YAPMAZLAR’ DENDİ

Kod 29 ile işten atılmasının nedeninin sendikaya üye olması olduğunu öne süren Türker, “Ben, Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası’na üye olduğum için bunlar yaşandı. Sendikaya üye olduğum için patron beni cezalandırarak, işçilere göz dağı verdi. Ancak neden sendikalı olmak istediğimle kimse ilgilenmedi” dedi. İş yerindeki sorunlar nedeniyle sendikalı olduğunu belirten Türker, “İş kazalarının çok yoğun olduğu bir fabrika. Arkadaşlarımız ya hayatını kaybetti ya da uzuvlarını. Öte yandan kadınlar sürekli olarak aşağılanıyor, mobbinge maruz kalıyordu. Taciz veya mobbing nedeniyle şikayete gittiğimizde, ‘Onlar öyle bir şey yapmaz’ diyorlardı. Performans dayatması çok fazlaydı. Kadınlar sürekli aşağılanıyordu. Hastaneye gitmek için izin istediğimizde dahi izin verilmiyordu. Maaşlarımız gününde ve tam ödenmiyordu. Bu sorunlar bizi sendikalı olmaya itti. Patron bu nedenle de bize baskı uyguladı ve sendikal faaliyetlere katılanlara baskı kuruldu, işten atıldı” diye konuştu.

İŞYERİ AÇIKLAMA YAPMADI

Dilbent Türker’in, Bakırköy 39. İş Mahkemesi’nde devam eden işe iade davasının 16 Eylül 2021 tarihinde yapılan duruşmasına katılan Sinbo fabrikasının avukatı, iş akdinin haklı ve geçerli gerekçelerle sonlandırıldığını iddia etti. Fabrika yetkilileri ise hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, dava sonuçlanana kadar bu konuyla ilgili bir açıklama yapmayacaklarını dile getirdi.

Kod 29 nedir?

Kod 29, işten çıkarma sebebi olarak ‘İşçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshine’ olanak sağlamaktaydı. Ancak bazı işverenler tarafından kötüye kullanılması ve çalışanların gösterdiği tepkiler nedeniyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 1 Nisan 2021 tarihinde çıkarılan genelge ile işten çıkış kodları güncellendi. Bu kapsamda Kod 29, işten çıkış kodları arasından kaldırılırken, SGK genelgesinde yapılan değişiklik ile ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendi. Böylelikle mazeretsiz devamsızlık hali ile hırsızlık gibi birbirinden farklı fesih sebeplerinin farklı bildirim kodları ile yapılması sağlanarak, olası sorunların önüne geçilmesi amaçlandı.

Kod 29 ile işten çıkarılmanın sonuçları neler?

Kod 29 ile işten çıkarılan çalışanlar; kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı haklarından faydalanamıyor. İşsizlik ödeneği de alamıyor. İçeriği nedeniyle kod ile işten çıkarılan bir kişi, yeni bir iş ararken de fazladan sorun yaşayabiliyor.

Bu yayın Hollanda Büyükelçiliği İnsan Hakları hibe programı desteğiyle yürütülen ‘Kadın ve LGBTİ+ Odaklı Şiddete Karşı İletişim Projesi-NAR Projesi’ kapsamında hazırlanmıştır. Bu yayının içeriğinden yalnızca 9 Eylül Gazetesi sorumlu olup herhangi bir şekilde Hollanda Büyükelçiliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır.