CHP seçimlerde İYİ Parti ile ittifak yaparak büyük şehirleri önde tamamladı. Her ne kadar cumhur ittifakı açık ara öndeyiz dese de yabancı gazete ve televizyonlar seçim sonuçlarını farklı değerlendiriyor; “CHP'nin 24 Haziran 2018'deki genel seçimlerdeki yüzde 22'ler düzeyindeki oy oranı, ilk kez yüzde 30'un üzerine çıktı. CHP'nin oy oranının yükselmesinde, HDP’nin de rolü oldu. Seçmenin bundan sonraki seçimlerde, CHP'li belediyelerin "yönetebilir ve başarılı" olduğunu gördükçe tekrar oy vermeye yönelebilir.”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de seçim sonuçlarını değerlendirdi;

“CHP, referandum dönemindeki siyasetini, yani farklı renklerin yan yana,birbirinin içine ve işine karışmadan oluşturduğu gökkuşağı modelini, bu kez referandumdaki kadar uyguladı. Kullanılan beka sorunu temelli ötekileştirici dili kendi etrafında konsolide etmeyi planlıyordu. Ancak silah geri tepti ve muhalefet partili seçmeni kendi partileri etrafında kenetledi, konsolide etti."

BirGün gazetesinden Emre Kongar seçim koşullarını eleştirdi;

“Seçimlerde propaganda olanakları izne bağlandı, medya doğrudan kontrol edildi. Tarafsızlık olması gereken TRT ve Anadolu Ajansı iktidar taraftarı olarak hareket etti.”

Reuters Ajansı'na konuşan AKP’liler şunları söyledi:

“Seçimde ‘beka'dan başka bir mesaj vermeliydik. Bu hata oldu. Tanzim satış noktaları önündeki uzun kuyruklar da AK Parti algısına zarar verdi"

Bu arada seçim sonuçları tartışılırken eli kulağında olan acı reçete ve mutfaktaki yangın unutuldu.

Uzmanlar ekonomik durumdan karamsar: Ülkemiz dış borcunu çeviremez noktaya geldi. Faiz-döviz-enflasyon el ele koşuyorlar. Hükümetin aldığı önlemler günü kurtarmak. 2019 yılında büyümeyi unutmak lazım.”

CHP'li Umut Oran da faizlerin yükseldiğini, ekonomide küçülme, yüksek enflasyon ve işsizliğin bir arada olduğu ağır bir kriz tablosu ile karşı karşıya kalındığını kaydetti;

“Ekonomik kriz bağıra, bağıra geldi. Uyardığımız riskler bir bir gerçekleşti ve ne yazık ki bugün Türkiye ağır bir ekonomik bir krizin içinde”

Umut Oran çözümü de getiriyor;

“Öncelikle mevcut siyasi anlayıştan kurtulma. Hukuki ve siyasal sistemde normale dönüş. Milli bir dış politika çizgisi. Ekonomide yapısal reformlarla halka iş ve aş yaratacak sermaye girişleri ve yatırımların önünü açacak iklimin yeniden yaratılması.”

Sonuç zor bir yıl geçireceğiz. Ekonominin ve siyasetinin kısa dönemde istikrara kavuşması zor gibi.

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşçakalın dostlar.