Hafta sonunda izlediğim Mucize 2: Aşk adlı filmle ilgili bir şeyler yazmak istemiştim ama filmden önce iki kişinin konuştukları daha çok ilgimi çekti. "Dünya bizim ülkemizi kıskanıyor" diyordu biri diğerine... Evet bu cümleyi kuran büyük bir kitle var ama ben dünyanın bizim topraklarımızın dışında neyimizi kıskandıklarını bir türlü anlayamıyorum. Acaba bunları mı kıskanıyorlar?

Mesela geçtiğimiz günlerde OKUYAY Platformu, KONDA Araştırma şirketi ile yürüttüğü bir çalışmanın sonuçları açıkladı: Türkiye Okuma Kültürü Araştırması 2019. Araştırmada katılımcıların yüzde 36’sının hiç kitap okumadığı ortaya çıktı.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Anadolu basınının zor günlerden geçtiğini belirterek, Türkiye'de bin 150 olan yerel gazeteden 125'i maddi imkansızlıktan dolayı kapatıldığını açıkladı.

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu'nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde 153 ülke arasında 130'uncu sırada yer aldı.

İçişleri Bakanı Soylu, 2019’da öldürülen kadın sayısının 299 olarak kaydedildiğini, cinayetlerin yüzde 72.8’inin evde işlendiğini, faillerin yüzde 95’inin eş, partner ya da akraba olduğunu dile getirdi.

Önceki gün Denizli’de bir sağlık merkezinde çalışırken işten atılan 26 yaşındaki Osman Karul, işsizlik nedeniyle girdiği bunalımın ardından intihar etti.

Geçim sıkıntısı nedeniyle 5 yılda 1 milyon 155 bin üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda kaldı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak, "Gerçek işsiz sayımız dünyadaki 95 ülkenin nüfusundan daha fazla. Son 14 aydır ülkemizde gerçek işsizlerin sayısı 8 milyon kişinin etrafında dalgalanıp duruyor" dedi.

Günde 12 şirket konkordato ilan ediyor, binlercesi iflas ediyor ülkede. Ziraat Bankası, bunların içinden kurtarmak için Simit Sarayı'nı seçiyor. Simit Sarayı'nın yarısına tam 500 milyon dolar veriliyor. Katar ordusuna verilen Tank Palet'in 10 misli kadar… Yoksa bir simit 10 tanka mı bedel?

Binlerce öğretmen kadro beklerken Eğitim-Bir-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı ve Memur-Sen İzmir İl Temsilcisi Ali Kaya da, sözleşmeli öğretmenler için eşit özlük hakları ile kadro talebini dile getirecek ve parçalanmış aileleri kavuşturacak bir düzenlemenin yapılması çağrısında bulundu. Başkan Kaya mesajında sözleşmeli öğretmenlerin parçalanmış ailelerine ve özlük haklarına dikkat çekerek “Bir öğretmen düşünün ki diğer tüm çalışanlar mesai bitiminde evine, ailesine giderken, o, aile hasreti kokan soğuk bir dört duvar içine doğru yürümektedir. Diğer tüm ebeveynler çocuklarıyla hafta sonu planları yaparken, o, eş ve çocuk hasretiyle kahrolmaktadır. Herkes aklıyla, bedeniyle kendisini işine verip coşkuyla çalışırken, o, bedeniyle sınıfta, aklıyla uzak düşmüş yuvasındadır. İşte o, sözleşmeli öğretmendir ve tasavvurun ötesinde acı bir Türkiye gerçeğidir” dedi.

Adana Valiliği tarafından, hafta sonu düzenlenmesi planlanan 'Kebap ve Şalgam Festivali'nin iptal edilmesi TBMM Genel Kurulu'nda tartışmaya neden oldu. CHP'li Özgür Özel yasağın insanların yaşam biçimine müdahale olduğunu dile getirdi.

Filmi izledikten sonra düşündüm. Bu ülkede sağlıklı olarak yaşayabilmek gerçekten mucize.