Kutlamalar. Kutlamalar. Kutlamalar...
İçinde bulunduğumuz Ekim ayının 10'ncu günü yaşıyoruz. Bugüne kadar başta kızım Pınar olmak üzere pek çok dost, kardeş ve ağabeyimin yaş alma günlerini kutladık, kutlamaya da devam edeceğiz.
Tabii ki, sırada en büyük kutlamayı da 29 Ekim'de Cumhuriyetimizin 102. Yılında ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi huzurunda gerçekleştireceğiz.
Bu arada Cumhuriyetimiz bir asırlık yaşından 12 yaş küçük olan değerli ağabeyim, 70 yıllık meslek büyüğüm Öcal Uluç'un da 90. Yaş gününü Urla'da İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin (İGC) sevgili Başkanı Dilek Gappi ve de pek çok arkadaşlarımızla birlikte kutlamanın sevincini yaşadık.
Bendeniz de 88 yaşına basman huzuru içinde değerli ağabeyim Öcal Uluç'la 4 Ekim'de İzmir'den, Ankara ve İstanbul'a uzanan Tercüman Gazetesi'nde verdiğimiz o uzun ve tarının verdiği inanılmaz güçle neler yaptığımızı uzun uzun gözden geçirme fırsatını bulduk.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti dünden bugüne başta değerli başkanlarının verdiği omuzla nasıl ülkemizin gazetecileri onurlandığını da bir kez daha yaşama fırsatını bulduk.
Özellikle Uluç ve Tümin Ailelerinin sıkı bağlarını yaş gününden sonraki günlerde kapı komşu ziyaretlerimizde anlatırken nasıl çocuklar gibi şen ve geleceğe dönük heyecanlarımızı da paylaştığımızı anlatmamak mümkün mü?
Öcal Uluç ve sevgili eşi kardeşimiz Özay Hanım ve de değerli eşim Türkcan yine bir araya geldik. Uluç'un Ankara Rüzgârlı Sokak'ta başlayan Gazetecilik günleri ile benim İzmir'de Ege ekspres, Yeni Asır, daha sonra uzun soluklu Tercüman gazetesinde yurtiçi ve dışındaki üstün çalışma ve başarılarımızı anmadan edemedik. Hatta benim Tercüman' dan sonra İzmir'de çıkardığım haftalık Yolcu adlı gazetem' inde Titanic misali batışını da anmadan geçemedik.
Bizdeki o aşkı söndürmeden, Bergama'da çıkardığımız günlük gazete ile Manisa ve diğer şehirlerdeki sözlü, yazılı ve görüntülü basındaki desteklerimizi gündeme getirdik.
Bu arada yine yaş günlerimizi o şehirlerde deki büyük gazetecilik aşkımızı anıp bugünlere nasıl taşıdığımızı da çok kişi bilir ve de anlatır. İşte Öcal Uluç'un 4 Ekim'deki 90 yaşına bastığı o gece bir kere daha dostlarımız tarafından da dillendirildi...
***
90 Yaş ... Ve bir ömre bedel bir aşk...
Bu sevdayı bizimle paylaşan, hatta çocuklarımızın sorumluluklarını yüklenen eşlerimize sonsuz teşekkürler.
Bu yılları kaleme alıp İzmir Gazeteciler Cemiyetimizin özenle mesleğe atılan gençlere Üniversite kürsüsünden ders verircesine örnek olarak çıkardığı GAZETEDOKUZEYLÜL' de bugünkü köşeme almam beni bir kere daha mesleğime duyduğum saygıyı dile getirdim.
Ben 88 yaşındaki Ünal Tümin olarak, 90 yaşını idrak eden Öcal Uluş ağabeyime önce bu yaşa kadar sağlıklı yaşamanın sırlarını sordum.
Sıraladı: Hayatım boyunca soğuk su ile duş aldım. Hayatım boyunca soğuk su şişesi ile soğuk su içerek tabi...
Üçüncü sırrını da benim de yıllarca takip ve de Ankara Güniz Sokakta ki evini ziyaret ettiğim 9'ncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel'in şu anlamlı ve de devlet sırrı niteliğindeki sözüyle açıkladı:
"Meseleleri, mesele etmezseniz ortada mesele kalmaz"
Evet, değerli devlet adamı Süleyman Demirel'in bu sözünü sanırım bugün iktidarda ve de muhalefette bulunan siyasiler de kullanmalarını haddim olmayarak tavsiye ediyorum.
Saygılarımla.