Haber / Arif Arı

Manisa TSO Meclis toplantısında konuşan Başkan Mehmet Yılmaz, "Ekonominin kırılgan olduğu bu günlerde yaşanabilecek olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin etmektedir” dedi.

Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Kasım ayı olağan meclis toplantısı koronavirüs tedbirlerine riayet edilerek kongre salonumuzda gerçekleştirildi. Manisa TSO Meclis Başkanı Ümit Türek yönetiminde gerçekleşen toplantıda gündemde yer alan maddeler görüşülüp karara bağlandı.

Toplantıda söz alan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz; Kasım ayında oda olarak önemli faaliyetlere ev sahipliği yaptıklarını söyledi. 

“Aşılama oranını arttırmalıyız”

Sözlerine devam eden Başkan Yılmaz şunları dedi:

"Bu hafta yeni varyant ile karşı karşıyayız. Yeni varyantın adı Omicron. İki gün önce dünya sağlık örgütünün belirttiğine göre hızlı yayıldığına ve daha öldürücü olduğuna dair net kanıtlar yok. Ancak bazı medya araçlarında durumun öyle olmadığı ve mevcut aşıların bu varyantta etkili olamayacağı da belirtilmekte. Ancak ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkeler bu varyantı son derece önemsiyor, önlemler alıyorlar. Biz dahil birçok ülke, bu varyantın yayıldığı Güney Afrika Cumhuriyeti başta olmak üzere, Botsvana, Esvatini, Malavi, Mozambik, Namibya ve Zimbabve’ye seyahat kısıtlaması getirdi. Maalesef gelişmiş ülkeler aşıyı ihtiyaç duyulan yerlere ulaştırmaz ve dahası aşılama oranlarını arttırmaz isek yaşayacağımız sıkıntılar belli… Umarız Omicron varyantı daha hızlı yayılmaz hele hele öldürücü olmaz ve insanlık kısa sürede bu musibetten kurtulur. Bu varyant ile ilgili gerekli önlemleri almalıyız. Ekonominin kırılgan olduğu bu günlerde yaşanabilecek olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin etmektedir.” 

"Fiyatlarındaki artış iş dünyasını olumsuz etkiliyor”

Sözlerine dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile devam den Başkan Yılmaz; “Pandeminin etkilerinin azalması ile birlikte dünya ekonomisinde bir talep canlılığı ortaya çıkmıştı. Ancak talebin artması ile birlikte hammadde ve malzeme temininde hepinizin bildiği ve hissettiği gibi bir kısıtlama ile karşı karşıyayız. Başta Çin olmak üzere, ABD ve Avrupa’da eylül ayında başlayan tedarik kısıtlamaları, enerji ve gıda fiyatlarının da artması ile çeşitli sıkıntılara neden olmaktadır. Özellikle enflasyonunun biraz daha uzun süreceğine dair endişelerin oluşmaya başladığını görüyoruz. Bununla birlikte küresel anlamda büyüme oranlarının 2021 için % 5,9 ve 2022 yılı için de %5 civarında olacağı beklentisi söz konusu. Uluslararası para fonu (IMF) ülkemiz için 2021 için belirlediği %5,9 büyüme oranını %9 olarak revize etti. Birçok kaynak bu büyümenin gerçekleşeceği yönünde görüş bildirmektedir. Bu büyüme oranlarını son derece önemli buluyoruz. Uluslararası piyasalarda önümüzdeki dönemde tedarik sıkıntısı ve girdi fiyatlarındaki artışın olacağını söylemek yanlış olmaz. Aynı şekilde enflasyonist bir ortamın olacağı, mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmaya devam edeceği de söylenebilir. Gerek ABD ve AB ülkelerinde enflasyon oranları son 10 yılın yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Bu özellikle girdilerini bu ülkelerden tedarik eden firmalarımızın dikkat etmesi gereken bir konudur. Zira bunlardan ithal edilen malların fiyatlarında bir yükseliş söz konusu olacaktır.” 

“Dövizdeki artış devam etmektedir”

Ülkemizde yaşanan ekonomik gelişmeler ile ilgili sözlerine devam eden Başkan Yılmaz bu konuda şunlara değindi:

 “Ülkemiz ekonomik verilerine baktığımızda son günlerde önemli konular ortaya çıkmış bulunmaktadır. Merkez Bankasının faiz kararı ve daha sonra faiz indiriminin devam edeceği beklentisi, döviz kurlarını rekor seviyeye yükseltti. 1 Eylül’de 8,30 civarında olan döviz kuru bugün 12,80 seviyesine çıktı. Son üç ayda Türk lirası %50 oranında değer kaybetti. Döviz ve altın fiyatlarında bir türlü denge oluşmamakta. Dışardan aldığımız birçok malın maliyetini arttırmaya devam etmekte. Tabi bunda tedarik zincirinin kırılmasının da etkisi var. Yatırımların canlanması için faiz indirimleri elbette önemli ancak döviz kurlarındaki aşırı yükseliş fiyatlar genel düzeyini sürekli arttırmaya devam etmektedir. Bu durumun biz iş insanları açısından en büyük sonucu geleceği öngörmede sıkıntı yaşamamızdır. Temennimiz kısa sürede piyasalarda fiyatların dengeye gelmesi, başta döviz olmak üzere fiyat artışlarının durmasıdır. Ekonomide başta döviz olmak üzere fiyatların artması, girdi maliyetlerinin artması, birçok ürünün zamlanmasına neden olacak. Bir süre daha enflasyonun çift hanelerde duracağı görülmektedir. Bütün bunlara rağmen Ağustos ayında sanayi üretim endeksinin yıllık bazda %13,8 artması olumlu kabul edilmelidir. Bu artış son 13 ayın en yüksek seviyesi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu dönemde dayanıklı tüketim malı üretimi %8,3, sermaye malı üretimi de %20,5 artmıştır. Umarız bu tür olumlu veriler üretimimizi ve ekonomik büyümemizi daha üst seviyelere yükseltir.” 

“Asgari ücretli mağdur edilmemeli”

Son olarak asgari ücrette yaşanan gelişmelerle ilgili de konuşan Başkan Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı:

“Önümüzdeki haftalarda asgari ücret belirlenecek. Çalışanlarımızın insanca yaşaması, artan enflasyonun altında ezilmemesi hepimizin en samimi düşünceleridir. Ancak işçi ve işveren payları dikkate alındığında önemli bir maliyet artışının işletmelerimize getireceği aşırı yükü dikkate almakta yarar bulunmaktadır. Temennimiz ücret artışının enflasyonun üzerinde olması ve bu artışın bir kısmının vergileme yoluyla işletmelerin üzerinden alınmasıdır. Kısacası hem iş veren hem de asgari ücretle çalışan insanlarımız mağdur edilmemelidir.”