4 çocuğu ve 6 torununu görebilme şansını yakalayan Nuran Güleşçi’yi sağlık ve dinç tutan unsurların en başında 1997 yılının 14 Ocak’ın dünyaya gelen engelli torunu Deniz Ünsal oldu. Güleşçi, kendi hayatını ele alacağı  ‘İşte benim hayatım’ isimli ikinci kitabını yazacak.

Çocukları için almanya’ya çalışmaya gitti

Kimsenin yardımı olmadan onun yaşamını gün ve gün not eden Nuran Güleşçi, tüm çocuklarına gelecek hazırlayabilmek için Almanya’ya giderek gurbetçi işçiler arasındaki yerini aldı. Yıllarca gurbette çalışan Güleşçi, yurt dışında da sürdürdüğü ‘Atatürkçü çağdaş kadın’ modeliyle de yetiştirdiği üç kızına bu yönde de rol model olmayı başardı. Eğitimci kızı Nihal Ünsal’ın dünyaya getirdiği Serebral Palsi’li torunu Deniz Ünsal için tüm doktorlar ‘Kesinlikle her türlü olumsuzluğa kendinizi hazırlıklı kılın’ demesine karşın o hiç yılmadı ve umudunu yitirmedi.

Olumsuz süreci pozitife çevirdi

Bir yandan evlatlarına kol kanat gererken diğer yandan da torununun hayatta kalması ve hayata bağlanması için ne yapılması gerekiyorsa her türlü olumsuz süreci pozitife çevirmeyi başardı. Torununun beslenmesinden, konuşmasına, ilk adımları atmasına kadar tüm gelişmeleri an ve an takibe aldı. Okul öncesinden başlayan eğitim hayatında merdivenleri tek tek çıkarak ilkokulu, ortaokulu ve lise eğitimini tamamlamasının yolunu açtı. Kelimenin tam anlamıyla torunu Deniz’i ilmek ilmek işledi. Deniz’in Eğitim hayatını sürdürdüğü o yıllarda eş zamanlı olarak bulduğu yüzme öğretmeni Şule Şenyoğurtçu Dalyan’ı bularak yüzme öğrenmesinin yolunu açtı. Bedensel Engelliler Yüzme takımına girmesini sağlayarak birçok Türkiye birincilikleri almasında öncü oldu. Onunla mutlu oldu, onunla üzüldü fakat yılmadan onun hayatında her daim yer aldı. Nuran Güleşçi, yazdığı tüm notları bir araya getirerek ‘Yüreğimde Sonsuz Deniz’ adını verdiği kitapta buluşturdu.

Kitabın arkasında yer alan şiir

Kitabın ön kapağına ‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ sözünden hareketle iki elin yapamayacağı başaramayacağı hiçbir şeyin olmadığını gözler önüne serdi. Kitabın arkasında ise torunu Deniz’e hitaben yazdığı o şiir ki gerçekten dizeler yürekleri sızlattığı gibi göz pınarlarının akmasına neden oluyor. İşte o şiir: Acıyor yüreğim acıyor/Dalmışım derinlere, bir ses / Acıyor, döndüm baktım/ İki kara gözle karşılaştım/ Sanki bir deniz, bir derya görüyorum/ Dolu ve berrak bir göl gibiler/ Acı dolu bakıyorlar. Yüzüne baktım çaresiz/ Garip bir ifadeyle bakıyor/ Kıvrılmış gül yaprağı gibi/ Takati kalmamış pembe dudakları/ Acıyor diye mırıldanıyordu…

Onun hayatını daha renkli hale getireceğim

‘Yüreğimde Sonsuz Deniz’ adınız verdiği 96 sayfalık kitabıyla ilgili konuşan Nuran Güleşçi, “Ben bugün bu yaşıma rağmen dimdik ayakta ve dinç isem bunu torunuma borçluyum. Onunla geçirdiğimiz 24 yılı kitabıma yazdım. İnsanlara şunu söylemek isterim ki gördüğünüz her engelliye acıyarak değil onlara öz güvenle bakmalarını sağlayın. O güveni verdiğinizde başaramayacakları hiçbir şey yoktur. Deniz’im seni çok seviyorum iyi ki benim torunumsun. Kitabın satışından elde edeceğim gelirle onun hayatını daha renkli hale getirmeyi planlıyorum ”dedi

Kendi hayatını yazacak

Torunun hayatını kitaplaştırmayı başaran Nuran Güleşçi şimdiler de kollarını kendi hayatını yazmak için sıvadı. 80 Yıllık yaşamında neler yaşadığı, Almanya’daki gurbet hayatını içine alan kitabının adını bile koydu. ‘İşte benim hayatım’ isimli kitabın ise son dokunuşları tamamlamak üzere olduğu dile getiren Nuran Güleşçi, “Bence her insanın hayatı bir roman. Herkes yaşadıklarını mutlak yazmalı. Diziler, filmler yaşanmışlıklardan meydana geliyor. Yaşınız kaç olursa olsun mutlak yazın ve tarihe ışık tutun.” ifadelerini dile getirdi. Deniz ise anneannesi sayesinde oldukça sosyal ve aktif yaşamında çevresine enerji saçmaya devam ediyor olmanın mutluluğunu taşıyor.