Günümüzde ham maddeye olan ihtiyacın artması ve üretim sektörlerinin nüfusa paralel olarak büyümesi maden sektörünün de büyümesini sağlamıştır. Maden sektörünün büyümesi ile birlikte maden atıklarının yönetimi bir sorun olarak ortaya çıkmıştır.
Maden Atıkları Yönetmeliği de bu doğrultuda 15.07.2015 tarihinde 29417 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır. Yayınlanma tarihinden itibaren birkaç kez ötelenen yönetmelik, madenlerin aranması, çıkarılması, hazırlanması/zenginleştirilmesi veya depolanması sonucunda ortaya çıkan atıkların yönetimi için gerekli olan işlemleri kapsamaktadır.
Yönetmeliğin bu kapsamdaki, maden tesislerine getirdiği en önemli yükümlülüğü (son teslim süresi Ocak başı olan) “Atık Yönetim Planı” hazırlanmasıdır. Tesisler, 15.01.2018 tarihine kadar Kategorilerine göre il çevre müdürlüklerine veya bakanlığa Maden Atık Yönetim Planlarını sunmak zorundadır.
Yönetmeliğe göre maden atıkları; “Tehlikeli, tehlikesiz ve inert” olmak üzere üç sınıfta toplanmaktadır. Maden atıklarının bu 3 kategoriden hangi kapsama girdiğini belirlemek için, Atık Yönetimi Yönetmeliği ve bu yönetmelikte belirtilen bir dizi analiz yaptırmak gerekmektedir.
Fakat işin sıkıntısı da burada başlıyor. Bakanlık, bu analizleri ulusal veya uluslararası akredite kuruluşlarda veya üniversitelerde yaptırın diyor. Ancak bu analizlerin yaptırılacağı yeterli sayıda akredite laboratuvarın bulunmaması, üniversitelerin Maden ve Çevre Mühendisliği bölümlerinin henüz bu konuda yeterli altyapıya sahip olmaması ve özel sektörün taleplerine cevap verememesi firmaları zor durumda bırakmaktadır. Bakanlığın, bu konu üzerinde uzman personellerinin de katılımı ile özel sektöre yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme toplantılarını bölgesel bazda yapmasının çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Çünkü an itibarıyla uygulamaya yönelik sıkıntılar ve bilgi eksikliği ve karmaşası mevcut.
Ayrıca Maden Atıkları Yönetmeliği'nin uygulanmasında yukarıda ifade edilen teknik detaylarla alakalı olarak bir takım eksiklikler mevcuttur. Maden atıklarının karakterizasyonu ile ilgili numune alma, analiz standartları/yöntemleri konusunda mevzuatta daha detaylı bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Maden atıklarının içeriğinin saptanması noktasında bakanlığın ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli bir çalışma yapması yerinde olacaktır. Gerekli altyapı oluşturulduğunda ve bilgilendirmeler yapıldığında, yönetmeliğin uygulanması daha kolay ve daha doğru bir şekilde yapılacaktır.
Maden Atıkları Yönetmeliği, altın madeni gibi çevresel etkileri çok yüksek olan maden atıklarının çevreye verecek zararını minimize etmek amacıyla getirilmiş, geç kalınmışta olsa doğru bir yönetmeliktir. Fakat yönetmeliğin uygulamasına yönelik özellikle de İnert atık tespitinin nasıl yapılacağına yönelik ciddi belirsizlikler mevcuttur. Belirtilen yükümlülüklerin uygulanabilmesi için yeterli alt yapının henüz oluşmadığı, ilgili kurumlar ve özel sektör arasında koordinasyonun sağlanmadığı görülmektedir. Uygulamadaki altyapı eksikliklerinin biran önce giderilmesi, bilgilendirmelerin ve gerekli koordinasyonun bakanlıkça bir an önce yapılması halinde maden kaynaklı atıkların üretiminden bertarafına kadar çevrede yaratacağı olumsuz etkilerin azaltılması sağlanabilecektir.