Lösemi, vücudumuzun kan hücrelerinden birisi olan ve bedenimizin mikroplar dahil yabancı hücrelere karşı savunmasıyla görevli lökosit (akyuvar) adı ile anılan hücrelerinin aşırı ve

kontrolsüz çoğalmasını ifade eder. Erişkinlerde ve çocuklarda klinik olarak farklı seyreder, çocukluk çağının da en sık görülen kanser tiplerindendir.

Kan yapıcı kemik iliğinde aşırı çoğalan anormal akyuvar hücreleri, normal hücrelerin gelişimine fırsat bırakmaz ve eritrosit, lökosit, trombosit gibi kan hücre fonksiyon yetersizliklerine bağlı kansızlık, solukluk, kanama, ateş ve enfeksiyonlar görülür.

Lösemileri oluşturan bir çok faktör sözkonusudur: Radyasyon, kimyasal toksik ajanlar ve genetik başta olmak üzere, virüsler ve kötü beslenme ilk kalemde sayılabilir.

Erişkinlerdeki sıklığı yüzbinde 2 ila 4 arasında değişmektedir. Ama yaşla beraber artarak yüz binde 13’lere kadar çıkmaktadır. Halihazırda varolan kanserlerin yüzde 3 ila 5’ini lösemiler oluşturmaktadır. Ancak 35 yaş altı kansere bağlı ölümlerin büyük çoğunluğunun nedenidir.

Akut ve kronik olarak iki alt grupta seyretmektedir ve tedavileri de farklılıklar arzetmektedir.

Akut olanlarında ana tedavi kemoterapidir, şikayetlere yönelik, önleme, komplikasyon ve destek tedavileri de oldukça önemlidir. Kemik iliği nakli, hastalarda önemli bir tedavi seçeneğidir ve uygun vakalarda yüzgüldürücüdür. İzmir’deki Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri ile İzmir Medicalpark Hastanesi KİT Üniteleri dahil ülkemizdeki 61 merkez, bu konuda yeri doldurulamaz hizmetlerde bulunmaktadır. Dünyada yakın geçmişte 1 milyonuncu kemik iliği ve hemopoietik kök hücre nakli başarı ile yapılmıştır. Türkiye’de yıllık nakil ihtiyacı 3500 civarındadır Ayrıca kök hücre (doku bilgi) bankası ihtiyacı da oldukça barizdir ve umarız ki ülkemizin üçüncü doku bankası İzmir’e açılır.

Genel olarak, önümüzdeki ay (Haziran) kan bağışı ve kan hastalıkları ile ilgili özel

günlerin yoğunlaştığı bir aydır: 30 Mayıs-5 Haziran arası, yukarıda da değindiğimiz gibi lösemi haftası olarak, 14 Haziran da gönüllü kan bağışı günü olarak algıda farkındalık ve toplumsal duyarlılığın artması için üzerinde durulan özel günlerdir.

Ülkemizin yıllık kan ihtiyacı, afet gibi olağanüstü durumlar hariç 3 milyon ünitenin üstündedir ve Kızılay, bunun yaklaşık 2 milyon 800 bin ünitesini (%93) karşılayabilmektedir. Kan, sanılanın aksine acil değil sürekli bir ihtiyaç olduğundan, gönüllülük bilincini artırıp bir hayat kurtarmanın hazzı ve insanlık görevi şuurunu tüm vatandaşlara aşılayabilmeliyiz. Ayrıca, Kızılay kan bağış ünitelerine gidildiğinde,’afarez bağış formu’ da doldurularak, tam kan bileşenlerinden sadece trombosit bileşenini alınıp diğerlerinin vericiye tekrar verildiği bir işlem için de gönüllü olunabilir. Afarez sonrası geçen bir günün ardından tekrar normal kan bağışı da yapılabilmektedir. Halkımızın, kan ve doku bankalarında, gönüllülük esaslı yapmış olduğu ve çok az zamanlarını alacak bağışlar, birçok hastanın yaşamlarının kurtulmasını sağlayacağından, eşsiz bir erdemlilik örneği olarak hayatlarına anlam katacaktır.