Hazırlayan/ Serdar Çelenk

Hygieia hekim tanrı Asklepios’un kızı ve yardımcısıdır. “Hijyen” de eski yunancada sağlık kökünden gelen sözcükten türemiş. Hygieia yalnız hasta insanlara değil, hayvanlara da bakar, dertlerine deva olurdu. Hekimlikle ilgili bütün tanrılar gibi onun da simgeleri bulunur. Özellikle yer altı yaratıklarının en özgürü olan yılanla bir arada gösterilirdi. Hatta Yunan ve Roma mezar taşlarında ailenin betimlendiği kabartmalarda, evin sağlığının koruyucusu olan bir yılan ev hayvanı olarak her zaman resmin içinde olur.

Sağlıksız turizm olmaz

Son zamanda turizm terminolojisine giren, sağlık turizmi, sağlıkçı turizmi, sağlıklı turizm gibi kayvramlar, son yıllarda turizmin tam ortasına gelip çöreklendiler. Aşağıda daha detaylı değineceğimiz sağlık ve turizm konusu adeta birbirine yapıştılar.

Gelin öncelikle sağlıklı turizm yapma üzerine biraz konuşalım. İnsanlar sadece Avrupa’da ve diğer kıtalarda değil, ülkemizde de yaşlanmaya başladılar. Yani ölüm yaşı altmışlı yaşların ortasından, yetmişlerin üzerine çıktı. Avrupa’da ise seksenli yaşların üzerinde ortalama ölüm yaşı. 

Burada sorun yaşlanabilmek değil aslında, sağlıklı yaşlanabilmek. Doksan yaşına gelmiş ama son on yılını yatağa bağlı geçirmiş. Bunun ne kendisine, ne de çevresindekilere bir yararı var. Hatta çok zararı var. Kendisine, yakın çevresine ve devlete. Çünkü devlet ağır tedavi ve ilaç masrafları ile büyük zararlara uğruyor.

Sağlıklı turizm

Yani insanlar yaşlansa, ama sağlıklı yaşlansa, eli ayağı tutsa, kendi işini kendisi yapabilse, en azından ağır tedavilere gerek duymadan mutlu geçirseler son yıllarını. İşte bu son yıllarda en çok istenen, üzerinde çalışılan konu. Devletler bu ağır tedavi masraflarından kurtulmak ve hayatları boyunca vergi vermiş yaşlı vatandaşlarını mutlu edebilmek için, bizim gibi güneşi bol, sağlıklı beslenme olanakları olan, az yağış alan ülkelere vatandaşlarını yolluyorlar. Bu da bir turizm şekli oluyor dolayısiyle. Buna “sağlıklı turizm” diyebiliriz.

Bunun yanında modern dünyanın stresinden bıkmış, ağır çalışma koşullarından en azından kısa bir süre için uzaklaşmak isteyen, büyük şehirlerin stresinden kopup, beyin detoksu yapmak isteyen orta yaş grubu da bu turizm çeşidi çerçevesinde arayış içinde. Hatta dünya turizminde çok hızlı bir eğilim haline geldi son zamanda. Özellikle sosyal medya ve cep telefonu detoksu..

Tıbbın Anadolu’daki kökleri

Bir de sağlıkçı turizmi var, sağlıkla ilintili olarak. Anadolu Tıp Tarihi açısından çok önemli bir kaynak. Düşünülenin aksine, tıbbın kökleri günümüz Yunanistan’ında değil, bizim Anadolu’da. Tıbbın iki numarası Galenos’tan tutun da, pek çok Asklepion’a, ilk jinekologlatdan Efesli Soronos’tan, eczacılığın atası Anavarzalı (Adana) Dioskorides’e kadar inanılmaz bir tıp hazinesi bizim topraklarımızda bulunuyor. 

Doktor, eczacı, hemşire, veteriner, tıp öğrencilerinin işlerini güçlerini bırakıp, koşarak gelmeleri ve tıbbın köklerini araştırmaları gereken yer Anadolu. Akıl hastalarını Avrupa’da, tanrının cezalandırdığını söyleyip, zindanlarda ölüme terk ederlerken, Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde aynı hastalıkları su SESİ ve değişik makamlardaki müzik ile tedavi ediyorlardı. 

Sağlık turimi döviz kaynağı

Sağlık turizmi de turizmin farklı ve en çok gelir getiren çeşidi. Gerek ameliyatlı tedavi şeklinde, gerekse saç ekimi, estetik cerrahi gibi kozmetik anlamda ülkemizde onlarca ilimizde sağlık turizmi başarı ile uygulanıyor. Özellikle diş tedavisinin Avrupa’da çok pahalı olmasından dolayı,  yabancılara yapılan diş tedavileri çok sıklıkla karşımıza çıkıyor.

Şimdi de gelelim turizmde sağlık ve hijyen uygulamalarına. Temizlik ve Hijyen kavramları turizmin en önemli konular listesinin birinci sırasına yerleşti. Tüm seyahat ve konaklama hizmet noktalarının aşırı temiz ve dezenfekte olmasını istiyor. Bu konuda da kendi seyahat acentelerini sıkıştırıyorlar. Artık sadece temizlik ve hijyeni değil, kullanılan temizlik malzemelerinin cinsini bile sorguluyorlar.

Bir de yeme-içme konusunda sağlık var tabii. Özellikle “Herşey Dahil” sisteminde bazı pahalı oteller hariç, fiyat kırarak rekabet etme adına, herşeyin en ucuzunu kullanma çabasındalar. Bu otellerde sürekli yeme-içme servisi yapma zorunluluğundan, yemek ve içecekler nasıl en ucuza getirilir, onu yakalamaya çalışıyorlar. Yemekte ucuzluk ve kalitesizlik varsa, doğal olarak bu hijyene ve personele de yansıyor.

Turist hassaslaştı

Turizm duayeni Hüseyin Baraner, Berlin ITB Fuarı öncesi şu uyarıyı yapıyor : “Temizlik ve Hijyen kavramları turizmin top listesinin birinci sırasına oturdu. Müşterimizin içgüdüsel hijyen talebi dürtüsü giderek artıyor. 2020’nin müşterisi alışılmışın çok daha ötesinde tüm seyahat ve konaklama hizmet noktalarının aşırı temiz ve dezenfekte olmasını istiyor.” 

“Belediyelerimizin yönetimlerine özellikle bu yıl çok iş düşüyor. ITB öncesi sektör adına hepinize çağrıda bulunuyorum .Destinasyonlarımızı pırıl pırıl yapın. Genel temizliğe hassasiyet gösteren ziyaretçilerimizin yanında, yaşanan olaylar karşısında ürkmüş, korkmuş, nötorik, şüpheci, karamsar, hatta kısmen bilinçaltı abartılı panik durumu sergileyen müşterilerimizin içini rahatlatacak, tatilde güvende olduğu hissini artıracak tertemiz ortamı sunmak birinci sırada sizin göreviniz.

Korona virüsü

Dünya globalleştikçe sorunlar da büyüyor. Seyahatler kolaylaşıyor, uzaklar yakınlaşıyor. Tehlikeler de o derece büyüyor. Çin’in bir kentinde ortaya çıkan bir virüsün, dünya turizmini, hatta ticaretini bir anda nasıl altüst ettiğini yaşadık, yaşıyoruz. İşte hijyen ve sağlığa yaklaşımın önemini net görebildiğimiz bir durum. Bir de duruş ve akıllı davranış var. Bu da paniklememek ve gereğinden fazla konuşup piyasayı telaşa vermemek. Tabii ki alınması gereken önlemler konusunda hassasiyeti de elden bırakmadan. 

Virüs küçük ama, dünyanın midesini bulandırır...