HABER/ Gökçe ADAR
İzmir Turizm Folkor Derneği'nin 50'inci kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında, “Sandık Kokusu” isimli sergide geleneksel giysiler ve aksesuarlar meraklıları ile buluştu. Sergide, 200 yıllık havlular, zeybek kıyafetleri, Balkan Savaşı'ndan kalma tüfekler, 1923 yılından kalma Türk bayrağı, elde yazılmış Atatürk'ün gençliğe hitabesi, o dönemlere ait gelinlikler ve bindallılar gibi tarihi eşyalar yer aldı. İzmir Turizm Folkor Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Didem Özdemir Mis, “İzmir Turizm Folkor Derneği, İzmir'e 1969 yılında kurulmuş ilk folkor derneği. Bu etkinlikte, 30 yıllık 50 yıllık arkadaşlar bir araya geldi. 50'nci yıl olması dolayısıyla, farklı bir şey yapmak istedik ve sandıklarımı açtık. Sergimize bu yüzden Sandık Kokusu adını verdik. Biz kendi aramızda konuşurken anneannemizin babaannemizin giysilerinden bahsediyorduk. Bu giysileri, kıyafetleri burada sergilemek istedik. Sandıklarımızdan birer tarih çıktı. Hem çok duygulandık, hem de o anları tekrar yaşadık” dedi. 4 gün açık kalan sergiye gelen ziyaretçilerin ilgilerinden memnun kaldıklarını belirten Mis, “Gelenler çok şaşırıyor. Bize, bu kadar eşyayı nasıl koruduğumuzu soruyorlar. Eşyaların ve aksesuarların, öykülerini anlattığımız zaman ise ziyaretçiler daha çok şaşırıyorlar. Çünkü her kıyafetin, her aksesuarın bizim için anısı çok büyük. Onlar bize anneanne ve babaannemizden hatta onların anneannelerinden kalma. Bu yüzden serginin bizim için anlamı çok büyük” diye konuştu.

Anı evi açmak istiyorlar

Serginin, anı evine dönüşebileceğinden bahseden Mis, “Biz bu tarihi eşyaların değerini bildik, sakladık. Güzelce koruduk ama bizden sonraki nesil, değerini bilebilecek mi? diye düşünüyoruz. Bu yüzden sergideki aksesuar ve tarihi kıyafetler ile bir anı evi açmak istiyoruz. Bizler kültürel özelliği olan Ege köylerini gezerek geçmişimize sahip çıkmayı amaçlıyoruz. Bunun için de gençlerden de manevi olarak derneğimize destek olmalarını ve katılım sağlamalarını istiyoruz. Çünkü bizlerin halk olarak her şeyden çok kültürel birliğe ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.

Anlamı büyük

Serginin ilgi çeken tarihi eşyalardan birisi ise 1923 yılında elde dokunan Türk Bayrağı oldu. Bayrağı sergiye getiren dernek üyelerinden Yeşim Mirza, bayrağından hikayesinden bahsetti. Mirza, “ Bayrak 1923 yılında elde yapılmış ve babaannemden bana kaldı. Onu korumak için büyük bir çaba sarf ettim ancak bazı yerleri yırtıldı ve tutturmaya çalıştık ama ne yazık ki artık dikiş tutmuyor. Çünkü 96 yıllık bir bayrak” diye konuştu. Sergide yer alan kırmızı örtünün hikayesini de paylaşan Mirza, “Büyük dedem Kasım dedeme, savaş dönemi olmasına rağmen Rum bir kadın el dokuması örtüyü soğuktan korunsun diye kendisine hediye etmiş ve dedem o örtü sayesinde soğuktan korunmuş o yüzden bizim için bu örtünün önemi çok büyük” dedi.

Babaannesinin eşyalarından da bahseden Mirza, “Bu eşyalar beni dinlendiriyor. Her sabah babaanneme günaydın diyorum. Onların eşyalarının karşısında kahvemi içiyorum. O anları hayal ediyorum” ifadelerini kullandı.