Didim'de yaşayan ve resim öğretmenliği yapan, resim serüveninde her zaman renkli dünyasını yansıtan çalışmalara imza attan Ressam Evşen Algı Çelik'in öznesi kadın olan eserlerinden oluşan “Farklı Kimlikler” sergisi İzmirli sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Galeri A'da açılan sergi 21 Mart tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. Eserlerinde kadınların dış dünyada görünen halleri ile iç dünyaları arasındaki farklılıkları yansıtmaya çalıştığını söyleyen Evşen Algı Çelik, “Resimlerimde kedi, kadın ve kuş ayrıntılarına hep değindim. Aysel Gürel gibiyim biraz, renkli ve çocuksu bir yapım var. Ölene kadarda bu böyle devam edecek. Bunu da resimlerime yansıtarak içimdeki çocuğu yaşatmaya devam ediyorum” dedi.
Grafik mezunu olmasının yaptığı resimlere yansıdığını vurgulayan Çelik, “Dokular ve canlı renkler grafiğin temel taşlarından. Benim için en önemli olan şey detaylardır. Sabırlı bir kişiliğim var ve detaylarla uğraşmaktan hoşlanıyorum. Balığı mesela kadınla özdeşleştiriyorum. Kadınların toplum ve ev içinde maruz kaldıkları baskıyı balıklar gibi özgür olmalılar düşüncesiyle sanatıma aktarıyorum. Balık çerçevesiz bir dünyada yaşıyor oysa kadın öyle değil hep bir çerçeve çiziliyor kadına. Balıkta kedi ona yaklaşabildiği kadar özgür. Kedi, balık ve kadın üçlemelerim eserlerime çok sık yansıttığım objeler. Çocuksuluğumu da renklerle ve dokularla kadına yansıtıyorum. Kadın canlı, özgür ve renkli olmalı. Beni en iyi anlatan renk ise mavi. Mavinin sükunetini seviyorum. Resimlerimde de mavi rengi oldukça sık görmek mümkün” diye konuştu.
İşini yaparken çok hassas olduğunu ifade eden Çelik, “Çünkü benim tekniğim minyatür ve grafik karışımı, sabırsız davranırsanız detayları veremezsiniz. Hem anne, hem öğretmen ve hem de ev hanımı olarak az vakit ayırmak durumunda kalsam da odaklanarak yapıyorum” şeklinde konuştu.
Kadın sert, sağlam ve güçlü durmalı
Kendi ayakları üstünde duran ve ne istediğini bilen kadının güçlü olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın sert, sağlam ve güçlü durmalıdır. İşine aşık kadın kahraman kadındır. Kahraman günümüzde artık prensesi kurtaran prens değil, kahraman tüm baskılara rağmen işini severek yapan, üreten, kendini seven kadındır. Herhangi bir şey üretmeyen kadına tahammülüm yok. Topluma, ülkesine, evine, çocuğuna katkısı olmayan, bir sorun yaşadığında kendinde çözümü aramayan, hep dışardan bekleyen ve kıskanan kadına asla tahammül edemiyorum.”
