Seferihisar'ın Ulamış Köyü'nde yaşayan, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan genç yönetmen Berkay Taşkan ilk kısa metrajlı filmini köyün kadınlarıyla çekti. Festivallerde oldukça yoğun ilgi gören film 10 Aralık'ta düzenlenecek özel bir gösterimle Seferihisar halkıyla buluşacak.

sinannAkdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü'nden mezun olduktan sonra köyüne dönen Ulamışlı Berkay Taşkan'ın, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu Ulamış Köy Tiyatrosu'nun öyküsünü anlattığı belgesel filmi festivallerin ardından Seferihisarlılar buluşuyor. Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak filmiyle tanınan ünlü yönetmen Ahmet Uluçay'ın yaşam tarzıyla benzerlikler gösteren bir hayat süren genç yönetmen Berkay Taşkan, “Mezun olduktan sonra köyüme dönüp kırsal sinema ile ilgilenmek istedim. Filmleri maddi kaygıyla yapmıyorum. Sadece sinemada sevdiğim tarzda, özgün biçimimi koruyarak, kendi imzamı hissettirmek istiyorum. Eğer içimde bir yetenek varsa birgün mutlaka kendimi kanıtlayacağım. O zaman da sanatımı daha büyük salonlarda daha fazla izleyiciyle buluşturma şansı yakalayacağım” dedi.


Tek kişilik dev kadro


Ulamış Köy Tiyatrosu'nun öyküsünü anlattığı belgesel formatındaki ilk kısa filminin African Smartphone International Film Festival'inde ve Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali'nde özel seçki bölümünede yer aldığını söyleyen Taşkan, “Annemin benden habersiz tiyatro grubuna kaydettirmesiyle yolum tiyatro ile kesişti. Köy tiyatromuzda kadınlarla birlikte sanat yapmaya başladıktan sonra bu oluşumu belgeselleştirmek istedim. Vedat Murat Güzel hocamla beraber bir belgesel projesi yaptık. 25 dakikalık samimi bir film oldu. Filmin ışık, ses, kurgu, senaryo, görüntü yönetmeliğini ve yönetmenliğini tek başıma yaptım. Fakat köy tiyatromuzdaki oyuncuların desteği muazzam oldu” diye konuştu.


Ataerkil yapıya başkaldırı


Köylü kadınların kamera karşınıdaki rahat hallerinin işini oldukça kolaylaştırıdığının altını çizen Taşkan, sözlerini şöyle sürdürü; “Ulamış'ta tiyatrodan sonra sinemayı da ön plana çıkararak bir nebzede olsa köyümüzü ve kadınlarımızı dünyaya tanıtmış oluyoruz. Ulamış'ı ve Ulamışlı kadınları yerelliği hiç bozmadan evrenselleştirdik. Bunu yapmak istiyorduk ve başardık. Vedat hocam oyuncuları çok iyi profesyonelleştiriyor. Amatörlükten profesyonelliğe geçiş aşamasında çok aşama kaydettikleri için onlarla birlikte kurmaca film de yapmak istiyorum. Köyün erkekleriyle ilgili senaryosunu bitirdiğimiz bir proje var. Bir iki aya kadar çekmek istiyoruz. Ondan sonra köyün kadınlarıyla ilgili minimal, ataerkil yapıya darbe vuran, feminist bir sinema yapmayı planlıyorum. Köyümüzün kadınları zaten tiyatro sahnesine çıkarak bu ataerkil yapıya bir ölçüde darbe vurdular.”

Kırsal sinema


Kısa metrajlı filmler yaparak uzun metrajlı filmine sponsor bulup kırsal sinemayı temsil etmek istediğini vurgulayan Taşkan, “Köyde bağda bahçede çalışıyorum. Bütün maddi manevi ve sanatsal birikimimi köyden sağlıyorum. Bu yavaş şehri sinemada tanıtma misyonu üstendim. Burada yaşıyorum ve bu kültürü özümsemiş durumdayım. Bunu benden daha iyi kimsenin yansıtacağını sanmıyorum” şeklinde konuştu.