Haber / Sinan KESKİN

5 yaşında mandolin çalarak başladığı müzik hayatında 1982 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Resmi Ses ve Saz Eğitmenliği belgesini aldıktan sonra bugüne kadar 10 binin üzerinde kişiye enstüman eğitimi veren Murat Sincer, eşi Özlem, kızları Türkü ve Öykü ile aynı sahneyi paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor.

Müziğe 1971 yılında henüz 5 yaşında çalmayı öğrendiği mandolinle başlayan Murat Sincer, 1982 yılında İzmir'de başladığı eğitmenlik kariyerinde çeşitli derneklerde, halkevlerinde, belediye konservatuvarında ve kendi müzik merkezinde 10 binlerce insanın müzikle tanışmasını sağladı. Eşi Özlem Sincer ile birlikte 1989 yılında kurdukları müzik merkezinde bağlama, Azeri tarı, kabak kemane, keman ve yan flüt dersleri veriyor. Bir 10 diğeri 15 yaşında olan ve Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda viyolo eğitimi alan Türkü ve Öykü ile birlikte sahne almaktan büyük mutluluk duyduğunu anlatan Murat Sincer, “Çocuklar bebekliklerinden beri burada şekilleniyorlar. Gece yarılarına kadar biz ders verirken burada bekliyorlardı. 5-6 yaşına geldiklerinde onlar da sazı ellerine aldılar. Sınıflarla derslere girdiler. Aslında benim hayalim bağlamadan sonra viyola çalmaktı. Fakat benim öğretmenim gel sana keman öğreteyim dedi. Ben de kızıma kemanı tanıttım ama o viyolo çalmak istedi. Türkü viyoloya başlayınca Öykü de ondan etkilendi o da viyoloya başladı. Türkü, 6 yaşında bu okulda okuyacağım ve burada öğretmen olacağım derdi ve bu zamana kadar kararını hiç değiştirmedi. Şimdi lisede ve kararlı devam ediyor” diyor.

2 albüm çıkardı

Halk çalgılarıyla ilgilenirken batı müziğini de araştırmaya başlayan Sincer, piyano ve keman eğitimi aldı. 1996 yılında hocalığı bırakıp İstanbul'a giden ve 1997'de 'Türküler Umuttur' adlı albümümü çıkaran Sincer, albümden bir eserin klibini Karabük Demir Çelik Fabrikası'nda işçilerle birlikte çekti. Klip o dönem gazetelere ve TV haberlerine konu oldu. Klibin yayını durduruldu. Sincer, 1998 yılında İzmir'e dönüp eşiyle birlikte Murat Sincer Müzik Okulu'nu açtık. Bu esnada bağlama metodu üzerine bir kitap çıkardı. Sincer, ikinci albümü 'Umudun Türküsü'nü ise 4 yıl önce çıkardı. 2013 yılında Kültür Bakanlığı Somut Olmayan Kültür Miras Taşıyıcısı Ses ve Bağlama Sanatçısı ünvanı alan Murat Sincer, bağlama, kabak kemane, Azeri tarı, keman ve yan flüt dersleri veriyor. Sincer, her müzik aletini çalabilildiğini ama uzmanlaştığı alanlarda ders verdiğini söyleyerek, “Ustalaşmadığınız hiçbir çalgının dersini vermemek lazım” diyor.

Gençler halk müziğini seviyor

Gençlerin halk müziğini sevmedikleri yönündeki söylemlere itiraz eden Murat Sincer, sözlerini şöyle sürdürüyor; “Öyle bir şey yok, gençler seviyor. Ama medya göstermediğ için sanki pop daha yüksekmiş, halk müziği ölmüş gibi görünüyor. Öyle bir algı yaratıyorlar. Yılda 1 milyon bağlama satılıyor. Binlerce insan bağlama çalıyor. Bunlar göz önünde değil. Gençler türküleri seviyorlar ama görünmüyorlar.”

Belediyelere sitem

Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere belediyelerin yerel sanatçılara mesafeli durmasını da eleştiren Sincer, sitemini şu sözlerle ifade ediyor; “Bazı belediyeleri tenzih etmekle birlikte bazı belediyelerle ve özellikle İzmir Büyükşehir Belediyesi ile sıkıntılarımız oldu. Belediyeye sunduğumuz projeler hep olumsuz cevap alıyor. Hep bir bahane üretiyorlar. Mesela İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin hiçbir etkinliğinde sahneye çıkmadık, konser veremedik. Bu konudan muzdaribiz. Biz kendimizi iyi anlattığımızı düşünmemize rağmen aldığımız cevaplar bizi tatmin etmiyor. Başkanımızdan randevu bile alamıyoruz. Dört yıl önce çıkan ikinci albümü takdim etmek istiyordum ama danışmanı başkanın zamanı olmadığını söyledi. Bırakın dinlemeyi, albümü almadı bile. 4 yıldır kendisine ulaştıramadık.”

Wing Chun derleri de veriyor

Müzik kariyerinin yanı sıra uzakdoğu dövüş sanatlarına da meraklı olan Sincer, enstürman eğitimlerinin yanı sıra Wing Chun ve Filipin sopa sanatı dersleri de veriyor. Sincer, uzakdoğu dövüş sanatlarına olan ilgisini şöyle açıklıyor; “Küçüklüğümde Bruce Lee hayranıydım. Onun Wing Chun yaptığını bilmiyordum. Kung Fu kökenli bir spormuş. Wing Chun güzel bahar anlamına geliyor. 300 yıl önce Shaolin Manastırında yapılırmış. 18 yıldır Wing Chun yapıyorum ve dersini veriyorum. Bu işin felsefesini sevenlerle çalışıyorum. Aynı zamanda Filipin sopa sanatının eğitimlerini veriyorum.”