İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nce hayata geçirilen '12 Ay 12 Sergi' projesi ile müze envanterine kayıtlı olup, daha önce sergiye çıkarılmamış eserler, bir süre önce ziyaretçilerle buluşturulmaya başlandı. Yetkililerin müze koleksiyonundan seçtiği kült ve ritüel eserler, İzmir Müze Müdürlüğü Arkeoloji Müzesi Hazine Odası'nın merkezi konumundaki vitrin ile etrafında ve fuayede konumlandırıldı. Bu ay düzenlenen sergide, Menderes ilçesindeki Baklatepe Höyüğü'nde bulunan Erken Tunç Çağı'na ait pişmiş topraktan yapılmış, kadın bedeni biçimli kap ile kötülüklerden korunmak için kullanılan yine 5 bin yıllık 4 mermer kolye uçlarına yer verildi.

'ANA TANRIÇAYI SEMBOLİZE EDEN ESERLER'

Sergilenen eserlerle ilgili bilgi veren İzmir Müze Müdürü Hünkar Keser, "1995 yılı Baklatepe kazısında bulunmuş bir kap. Erken Tunç çağı dönemine ait, 5 bin yıl önce üretilmiş insan yüzlü bir kap. Kabımız kadın formunda yapılmış. Koruyucu özellikleri olan ana tanrıçayı temsil eden pişmiş topraktan yapılmış. Mezar hediyesi olarak kullanılmış. Öteki dünyada kötü ruhlardan korunmak için, mezarlara konulmuş. Yaklaşık 8 santim yüksekliğinde şişkin karınlı içi boş minik kap. Kolye uçları ise günlük kişisel kullanım amaçlı. Hepsi özel mermerden yapılmış. İdol dediğimiz ana tanrıçayı sembolize eden eserler. Bugün günümüzde nazarlık dediğimiz kolye ucu şeklinde ya da insanların taşıyabileceği şekilde yapılmış küçük eserlerimizdir. Bunlar da 5 bin yıllık eserlerdir" dedi