Sizi Küçük Amal’la tanıştırayım. Kendisi, 9 yaşında Suriyeli bir mülteci kız çocuğunu simgeleyen, karbon fiberden yapılmış 3.5 metre boyundaki dev kukla. Bugüne kadar girişilmiş en iddialı ve kapsamlı kamusal sanat etkinliklerinden biri olacak Yürüyüş (The Walk) projesi, Küçük Amal’ın Türkiye-Suriye sınırından Birleşik Krallık’a uzanan, 4 ay sürecek yolculuğundan oluşuyor. Amal, ailelerinden ayrılarak yerinden edilmiş, zorlu koşullarda refakatsiz olarak yollara düşmek zorunda kalmış milyonlarca mülteci çocuğu temsil ediyor. Mültecilerin “Bizi Unutmayın!” mesajını uluslararası gündeme taşımayı amaçlıyor.

Bu görkemli projede Küçük Amal, annesini bulmak üzere Gaziantep’ten yola çıkıp Manchester’a (Birleşik Krallık) kadar 8 bin kilometre yol kat edecek. Türkiye, Yunanistan, İtalya, İsviçre, Almanya, Fransa, Belçika ve Birleşik Krallık’ta 60’ın üzerinde şehir, kasaba ve köyden geçecek. Yolculuğun her durağında halka açık, samimi kültür ve sanat etkinlikleri ile karşılanacak.

Yapımcılığını, Tony ve Olivier ödüllü, The Crown dizisinin yönetici yapımcısı Stephen Daldry ile David Lan, Tracey Seaward ve Naomi Webb’in üstlendiği projenin Sanat Direktörü ödüllü bir oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni olan Amir Nizar Zuabi. Yürüyüş, Birleşik Krallık merkezli Good Chance Tiyatrosu ve Güney Afrika’dan Handspring Kukla Kumpanyası iş birliğinde gerçekleşiyor. Projenin Türkiye yapımcılığını İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) ve İzmir’de yaşayan kültür yöneticisi Recep Tuna üstleniyor. Projenin elçileri arasında çarpıcı isimler var: İngiliz oyuncu Jude Law, İngiliz-Hintli heykeltıraş Anish Kapoor, Türk oyuncular Bergüzar Korel ve Halit Ergenç…

Ortakları içinde 8 ülkeden festivaller, müzeler, tiyatrolar, sivil toplum kuruluşları, karnavallar, sanatçı inisiyatifleri, kültür merkezleri, sanatçılar, yerel yönetimler ve okullar bulunuyor. İzmir’den K2 Güncel Sanat Merkezi, Balconnection, Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi, İzmir Uluslararası Kukla Günleri, Yaren Kooperatifi, Açık Stüdyo, Tiyatro 4, Darağaç, Karantina ve Maquis Projects proje ortağı.

İzleyiciler, Küçük Amal’ın 27 Temmuz ile 3 Kasım 2021 arasındaki yürüyüşünü çevrim içi ortamda takip edebilecekleri gibi yerel etkinliklere de ücretsiz olarak katılabilecekler.

Küçük Amal’ın yolculuğu Gaziantep’te, kandillerden oluşan bir açık hava ışık enstalasyonu ile başlıyor. Birbiri ardına yanan kandillerle şehir yavaş yavaş aydınlanıyor ve Küçük Amal’ın takip edebilmesi için ışıktan bir patika oluşuyor. Sanatçı Ali M. Demirel’in tasarımı ve uygulaması ile göz alıcı bir ışık ve yansıtma yerleştirmesi gerçekleştiriliyor.

Ağustosta Çeşme’ye geldiğinde, Küçük Amal boş ayakkabılardan oluşan bir patikayı takip ediyor ve bu yol onu sahile götürüyor. K2 Güncel Sanat Merkezi tarafından tasarlanan bu sanat yerleştirmesi, tehlikeli koşullarda denizi aşmaya çalışırken hayatını kaybeden binlerce insanı temsil ediyor.

Küçük Amal’ı Bari’de büyük boy bir İtalyan nine (Nonna) kuklası karşılıyor ve ona yolculuğun geri kalan kısmında karşılaşabileceği engelleri nasıl aşabileceği konusunda bilgece nasihat veriyor.

Londra’da Küçük Amal 10 yaşına basıyor. Doğum günü, Royal Opera House’da gün doğumunda bir koro gösterisiyle başlıyor ve V&A Müzesi’nde Londra’nın dört bir yanından çocukların davet edildiği bir doğum günü partisiyle devam ediyor.

Küçük Amal’ın Manchester’a varmasıyla, masalsı yolculuğu son buluyor. Uluslararası Manchester Festivali, yerel okullar ve mülteci komiteleri ile birlikte hazırlanan, çocukluk üzerine özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Amal sergiyi keşfettikçe yepyeni ve daha uzun soluklu bir yolculuğa çıkmaya, yeni evinde kendisine yeni bir hayat yaratmaya hazır olduğunu anlıyor.

Dev boyutuyla Küçük Amal, adeta “Ben varım, mülteciler var. Beni görün!” diyor. Yürüyüş, genellikle ötekileştirilen, korkulan veya acınan mültecilerin hikayelerini bize gösterip anlatarak onların hayatlarını ve kendi hayatlarımızı dönüştürmeye yardımcı olmayı amaçlıyor.

Dünyada 26 milyon kişi mülteci olarak yaşıyor. Türkiye, 3.6 milyon mülteciye ev sahipliği yaparak bu konuda dünyada bir numarada yer alıyor. Bu rakamı oluşturan Suriyeli mültecilerin 148 bini, İzmir’de yaşamını sürdürüyor. Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin neredeyse yarısı 18 yaşın altındayken 271 bini, 5-9 yaş aralığındaki kız çocuklarından, yani Küçük Amal’ın akranlarından oluşuyor.

Sanat Direktörü Zuabi, mültecilerin yemek ve yorgana olduğu kadar gururlu bir yaşama ve seslerini duyurmaya da ihtiyacı olduğunu söylüyor. Yürüyüş’ün mültecilerin yaşadıkları vahim koşulların altını çizmekten çok, potansiyellerini öne çıkarmayı amaçladığını vurguluyor.

Ayrıntılı bilgi: www.walkwithamal.org

Not: İstatistiki veriler için Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) 2019 Global Trends raporundan, T.C İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 12.05.2021 tarihli verilerinden ve Yürüyüş projesinin 11.05.2021 tarihli basın bülteninden yararlanılmıştır.