Bugünlerde herkesten farklı olmaya çalışıp, çevrenizin yoğun karamsarlık ile içine sürüklendiği ekonomik sıkıntılardan bahsetmekten kaçmak isteseniz dahi bu arzunuzu yerine getirmekte başarılı olamazsınız. Öyle günlerdeyiz ki dünyada beşeri ile ilgili her kavram bir diğerinin içinde yer alır oldu. Ekonomi de bahsimiz teknoloji ile çok daha da yakından ilişkili hale geldi. Aslında hep öyleydi. Ama bunu günlük hayatın koşuşturması içinde fark etmezdik. Ekonomi bizim için hükümetlere, politikacılara ve işi sadece bu olan kişilere emanet edilmiş bir konuydu. Bugün ise ülkemizdeki pek çok kimse ekonomik gelişmeleri sadece takip etmiyor. Direkt müdahil oluyor. İnternetin ve mobil teknolojinin tüm imkanları ile yatırımlarını an an takip ediyor ve anında yönlendiriyor. Banka siteleri, mobil uygulamalar ve elbette kripto para borsalarının yazılımlarına kadar çeşitli yazılımlar insanları ekonominin izleyicisinden alıp birer oyuncusu haline getirdi.
Özellikle yeni ekonomi ismi ile umut olarak sunulan blockchain ve kripto para teknolojileri, ülkemizdeki meraklılarını dünya ekonomisinin de bir parçası haline getirdi. Az buz bir sayıdan bahsetmiyoruz. Ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişi bir kripto hesabına sahip olarak hesaplanıyor. Bu kişiler bir ebeveyn olarak düşünülürse, ülke nüfusunun en az üçte birinin kripto yatırımları ile içli dışlı olduğu anlamına gelir. Türkiye ekonomisinin pandemi ile beraber dünyadaki diğer ekonomilere göre çok daha fazla yerle yeksan olmaya başlaması ile de insanlar, altın, döviz yatırımlarının yanında büyük bir umut olarak, bilinmezlikler ile dolu bu dünyada risk almaya çok daha istekli oldular. Peki son durum nedir? Blockchain ve kripto yatırımlarındaki son gelişmeler neler? Bu dünya büyük bir ponzi olma yolunda mı ilerliyor yoksa gerçekten dünyaya yeni bir ekonomik düzeni mi geliyor? Konu takip ettiğim bilgileri ve kendi fikirlerimi kapsayacağı için öncelikle bu yazılanları bir yatırım tavsiyesi olarak kesinlikle görmeyin. Zaten dünyanın son yıllarda nasıl aniden değişip bambaşka bir hale geldiğini gördükten sonra isteseniz de bırakın yıllık yatırım planları, birkaç aylık planlar bile yolunda gitmeyebilir.
Öncelikle kripto dünyasının altyapısı internet olduğu için internetin olduğun her alanda ortaya çıkmaya başladı. Hükümetlerin hala tam olarak bu gelişmeleri nasıl karşılayacaklarına dair bir planları yok. Ama yavaş yavaş hangi ülkelerin bu işten prim yemek istediğini hangilerinin tamamen düşman olarak göreceğini seçmeye başladık. Öncelikle ABD kripto dünyasını iyice sahiplenmeye başladı. Birçok kişi için bu şaşırtıcı gelse de işin arkasında dolara bağlı bir altyapı olmasından ötürü benim için sürpriz olmadı. ABD’nin olduğu bir yerde Rusya ve Çin’in olması zaten düşünülemezdi. O yüzden onlar ülkelerinde kripto yatırımlarını tamamen öldürmek için sürekli yeni adımlar atıyorlar. Avrupa ise yine kararsız bir durumda gelişmelere ortak oluyor. Almanya, aynı ABD gibi kripto teknolojisinin ve yatırımlarını çekimser ama bir o kadar meraklı şekilde takip ediyor. Sadece İngiltere, Avrupa’dan ayrılmasının da vermiş olduğu güvensizlik ile aşırı derece de olumsuz söylemlerini sıkılaştırmaya başladı. Kripto teknolojisi ise tüm gelişmelere Hidra canavarı gibi tepki veriyor. Bir kafası kesilse yerine iki kafa daha çıkıyor. Kripto geliştiricileri bir yasaklamaya, bir baskıya anında bambaşka sahalarda ortaya çıkarak cevap verir oldu. Defi, NFT, Metaverse ve en son oyun kripto paralarının ortaya çıkması sadece yeni gelişmeler olarak izah edilecek kavramlar değiller. Bir şekilde var olma çabaları. Geliştiriciler ana akım ekonomiyi her şekilde değiştirmek için sürekli yeni yollar arıyorlar. Çok haksız değiller çünkü tüm ekonomistlerin birleştiği nokta şu; Merkez bankalarına bağlı bu ana akım ekonominin dünya için sürdürülebilir bir tarafı yok. Üretim ve ürün karşılığı olmayan, hesabını bilmeden para basmaya dayalı bu sistem, dünyadaki ister gelişmiş, ister fakir tüm ekonomileri yüksek enflasyon sorunu ile baş başa bıraktı. Kripto teknolojisinin ortaya çıkma nedeni de tam da bu ihtiyaçtan kaynaklandı.
Peki yakın gelecekte neler olabilir? Öncelikle ABD kripto teknolojilerini öz evladı gibi sahiplendiği için artık kripto paralar hayatımızda olacak mı soruları son buldu. Bunun yanında dünyadaki merkez bankaları çok sıkı bir şekilde olaya müdahil oluyorlar. Ve sıkı düzenlemeler gelmeye başladı. Bu düzenlemeler ne kadar başarılı olabilir orası ise hala sorunlu. Borsalarda, metaverse adı altında, sosyal mecralarda, internet oyunlarının içinde ödül olarak kripto paralar veriliyorken ve bu mecralarda kripto alışverişleri rahat rahat yapılıyorken nasıl bir denetim mekanizması kurulabileceği konusu hala büyük bir sorudur. Bunun yanında ekonomi de artık eskisi gibi olmayacak. Ama stabil hale gelene kadar çok savrulacak. Peki kripto yatırımları birer ponzi dolandırıcılığına dönüşebilir mi? Evet, büyük çoğunluğu da bu denetim eksikliğinde maalesef ponziye dönüşüyor. O yüzden kripto teknolojisini ve yatırım yapacağınız projeleri yakından tanımadan sadece yakın çevrenizde duyduğunuz için kesinlikle para yatırmayın. Telefonunuzdaki renkli uygulamalar yüzünden kripto yatırımlarını birer oyun olarak görmeyin. Bu bir oyun değil. Zar zor kazandığınız alın teriniz. Sağlıklı günler dilerim.