Ekonomi yönetiminde 2023’ten bu yana uygulanan sıkı para politikalarının en görünür etkilerinden biri, kredi kartları üzerindeki kısıtlamalar olmuştu. Talep enflasyonunu dizginlemek amacıyla getirilen bu sınırlamalar, özellikle nakit avans tarafında milyonlarca kart sahibini doğrudan etkiledi. Bankacılık kaynaklarına göre 2026 yılı ile birlikte bu politikalarda esneme adımları atılmaya hazırlanıyor.
Mevcut ekonomik görünüm, artan yaşam maliyetleri ve Türk Lirası’ndaki değer kaybı, hem sektör hem de tüketici tarafında yeni düzenleme beklentilerini güçlendirdi. Bu nedenle ekonomi yönetiminin, kredi kartı kullanımını katı sınırlar yerine daha kontrollü ancak esnek bir yapıya taşımayı planladığı belirtiliyor.
Taksitli nakit avansta vade yeniden uzatılıyor
BDDK, 2024’ün ilk aylarında bankalara sözlü talimat göndererek taksitli nakit avans vadesini 12 aydan 3 aya indirmişti. Ayrıca kart sahiplerinin toplam limitlerinin yalnızca yüzde 25’i kadar nakit çekebilmesine izin verilmiş ve nakit avans tavanı 25 bin TL olarak belirlenmişti.
Bu düzenlemeler, kısa sürede kartlı nakit avans kullanımını ciddi biçimde düşürdü. Ancak aradan geçen sürede Türk Lirası’nın değer kaybetmesiyle, üç aylık kısa vade hem tüketiciler hem de bankalar açısından sürdürülebilir olmaktan uzaklaştı.
Yeni planlama doğrultusunda:
-
İlk etapta 3 aylık vade 6 aya çıkarılacak,
-
Ekonomik koşullar elverirse vade geçmişte olduğu gibi yeniden 12 aya yükselecek.
Bu adımın, özellikle düzenli gelire sahip kullanıcıların planlı borç yönetimini kolaylaştırması bekleniyor.
Nakit çekim limiti için yeni rakam: 50 bin TL
Gelecek yıl en çok dikkat çeken değişikliklerden biri, nakit avans tavanının 25 bin TL’den 50 bin TL’ye çıkarılması olacak. Mevcut ekonomik koşullarda 25 bin liralık sınırın yetersiz kaldığı, sektör yetkililerinin raporlarıyla net bir şekilde ortaya konuldu.
Bankacılık sektöründen edinilen bilgilere göre:
-
50 bin TL tavan yeni yılda uygulanabilir hâle gelecek,
-
Düşük limitli kredi kartları için geçerli olan yüzde 25 nakit çekim sınırı ise yukarı yönlü esnetilebilecek.
Bu değişiklik, kredi kartını ödeme aracı olarak aktif kullanan milyonlarca kişinin ihtiyaç anında daha yüksek tutarlara erişebilmesini sağlayacak.
TL’nin değer kaybı sınırları işlevsiz hâle getirdi
Son yıllarda Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybı, mevcut sınırlamaların etkisini önemli ölçüde azalttı. Özellikle enflasyonun yükseldiği dönemlerde, 25 bin TL’lik nakit avans sınırı birçok tüketici için günlük gereksinimlerde bile yetersiz kaldı.
Bankacılık kaynakları, kartlı işlemlerde kullanılan nakit tutarının reel olmayan bir seviyede kaldığını, bunun da finansal sistemde kaçak çözümlere yönelimleri artırdığını belirtiyor. Bu nedenle sınırın 50 bin TL’ye güncellenmesi, piyasa gerçekleriyle uyumlu bir adım olarak görülüyor.
Ekonomik baskı artarken borç yükü de büyüyor
Son yıllarda kredi ve kredi kartı borçları dikkat çekici şekilde artmış durumda. Birçok vatandaş, yüksek enflasyon ve artan yaşam maliyetleri karşısında günlük harcamalarını kredi kartıyla karşılamaya başladı. Bu durum, bankacılık sektöründe hem risk yönetimi hem de tüketici davranışları açısından yeni sorunlar doğurdu.
Bu nedenle yeni düzenlemelerin borç yükünü artırıp artırmayacağı sorusu gündemde. Ekonomi uzmanları, vade uzatılması ve limit artırılmasının tüketiciye nefes aldırabileceğini ancak bilinçsiz kullanımın önemli riskleri beraberinde getireceğini vurguluyor.