Korkmayın, sahiplenin

Abone Ol


Aslında bu çabamın nedeni basit. Hayvan sahiplenmek bir ayrıcalık. Hayvanları seven her kişinin bu ayrıcalığı yaşamasını, hayatına bu zenginliği katmasını, bu keyifli ve ilginç deneyimden nasibini almasını isterim.

Sayfanın tepesindeki fotoğrafta kucağımda duran kedinin adı Duman. Nevi şahsına münhasır bir hanımefendidir. Kızımız 13.5 yaşında. İnsan yaşıyla orta yaşı çoktan geride bıraktığını söyleyebiliriz. Onu ilk aldığımda ancak avuç içime sığıyordu. Hiç unutmuyorum kardeşim onu eve cebinde getirmişti. İstanbul'un serin bir Ekim günüydü, üşümesini istememiş o yüzden cebine koymuştu. Şimdi ise kocaman bir kedi oldu. Bana önce İstanbul'da, sonra da İzmir'de arkadaşlık etti. Etmeyi de sürdürüyor.

Benim Duman'a düşkünlüğümü bilen arkadaşlarım hep “Ona birşey olsa çok üzülmeyecek misin?” ya da “Ben çok bağlanır, ölünce çok üzülürüm diye hayvan sahiplenmeye korkuyorum” derler. Haklılar elbet. Nasılki kendi seçimimizle hayatımıza dahil ettiğimiz dostlarımızla uzun yıllar geçince kardeş gibi oluyorsak; kendi seçimimizle sahiplendiğimiz kedimiz, köpeğimiz, kuşumuz da bizim dostumuz oluyor. Elbette onlara birşey olsa üzülürüz. Elbette zamanı gelip onlara veda etmemiz gerektiğinde yüreğimiz yanar. Ancak bu gerçek, birlikte geçirdiğimiz zamanın değerini azaltmaz, keyfini eksiltmez. Hafızalarımıza kazınan anılarımızı asla karartmaz.

Kedimde yaklaşık 3 hafta önce FIP- Feline infectious peritonitis (Pleuritis) denilen bir hastalık çıktı. Bağışıklık sistemine saldıran ve maalesef henüz kesin bir tedavisi olmayan bir hastalık bu. Şimdilik hastalığı baskılamak için tedavimiz sürüyor, hatta son 10 gündür Duman'ın durumu biraz iyiye de gidiyor. Sonuna kadar bu hastalıkla mücadele edeceğiz, ancak çok fazla da umutlanmamaya gayret ediyorum.

Haberi ilk öğrendiğimde çok sarsıldım. Duman'ın artık yaşlı bir kedi olduğunu bilsem de böyle bir hastalık yüzünden onu, belki de zamanından önce kaybetme düşüncesi beni inanılmaz üzdü. Toparlanmam, sakinleşmem bir hafta sürdü. O dönemde arkadaşlarımın bana söylediği sözler geldi aklıma hep. “Duman'ı hiç almasaydım, şimdi hiç bu kadar üzülmeyecektim” diye bir an aklımdan geçmedi değil. Ama sonra şöyle düşündüm; Duman'ın benim hayatıma kattığı neşe, onunla kurduğum eşsiz bağ, bunca zaman bana yaptığı yoldaşlık çok kıymetli. Geri dönsem, onu yine sahiplenirdim.

O yüzden diyeceğim şu; hayvanları seviyorsanız ömrünüzde hiç olmazsa bir kez hayvan sahiplenin. Bu ayrıcalığı yaşayın. Tabii ki petshop'lardan değil... Sosyal medya üzerinden hayvan sahiplendirmek isteyen birçok hayvansever var; onlara ulaşın. Barınaklar size verecek bol bol sevgisi olan hayvanlarla dolu; oralara uğrayın. Korkmayın, sahiplenin.