İzmir'in siyasi gündemini aylardır meşgul eden ve eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu 65 sanığın yargılandığı kooperatif davasında ezberleri bozan bir gelişme yaşandı. Davanın temelini oluşturan "kamu zararı" iddiası, bizzat zarara uğratıldığı iddia edilen kurum olan İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gönderilen resmi bir yazıyla dengeleri değiştirdi. Belediyenin mahkemeye sunduğu belgede, yapılan incelemelerde kayıtlara geçmiş herhangi bir kamu zararı tespit edilmediği belirtildi. Bu kritik belge, tutuklu sanıklardan eski Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Barış Karcı'nın avukatı Özkan Yücel tarafından mahkeme heyetine sunularak, beraat ve tahliye taleplerinin en güçlü gerekçesi haline geldi.
Avukat sordu: Zarar yoksa bu insanlar neden içeride?
Duruşmada söz alan Avukat Özkan Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi 1. Hukuk Müşaviri Utku Kılıç imzasıyla mahkemeye gönderilen yazıyı okuyarak, iddianamenin en temel dayanağının çöktüğünü savundu. Yücel, mahkeme heyetine "İddianame, bir kamu zararının varlığı üzerine kurulu. Ancak zarara uğratıldığı iddia edilen kamu kurumunun kendisi, yani İzmir Büyükşehir Belediyesi, mahkemenize bir yazı göndererek 'Benim muhasebe kayıtlarımda bu konuyla ilgili tespit edilmiş bir zararım yoktur' diyor. Durum bu kadar açık ve netken, müvekkilim ve diğer sanıklar hangi zarar iddiasıyla aylardır tutuklu yargılanıyor? Zarar yoksa bu insanlar neden içeride?" sözleriyle seslendi. Yücel'in bu çıkışı, duruşma salonunda büyük yankı uyandırırken, tutukluluk halinin devamı için gerekçelerin ortadan kalktığını ve derhal beraat kararı verilmesi gerektiğini vurguladı.
Belediyeden mahkemeye giden kritik yazı: Muhasebe kayıtlarında zarar bulunmadı
Davanın seyrini değiştirebilecek nitelikteki resmi yazıda, belediyenin Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı'nın yaptığı detaylı incelemenin sonuçları paylaşıldı. Yazıda, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde yapılan tetkiklerde, "140-kişilerden alacaklar hesabında konuya ilişkin herhangi bir kamu zararı kaydına rastlanmadığı, diğer bir ifade ile muhasebeleştirilmiş bir kamu zararı kaydının bulunmadığı" açıkça ifade edildi. Belediyenin hukuk müşavirliği, bir kamu zararından bahsedebilmek için bunun ya Sayıştay ya da yargılama sonucunda kesin olarak tespit edilmesi gerektiğini, mevcut durumda böyle bir tespitin olmadığını ve gelecekte oluşabilecek varsayımsal zararlar üzerinden bugünden işlem yapılamayacağını da hukuki gerekçeleriyle mahkemeye bildirdi.
İşte o yazı:
“İZBETON A.Ş. tarafından yapılan niyet protokolleri 29.08.2025 ve 19.09.2025 tarihlerinde Sayın Mahkemenizin bilgisine sunulmuşur, yine niyet protokollerini takiben yapılan yakın tarihli tadil protokolleri de ayrıca sunulacaktır. Yine İzbeton A.Ş. tüzel kişiliği aleyhine açılmış ve Belediyemizin de hasım olarak gösterildiği ve halen derdest olan tazminat ve benzeri talepler içeren davalar bulunduğu, çeşitli kişi/tüzelkişiler tarafından keşide edilmiş uyuşmazlık iddiaları içeren ihtarnameler gönderildiğini bilginize sunarız.
Diğer taraftan, ilgi yazınız ekinde tebliğ edilmiş iddianame kapsamında kamu zararının oluşup oluşmadığına ilişkin tespitlerin 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 71. Maddesinin (Değişik üçüncü fıkra: 22/12/2005-5436/10 md.) Kontrol, denetim, inceleme, kesin hükme bağlama veya yargılama sonucunda tespit edilen kamu zararı, zararın oluştuğu tarihten itibaren ilgili mevzuatına göre hesaplanacak faiziyle birlikte ilgililerden tahsil edilir” hükmü gereği yapılması gereklidir.
Yine, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in, Kamu zararının tespiti ve bildirilmesi başlıklı “MADDE 7- (Değişik:RG-15/6/2019-30802-C.
Mevzuat, ilgili birimlerden gelen yanıtlar ve yukarıda sunulan diğer bilgi ve belgeler kapsamında gelecekte tespit edilebilecek olası kamu zararları, hukuka aykırılık nedeni ile yargı kararları neticesinde oluşabilecek kamu zararları veya sair surette nedenlerle oluşabilecek diğer kamu zararlarına ilişkin tespitlerin bugünden yapılmasının mümkün olmadığı da belirtilmek kaydıyla;
a. İşbu yazımız tarihi itibari ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu 71 maddesiyle, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereği muhasebe kayıtlarında Mali Hizmetler İşler Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan tetkikte 140-kişilerden alacaklar hesabında konuya ilişkin herhangi bir kamu zararı kaydına rastlanmadığı, diğer bir ifad ile muhasebeleştirilmiş bir kamu zararı kaydının bulunmadığı,
b. İzmir Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından hazırlanan araştırma raporunun ilgilisi nedeni ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmuş olduğu, konunun İzbeton A.Ş.’ye ilişkin olması sebebi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi kayıtlarında muhasebeleştirilmesinin mümkün olmadığı,
c. İlgili birimlerle yapılan yazışmaların yazımız ekinde sunulduğunu,
ç. 6085 sayılı Sayıştay Kanunu gereğince 23/06/2025 tarih ve 2503115 sayılı yazılı ile Sayıştay Başkanlığı Denetçileri tarafından 2025 mali yılı dış denetimi görevlendirmesi yapılmış olup dış denetimin devam etmekte olduğu, hesap ve işlemlerinin denetimi sonrasında düzenlenecek raporun ayrıca Mahkemenize sunulacağı hususları bilginize sunulur”