İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması'nı izledim iki gün boyunca. İlk gün bilim adamları, akademisyenler, uzmanlar, oda başkanları titizlikle hazırlanmış sunumlarını yaptılar. Sabah oturumunda, sosyal mesafe kurallarına uygun hazırlanmış devasa Fuarİzmir hollerinden birinde tüm sandalyeler dolmuş.

Ön sıralarda az sayıda CHP milletvekili, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İYİ Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, ilçe belediye başkanları var.

Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerden gelen değerli akademisyenlerin sunumlarını izliyoruz.

Gözlerim, deprem boyunca ulusal tvlerde boy gösterenleri arıyor.

Devlet erkanından kimse var mı diye bakıyorum.

Çevre ve Şehircilik Bakanı bizzat davet edilmiş ve Ankara'ya döneceğini bildirerek mazeret beyan etmiş ve “Arkadaşlarım katılırlar” demiş, ama bakanlıktan gelen yok.

Diyorum ki Vali Bey gelmiştir, gelmese bile bir yardımcısı vardır mutlaka. Soruyorum, davet gönderilmiş icabet eden yok.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı?

Yok...

İzmir Valiliği?

Yok...

AFAD?

Yok...

İl Sağlık Müdürlüğü?

Yok...

Kızılay?

Yok...

***

Toplantıyı izleyen basın mensuplarına takılıyor gözüm. Hepsi bizim çocuklar. İzmir yerel basınının cefakar emekçileri... İnternet siteleri, yerel gazeteler, web televizyonları... En iyi görüntüyü çekmek, başkanlardan, bilim adamlarından halkı aydınlatacak bilgileri almak için koşuşturuyorlar.

Tekrar tarıyorum salonu...

CNN?

Yok...

NTV?

Yok...

HaberTürk?

Yok...

FOX TV?

Yok...

Ana akım medya? (ne demekse)

Yok...

Velhasıl deprem süresince İzmir'e kamp kurup, enkaz çalışmaları sırasında bol miktarda duygu sömürüsü yapanlar, son enkaz kaldırıldığında tası tarağı toplayıp gitmişler... Biz bize kalmışız.

İzmir halkının dayanışması geliyor aklıma. BİZİZMİR'iz, #bizvarız ve biz bize yeteriz diye yazıyor elimdeki Büyükşehir broşüründe, enseyi karartmamak lazım.

***

İzmir Büyüksehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Baskanlığı tarafından düzenlenen Ortak Akıl toplantısının program kitapçığına bakıyorum.

Katılımcıların, akademisyenlerin adlarını ve geldikleri üniversiteyi okuyorum.

Kimler yok ki... Türkiye'nin en iyi üniversiteleri Soyer'in çağrısına ses vermiş.

Norveç'ten katılan bile var.

ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, Gazi, Süleyman Demirel, İzzet Baysal, Bergen Üniversitesi (Norveç), Ege, Yaşar, İYTE... Seviniyorum.

Bünyesinde Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi'ni arıyor gözlerim. Deprem konusunda çok sayıda kıymetli bilim adamına sahip üniversitemizin adını göremiyorum...

Dokuz Eylül Üniversitesi de yoklar arasında yerini alıyor...

***

Toplantının adı ORTAK AKIL...

İzmir, uzlaşmacı, birleştirici tavrını ve birlikte çalışma arzusunu bir kez daha ortaya koymuş.

Tunç Soyer İzmirliler adına bir elini devlet babaya uzatmış. Diğer elini de İzmirlilere...

Uzatılan eli tutanlara İzmirliler olarak minnettarız.

Uzatılan eli tutmayanların da ortaklığa sunacakları bir katkısı yok sanırım.

Ya da Ortak Akla inanmıyorlar...

***

Ortak akıla inanmalarından vazgeçtik, şimdi de Tunç Soyer'e ve diğer belediye başkanlarına “konuşma” diyorlar. İçişleri Bakanlığı depremden bir hafta önce 23 Ekim'de genelge yayınlıyor ve 81 ilin valiliğine gönderiyor. Genelgenin detayları manşet haberimizde var.

Sonra deprem oluyor, genelgenin üzerinden 25 gün geçmiş. Önceki akşam İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu İzmir'e sürpriz bir ziyaret yapıyor. Sabah bir bakıyoruz, 25 gündür bekletilen genelge İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne tebliğ edilmiş. Tesadüf tabi!

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel tepki gösteriyor, yerinde ve dozunda bir tepki. Ne diyor Yücel, “Seçilmiş belediye başkanlarını kendi memuru ya da bürokratı zanneden zihniyet şimdiye kadar anlamadıysa, bir kere daha anlatalım: İzmir için, deprem gerçeklerini anlatmak için, halkımızla dayanışmak için sizden icazet alacak değiliz.”

Konuş sen Tunç başkan. Sen susarsan, biz susarsak konuşacak kimse kalmayacak. Depremde yitip giden canlarımız için, umudu taze tutmak, dayanışmayı, dostluğu, yardımlaşmayı yüceltmek için daha çok konuş.