Ünlü düşünür Konfüçyüs’ün "Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver" sözü ne kadar yerini bulur bugün, bilmiyorum; ama yaşama, doğaya, insana, kitaba, bilime duyarlı kişi için anlamını, güzelliğini hiç yitirmez.

Sabah kalkınca ilk işim kitaplı iki odamın kapısını açmak, kitaplarıma dokunmak, onlara günaydın demek olur. Kitaplı balkonumun penceresinden göğü kucaklarım, sitemizin bahçesindeki ağaçlara, çiçeklere de merhabamı unutmam.

Kitaplığımın raflarında şair, yazar dostlarımın imzalı kitaplarıyla öyle varsıllaşıyor ki her günüm, anlatamam… Ömrüm yeter mi onları okumaya, bilemem?

Kuşkusuz kokularını almak, kapaklarına, sayfalarına dokunmak bile beni gönendiriyor. Her kitap arkadaşım, dostum, yoldaşım oluyor.

Yetişebildiğimce kimi yazın dergilerine gönderiyorum yazdıklarımı, kimilerini köşemde değerlendirmeye, tanıtmaya çalışıyorum.

Bugün köşemde beş kitaba yer açabildim. Hadi o zaman onlara konuk olalım kısa sürelerle.

BEN KONUKTUM ZATEN”

Eğitimci, yazar Saime Bircan Sak,Kanguru Yayınları’ndan çıkan “Ben Konuktum Zaten” romanıyla Aydın Şimşek’in dediği gibi “kent insanının sıkıştırılmış, baskılanmış dünyasındaki bilinçaltını da odağına” alıp insanın olası hallerini eleştirel dil-gözlemle okura sunuyor.

Daha önce de iki romanı yayımlanan Sak’ın Fransızcadan çevirdiği bir öykü kitabı da bulunuyor.

Bahri Karaduman dostum romana ilişkin değerlendirmesinde “zaten ve konuk” sözcüklerinin çağrışımına dikkat çekiyor. “Benim görüşüm yazarın iletisiyle örtüşüyor. Sizlere önerim yapıtı elinize aldığınız anda düşünün bakalım.” diye de ekliyor.

ŞİMDİ, VOYEGER”

Gizem Okulu’yu çok küçük yaşlarından tanırım.

Babası ressam Zekeriya Okulu’yla TRT İzmir Haber Müdürlüğü’nde birlikte çalıştık. Onun şiirle buluştuğunu yıllar sonra öğrendim. “Oğuz Amcam’a” “diye imzaladığı kitapla buluşmak beni hem duygulandırdı hem sevindirdi. Gizem, kitabın adını Walt Whitman’ın ‘Söylenmemiş İstek’ şiirindeki bir dizeden aldığını da söylüyor.

Cihan Oğuz arka kapak yazısında Gizem Okulu şiiriyle ilgili olarak şunları söylüyor: "Modernleşirken, çadırını toplamaya kıyamamış bir kuşağın şiir değil. Aksine, kentin ortasına yalnızlığın parça tesirli bombasını bırakıp arkasına bile bakmamadan gidenlerin hazin hikâyesi."

Kaos Çocuk Parkı Yayınları’ndan çıkan kitaptan kısa bir şiiriyle Fransa’da yaşayan Gizem’e merhaba diyelim:

Dünyaya seyrinden bakmayı / bu kadar ince anlatmaya gerek yok. / Biz uykuda bile birbirimizi / biliriz.”

"EZGİLER DÜŞÜNLER"

Şiir, öykü, deneme, müzik çalışmalarıyla da tanınan Nüket Hürmeriç’in, 2017’de “Gökyüzü Kuş Yağmuru” adlı bir şiir kitabı yayımlamıştı.

Bu kez deneme yazılarından oluşan “Ezgiler Düşünler” (Hayal Y. 2021)adlı yapıtı okurla buluştu. “Ezgili Düşünler, İçten Düşünler” diye iki bölüme ayırdığı kitapta Hürmeriç, hem müzik konusunda düşündüklerini kalem almış hem de içinden geldiği gibi değişik konulara değinmiş.

BEŞ MEVSİM”

Uğur Olgar, Silifke’de kediler ve şiirlerle yaşamını sürdürürken, boş durmamış, haiku biçim ve biçemindeki şiirlerini de “Beş Mevsim”e toplamış.İmgenin Çocukları Yayınlarından kitapta Olgar’ın “haiku” denemelerini zevkle okudum.

Japon şiir türünü Türkçe duyarlıkla özenle yorumlamış. Birine dokunalım mı?

Göz kırpınca / Beş mevsim çabuk geçer / Kör olma da gör”

HÜZÜN ÇİÇEKLERİ”

Perihan Onat, ilk romanı “Ben Güçlü Bir Kadınım”dan sonra, bu kez gerçek kadın öykülerinden yola çıkarak “Hüzün Çiçekleri”ni yayımladı.

Onat, Kültürkent Kuledibi Yayınları’ndan çıkan yapıtında seçtiği kadınları sade, samimi bir dille anlatıyor.