Seçim sath-ı maahaline girdik.

31 Mart'a kadar artık seçimle yatıp seçimle kalkacağız.

Nihat Zeybekci '10 Numara İzmir', Tunç Soyer 'Birinci Cemre' ismini verdikleri kampanyalarını başlattılar.

Bu süreçte her yer seçim propaganda mecrası olarak kullanıldığı için iş dünyasını temsil eden kurumların meclis toplantıları da bu durumdan nasibini alıyor.

Tunç Soyer geçtiğimiz hafta İzmir Ticaret Odası meclisinde projelerini iş dünyasına anlatırken aynı saatlerde Nihat Zeybekci de İzmir Ticaret Borsası üyelerine sesleniyordu.

Adaylar her fırsatta projeleri anlatırken seçim vaatleri de bazı kafa karşıklıklarına neden oluyor. Hangi adayın hangi ideolojiyi temsil ettiği zaman zaman anlaşılamıyor.

CHP'nin adayı Soyer, İZTO'da yaptığı konuşmada Fuar İzmir'e değinerek, “Fuar İzmir'de yapageldiğimiz fuarlar var ama orada bir ay boş geçmemeli. Buna tahammülümüz yok. Fuar İzmir, senenin en az 11 ayı mutlaka yaşamak zorunda. Gerekirse özelleştireceğiz, profesyonellerden hizmet alacağız” dedi.

Sol kesimi temsil ettiği düşünülen bir adayın özelleştirmeden söz etmesi ilginç olduğu kadar bu açıklamaya tepki verenler de ilginçti.

Soyer'e en sert tepki, Türkiye'de neredeyse satılmayan kamu işletmesi bırakmayan, en kritik ürün ve hizmetleri üreten kurumları yabancı sermayeye yok pahasına 'takdim' eden AKP iktidarının il başkanlığından geldi.

Özelleştirmeyi gündeme getirenin CHP adayı, buna karşı çıkanın AKP il başkanlığı olması kafa karıştırıyor.

KÖRFEZ GEÇİŞİ

Adayların seçim bildirgelerinde dikkatimi çeken konulardan biri de körfez geçiş projesi. Yılan hikayesine dönen körfez geçiş projesi hem Soyer'in hem de Zeybekci'nin gündemindeydi.

Aziz Kocaoğlu'nun yapımına karşı olmadığını defalarca dile getirdiği, geçtiğimiz Ağustos ayında Belediye Meclisinde “Körfez Geçişi yapılsın diye diye ağzımda tüy bitti.

Bunu siyasi malzeme yapmayın” dediğini biliyoruz.

Soyer, İZTO'da konu ile ilgili gelen bir soruya, “Körfez projesine olumlu bakmıyorum. Bu proje İzmir'in ulaşım master planında yer almıyor ve 2030'a kadar da böyle bir projeye ihtiyaç yok” diye cevap verirken aynı saatlerde İTB meclisinde konuşan Zeybekci, “Dünyada birçok yerde adalar arasında, denizaltı geçişlerinin, mühendisler tarafından çok başarılı şekilde çözüldüğünü görüyoruz. Türkiye müteahhitlik hizmetlerinde dünyada ikinci sırada. Türkiye'nin müteahhitleri çöllerin, denizlerin, kutupların altında her türlü imalatı yapabilir. Demiryolu ve karayolunu başarılı şekilde körfezden geçireceğiz” diyordu.

Bu seçim süreci daha çok kafa karşıklığı yaratacak gibi.

Kim hangi ideolojiyi temsil ediyor anlamakta güçlük çekiyoruz.

Kim kime muhalif?