AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından “İzmir'de ideolojiye dayanan değil, İzmir'e ilişkin projelerimizi anlattık. Kavgadan, çatışmadan uzak durduk. CHP seçmeninden de ciddi anlamda destek gördük. Bunlara rağmen İzmir'in geleceğini hiç umursamadan, ortak değerlerimiz ve yaşam tarzı üzerinden siyaset yapanlar, vatandaşlarımızı kutuplaştırmak için ne gerekiyorsa yaptı. Bu durum da sonuçlara etki etti” dedi.

Doğru mu bir bakalım.

***

2014 yılında Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde 945 bin 516 oy almış. 2019 yılında ise Nihat Zeybekci 1 milyon 32 bin 120 oy almış.

İki seçim arasında AKP'nin oyları 186 bin 614 artmış.

Ancak önemli bir fark var.

Son seçimde AKP ile ittifak yapan MHP, İzmir'de 2014 yılında 210 bin 272 oy almış.

Eğer ittifak tam çalışmış olsa AKP ve MHP'nin bu seçimde alması gereken oy 1 milyon 145 bin 788.

Süreç içinde MHP'nin içinden İYİ Parti'nin çıktığı düşünülürse, elbette bütün MHP oylarının AKP ile MHP itktifakına gitmediğini söylemek mümkün.

Ama bu sonuçlar yine de CHP'den AKP'ye önemli bir destek geldiği iddiasını doğrulamaz.

CHP seçmeni, AKP İl Başkanı Aydın Şengül'ün söylediği gibi “ciddi” destek vermemiş.

Verenler yok mudur?

Elbette vardır. Özellikle de aday belirleme sürecinden memnun olmayanlar.

Ancak bu sayılar sonuçları etkileyecek kadar çok değil.

***

Aslında AKP İzmir İl Başkanı sandığa gitmeme oranına daha çok dikkat etmeli.

İzmir’de kayıtlı 3 milyon 253 bin 745 seçmen var.

31 Mart 2019 günü yapılan seçimlerde kayıtlı 518 bin 96 seçmen oy kullanmaya gitmedi.

Bu sayı toplam seçmenin neredeyse yüzde 19’una denk geliyor.

2018 yılında yapılan milletvekili seçimde ise oy kullanmayan seçmen sayısı ise 346 bin 102.

Seçmen artışını da eklersek 2018'e göre bu seçimde yaklaşık 140 bin seçmen oy vermeye gitmedi.

Sandığa gitmeyenlerin oranının sadece CHP'lilerden değil, iktidar partisinden de oluştuğunu söylemek hiç de yanlış olmaz.

***

Ve “vatandaşları kutuplaştırmak” söylemi.

AKP İzmir İl Başkanı bu konuda da haklı değil.

Bu seçim kadar vatandaşların kutuplaştırıldığı başka bir seçim görmemiştir Türkiye.

AKP Genel Başkanı Erdoğan'dan başlayarak, bakanlar, belediye başkan adayları, il başkanları ve yöneticiler bal gibi insanları kutuplaştırdılar, ayrıştırdılar.

İzmir'de seçimin son haftası ortaya çıkan, adına gazete dedikleri gazete paçavrası ile CHP adayının aleyhine kampanya yapılmadı mı?

AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, “Benim bu gazeteden hiç bir şekilde haberim yok” diyebiliyor mu?

Gazetenin hazırlanıp basılması, sonrasında devletin kurumu PTT eliyle dağıtılmasını duymadıysa, görmediyse ve her şeyden önemlisi haberi yoksa o zaman gerçekten “kutuplaştırma” konusunda hiç sorumluluğu yoktur.

Ve asıl soru.

AKP İl Başkanı gerçekten seçimi kazanmak istedi mi?

***

İzmir'in seçimi değişmedi.

Rakamları değişti.

Bu rakamlar ne diyor aşağı yukarı belli.

Ne yaşam tarzı, ne de kutuplaştırma kazanmadı.

Sağduyu, sükunet, hoşgörü ve güzellik kazandı...