İzmir’e gelip de yolu Kemeraltı’na düşmeyen yoktur sanırım. Kemeraltı İzmir’le özdeş bir gezi, alış veriş, kültür alanıdır; kahve hatırıdır, kucaklaşmaların, özlemlerin de paylaşıldığı yerdir.

Kemeraltı Çarşısı, günün büyük bölümünü canlı, telaşlı, gürültülü yaşayan bir çarşıdır. Her geçişimde, alış verişimde bir başka keyifle yaşarım bu çarşıyı. Kızlarağası Hanı’ndan yan sokaklara çıktığımda, fincanda pişirilen kahvemi mutlaka içerim. Çiçekçiler bir başka görsel şenlik sunar gözlerime. Böylesine dolaşmalarda bir şiirsel duygu donatır yanı başımı. Tarihsel doku, yapılar, insanlar, görüntüler bir farkındalık yaratır. Kemeraltı Çarşısı’ndan yeni bulgular edinirim sanki.

Kemeraltı’nda ayakta kalan birkaç han var; bunlardan birisi de Mirkelam Han… Hani İZARDER’in (İzmir Araştırmaları Derneği) bu hanın girişindeki salonda şiir etkinliği olmasaydı, bunca yıl İzmir’de yaşayan, bu çarşıyı nice gezen biri olarak göremeyecektim belki de.

Mirkelamoğlu Han’ın yazılı bir belgesi olmadığı için yapım tarihi kesin olarak bilinemiyor; ancak mimari özelliğinden, çevredeki diğer hanlarla bağlantısından ötürü 18. yüzyılın sonlarına doğru yapıldığı sanılıyor.

Doğru ya size İZARDER’i anlatmadım. İzmir’de 2016 yılında kurulan bir dernektir İZARDER.

“İzmir ve çevresinin tarihini araştırmak kültür, sanat ve sosyal yaşamına katkıda bulunacak, toplumu geliştirecek çalışmalar yapmak, bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek, onlarla işbirliğinde bulunmak amacıyla kurulan derneğin” bugüne değin 150’ye yakın değişik konularda etkinliği, gezileri, tanıtımları olduğunu da açıkladı Dernek Başkanı, tiyatrocu Yaşar Ürük.

Geçtiğimiz Cumartesi günü İzmirli 5 şair; Hidayet Karakuş, Selami Şimşek, Coşkun Şimşekli, Güzin Oralkan, Atila Er anıları, öykücükleri, şiirleriyle güzel bir zamana imza attılar.

Katılımcı, ilgili, içtenlikli bir topluluğun izlediği şiir buluşmasından şairler de mutlu ayrıldılar. İnanır mısınız toplantıyı yönetirken ben de çok huzurlu ayrıldım Mirkelam Han’dan.

Hidayet Karakuş 1982 yılında yayımladığı “Kemeraltı Şiirleri”yle, 2009’da yayımladığı “Şeytan Minareleri” romanındaki Beybaba’nın anlatımıyla farklı bir Kemeraltı gezisine çıkardı bizi.

Kemeraltı’na komşu eczacı-şair Selami Şimşek, kendine özgü sesiyle “Son Gözyaşı”, Atlara Sürme Çekin” kitaplarından şiirleriyle dinleyenlerin alkışını aldı.

Doktor şair Coşkun Şimşekli ezbere okuduğu şiirlerinin yanında, fıkralarıyla da gülmekten kırdı geçirdi salonda bulunan şiirseverleri.

Eczacı şair Güzin Oralkan da “Kırgın Yansı” adlı şiir kitabından seçtiği şiirlerle buluşturdu bizi.

Atila Er geri kalır mı, beden dili, fıkraları, şiirleriyle kendine ayrılan zamanı çok güzel kullandı, bana adadığı “Oğuz Bey” şiiriyle de beni bir kez daha şaşırttı.

İZARDER’in Mirkelam Han’daki şiir etkinlikleri gelecek aylarda da başka şairlerle, konularla sürecek.

Attila İlhan şiir ödülü Tuğrul Keskin’in kitabına

Her yıl Attilâ İlhan’ın anısını yaşatmak adına dağıtılan Attila İlhan Ödülleri’nin 2019 yılı sahipleri belli oldu. Şiir dalında ödül İzmirli şair Tuğrul Keskin’in “Kavil” adlı kitabına verildi.

Seçici Kurul ödülün Tuğrul Keskin’e verilmesini şöyle açıkladı: “Uzun yıllar şiire emek vermiş, ustalıklı bir anlayışla kendi şiirini oluşturmuş, özellikle halk şiiriyle kurduğu bağlar ve dünya şiirine verdiği selamlarla dikkati çektiği ‘Kavil’ ile kendi şiiri içerisinde yeni bir aşama kaydeden Tuğrul Keskin, ödüle değer görülmüştür.”

Sevgili şair dostum Tuğrul Keskin’in ödülünü kutluyorum.