Gerçek gündemini bir türlü yakalayamayan,yanlış politikalar sonucunda olumsuz gelişmeleri ört bas etmek için oluşturulan suni gündemlerle her gün boğuşmak zorunda kalan halk ve ülke yoruldu.
Güven ortamının kalmadığı,yasa ve anayasa mahkemesi kararlarının tartışıldığı, adalet mekanizmasının taraflı olarak işlediği,ekonomik yapıda kişi çıkarlarının halkın çıkarlarının önüne konduğu ihale yasasının onlarca defa değiştirildiği,her gün artan şehit sayısı, içte ve dışta itibar kaybına uğradığı bir ülkede "yorulmamak" mümkün değil.
Peki halkın gerçek gündeminde ne var?
Can güvenliği, geçim sıkıntısı, işsizlik, adil gelir dağılımı, daha fazla demokrasi, özgürlüklerin kısıtlanmaması, laiklik, adalete güven.
Saydam bir yönetim anlayışı olmadığı için oluşturulan "oligarşik" yapı aracılığı ile yürütülen bu politikalarla "gerçek" gündemi yakalamak mümkün değil.
Tüm bu olumsuzlukların sorumluları kimler ve en önemlisi "hesap" veriyorlar mı.
Söylem ve uygulamalarla bu ortamı daha da germek “Ateş”le oynamaktır.
Yorgun olan bir ülkede “KEDİ”yi fazla sıkıştırmamak gerekir.
Çıkış noktası bırakmazsanız "kedinin" ne yapacağı belli olmaz.