Bir toplumda eskiden kalmış oldukları için saygın tutulup kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel etkinlik, davranış, alışkanlık ve bilgilere “gelenek” diyoruz.

Ama bir şeyin önüne “geleneksel” sözcüğünü koyduk diye, onun illaki iyi ve güzel bir şey olması gerekmiyor. Yani sırf eskiden öyle yapılıyordu diye bugünün aklıyla aynı davranışları ısrarla tekrarlamak her zaman doğru olmayabiliyor.

***

Mesela, hayvan dövüştürmek.

Zavallı hayvanları, birbirlerine acı çektirmeleri için eğitmek, sonra da onlar birbirilerini döverken keyifle izlemek güzel bir şey mi sizce?

E o zaman ne diye, deve güreşleri halen yapılıyor bu ülkede?

Horoz dövüşü, köpek dövüşü yasadışı iken, devenin tek günahı “geleneksel” olmak mı?

Deve güreştirenlerin, bu “geleneğe” karşı olanlara öfkesi büyüktür. Güreşçilerin en sağlam argümanı da genelde şudur: “Bizler ekmek teknemiz sayılan develerimize gözümüz gibi bakıyoruz. Biz develeri güreştirmesek, develerin hali çok daha kötü olurdu.”

Gözümüz gibi bakıyoruz, diyorsunuz da; Çanakkale Lapseki’de güreşi kaybetti diye, devesine defalarca sopayla vuran adama ne diyeceğiz peki?

Facebook üzerinden Lapseki’de barınak sorumlusu Nilüfer Teoman isimli bir hayvanseverin paylaştığı video yakın zamanda ana haber bültenlerine bile konu oldu. Bir kamyonetin arkasına konulmuş deveye sahibi tarafından apaçık işkence edildiği görülüyor. Hayvanseverler suç duyurusunda bulunacak. Ama sonu ne olacak?

Bu yasalarla, bu düzenle, bu kafayla bir şey olmayacak elbette. Sahibi, kaybettiği güreşin üstüne ufak bir para cezası alıp kuvvetli ihtimalle devesine daha da öfkelenecek.

***

Deve güreşlerine karşı birçok haber ve yazı yazmışımdır. Hayvan hakları savunucularının güreşlerin yasaklanmasına yönelik uzun yıllardır süren mücadelesine ben de kelimeler yardımı ile destek verdim, vermeye de devam ediyorum.

Bu mücadelede bazen kazandık, bazense kaybettik. İzmir’de deve güreşi organizasyonlarını iptal eden birçok belediye oldu. Ama bazı ilçe belediyeleri deve güreşinden bir türlü vazgeçemiyor.

Mesela Çiğli’de yeni yılın daha ilk haftasında deve güreşleri var. Belediye 9’uncusunu düzenliyor. Pazar günü yine mangallarda deve sucuğu pişecek, arenada develer birbirini dövecek.

Hayvanseverler haklı olarak tepki gösteriyorlar bu duruma. Bir canı arenaya çıkartıp para için güreştirmek (dövüştürmek), hayvan sevene ters çünkü.

Güzel geleneklerimizi, kültürümüzü elbette yaşatalım da, develerin güçten düşünce sucuk olduğu, güreş kaybedince dayak yediği bu etkinliği yaşatarak, tam olarak “toplumumuz” ne kazanıyor, bilen biri bana da anlatırsa çok sevineceğim.