Türk askerinin daha önce böyle bir poz verdiği görülmemiş.
Diz çökerek!
Aç gözlülükleri, bir anda fikir değiştirip güç kimdeyse o veziri, padişahı ve birtakım başka saray entrikacılarını desteklemeleriyle ve vahşilikleriyle tarihe adını yazdırmış Yeniçeri takımı sanki.
Elbette ki özel olarak ayarlanmamıştır bu fotoğraf. Belli bir amacı yoktur. Tuhaf bir talihsizlik yaşanmıştır o gün Edirne'de.
Payitahtın başkentinde...
CHP İl Başkanı Fevzi Pekcanlı bu fotoğrafa tepki gösterince Edirne Valiliği "Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanı ve Ordu Komutanı’nın birlik ziyaretlerinde Tören Mangası (Karşılama Mangası) ile fotoğraf çektirilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri’nde genel bir uygulamadır" şeklinde açıklama yapıyor.
İlla ki öyledir de, askeri yerlerde sürüyerek çektirilmez herhalde o poz değil mi Sayın Valim?
Bir de nedir bu topraklardaki diz çöktürme, boyun eğdirme merakı?
Ne sivil askere, polise boyun eğsin ne de asker veya polis sivile .
Kimse kimsenin önünde diz çöküp el etek öpmesin.
Demokrasi çizgisinden uzaklaşıp biat kültüründen gelecek umanların umduğunu bulamadığı bir dünya artık burası.
Bu ısrar, herkese zarar.
* * *
İklimi de değiştirdik
Ahir ömrümde gördüğüm en soğuk kış bu.
Aralık ayının başından beri üşüyorum. Ve ben ülkenin en batısının da batısında yaşıyorum.
Doğal gazın olmadığı, soğuk, fırtına ve nemin bir araya gelince insanın ciğerini titrettiği bir sahil kasabasında yaşıyor olmanın da büyük önemi var tabii ama bu kış gerçekten bir başka türlü geçiyor.
Çeşme yarımadasında lapa lapa kar yağdı, plajlar beyaza büründü daha ne olsun.
Ve geçmek de bilmiyor.
İzmir'in kışından ne olacak? Bir gün iki gün soğuk yapar sonra bir hafta on gün yine ılıman iklim hakim olur, du.
Yok arkadaş nefes aldırmıyor bu soğuk ve bir aydan az zaman kalmasına rağmen sanki bahar hiç gelmeyecekmiş gibi duruyor.
İnsanların ruh halleriyle iklim değişikliklerinin bir alakası var belki.
Bu ülkede geleceğe dair güneşli güzel günlerin varlığına dair umut azaldıkça hava da soğudukça soğuyor sanki.
Turizm sektöründen para kazananlardan önümüzdeki yaz sezonu için kiminle konuşsam umutsuz, karamsar, başı önünde.
Referandum sonucu ne olursa olsun ülke fena karışacak hissi, aklı selim herkesin böğrüne oturumuş bir karabasan gibi.
Arada da olsa yakaladığımız kıçı kırık mutluluklarımızı, o zamanlar kıymetini bilemediğimizi şimdi anladığımız huzurumuzu ve iyi kötü kazandığımız ekmek paramız dışında umudumuzu elimizden aldılar sanki.
Zorluyoruz kendimizi "su akacak yolunu bulacak ve her şey güzel olacak" diye kendimizi inandırmaya çalışıyoruz.
Ne yapalım bize de bu dönemde yaşamak düştü. O zaman yılmak yok, umut beslemeye ve karanlıkla mücadeleye devam!