Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, sosyal medya hesabından İztuzu Plajı’nda çekilen görüntülerle bu yılın en sevindirici doğa haberlerinden birini duyurdu: “Nesli tükenme tehdidi altındaki deniz kaplumbağaları korumamız altında. Bu yıl 40 bin 285 yavru kaplumbağayı denizle buluşturduk.” Bakan Kurum’un mesajıyla birlikte, Muğla’nın Dalyan kıyılarında gece boyu ışıkları kısılmış kumsallarda, ay izinde suya doğru ilerleyen minik izler bir kez daha Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik hafızasına kazındı.
Beş kumsalda yürütülen koruma yakın takipte
Bakanlığın aktardığı verilere göre Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Genel Müdürlüğü, Özel Çevre Koruma Bölgeleri (ÖÇK) içindeki Köyceğiz-Dalyan, Fethiye-Göcek, Patara, Belek ve Göksu Deltası’nda sezon başından bu yana hem koruma hem izleme faaliyetlerini eş zamanlı yürütüyor. 13 Ağustos itibarıyla, bu beş kumsalda tespit edilen 3 bin 853 yuvadan çıkan yavru kaplumbağalar güvenli bir şekilde denizle buluşturuldu. Sahadaki ekipler, kuluçka döneminin devam ettiğini ve sayının eylül sonuna dek artacağını belirtiyor.
Yuva sayılarındaki artış, sahadaki emeğin karşılığı
Özellikle İztuzu Plajı’nda sezon başından beri görülen hareketlilik dikkati çekiyor. TVK Genel Müdürlüğü Koruma, İzleme ve ÖÇK Daire Başkanı Mustafa Uzun, İztuzu’nda bugüne kadar yaklaşık 760 caretta caretta yuvası yapıldığını, rekor ısı dalgalarının ve kıyı baskısının yaşandığı bir yazda bile koruma tedbirlerinin belirleyici rol oynadığını vurguluyor. Yalnızca bu plajda yuvadan çıkan yavru sayısı 4 bin 500’ü aşmış durumda. Uzun’a göre sürecin odağında, kumsal girişlerinde bilgilendirme, gece etkinliklerine sınırlama ve yuvaların kafeslenmesi gibi pratik önlemler var.
İztuzu’nun hassas ekosistemi özel koruma altında
Köyceğiz-Dalyan ÖÇK sınırları içindeki İztuzu, Akdeniz’de caretta caretta ile endemik Nil kaplumbağası (Trionyx triunguis) için en kritik üreme alanlarından biri kabul ediliyor. Lagün, sazlık, tatlı su–tuzlu su geçişi ve ardındaki orman dokusu birleşince, bölge yalnızca bir kumsal değil, bir ekosistem mozaiği olarak karşımıza çıkıyor. Bu nedenle insan hareketi, yapay ışık ve gürültü gibi etmenlere karşı alınan tedbirler, her bir yavru kaplumbağanın denize ulaşmasında doğrudan belirleyici oluyor.
Avrupa’nın “en iyi açık alanı” unvanı tesadüf değil
İztuzu Plajı, 2008’de Times dergisi tarafından “Avrupa’nın en iyi açık alanı” seçildiğinde, bu unvan yalnızca doğal güzelliğe değil, aynı zamanda sürdürülebilir koruma yaklaşımına atfedilmişti. Aradan geçen yıllarda, kıyı yönetimi, ziyaretçi kapasitesi ve koruma–kullanma dengesi açısından pek çok zorlu sınavdan geçen bölge, bugün hâlâ Türkiye’nin doğa koruma vitrinlerinden biri konumunda. Bu vitrinin parlamasında, gönüllülerin, bilim insanlarının ve yerel yönetimlerin ortak emeği var.