İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün otizmli ultra maraton yüzücüsü Tuna Tunca, Manş Denizi’ni tek başına geçerek elde ettiği başarının ardından gözünü Cebelitarık Boğazı’na çevirdi. Henüz 22 yaşında olmasına rağmen açık su dünyasının en zorlu parkurlarında adım adım ilerleyen Tunca, kıyılardan yükselen alkışların gölgesinde değil, sert akıntılarla ve soğuk sularla sınanan bir hikâyenin peşinde. Şimdi hedef, Avrupa ile Afrika kıtalarını ayıran o dar sularda, 14 kilometre boyunca aralıksız kulaç atmak.
Cebelitarık için tarih ve zorluklar
Plan net: 1-9 eylül 2025 tarihleri arasında, hava ve deniz koşullarının uygun olduğu ilk gün start verilecek. Gün ışığı, akıntı ve rüzgâr penceresi yakalandığı anda Cebelitarık Boğazı’na giriş yapılacak. Parkur kâğıt üzerinde “14 kilometre” görünse de, akıntı ve rüzgârın yönü kimi zaman yüzücüyü kıyıdan kıyıya çizgi dışına savurabiliyor. Bu nedenle Tunca’nın takımı, saatlik değişimleri, gelgit hareketlerini ve su sıcaklığındaki dalgalanmaları anlık takip edecek. Hedef net: başarılı olunursa, Tunca, dünyada bu parkuru tamamlayan ilk otizmli yüzücü unvanını kazanacak.
Manş’ta yazılan sürenin anlamı
Haziran ayında tamamlanan Manş Denizi geçişi, Tunca’nın kariyerinde kırılma noktası oldu. Yaklaşık 34 kilometrelik parkuru 13 saat 26 dakika gibi etkileyici bir derecede yüzdü. Üstelik su 14 dereceydi; yani bedenin sürekli ısı kaybettiği, zihnin en küçük dalgalanmaya bile tepki verdiği bir ortam. Bu performans, onu açık su çevrelerinde sadece bir başarı hikâyesi değil, aynı zamanda dayanıklılığın simgelerinden biri hâline getirdi. Manş’ın bitiş noktasında o an, Tuna Tunca ismi dünya açık su haritasında kalın harflerle yazıldı.
Okyanus serisinde ikinci durak
Manş’la birlikte Okyanus Yedilisi’nin ilk etabını geçen Tunca, terazinin diğer kefesine Cebelitarık Boğazını koyuyor. Okyanusların ve boğazların bu prestijli serisi, sadece fiziki güçle değil, zihinsel dayanıklılıkla da kazanılıyor. Her etap öncesi aylar süren planlama yapılıyor; suyun tuzluluk oranından akıntı pencerelerine, beslenme düzeninden vücut ısısını koruma stratejilerine kadar her detay masaya yatırılıyor. Tunca ve ekibi, ikinci durak için tüm başlıkları tek tek işaretliyor; antrenman yüklemeleri, test yüzüşleri, beslenme protokolleri ve gece-gündüz simülasyonları hız kesmeden sürüyor.
Belediyeden sporcuya tam destek
İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Berkhan Alptekin, Cebelitarık öncesi Tuna Tunca ile bir araya gelerek, “Dr. Cemil Tugay’ın spora ve sporcuya desteği sürecek” mesajını tazeledi. Bu destek, sadece bir moral kaynağı değil; aynı zamanda lojistikten sağlığa, ekipman tedarikinden idari süreçlerin hızlandırılmasına kadar geniş bir çerçeve sunuyor. İzmir’in genç sporculara açtığı bu koridor, Tunca’nın hikâyesinde bir fon değil, başat unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Ailenin direnci ve görünürlük mücadelesi
Tunca’nın annesi Gül Nur Tunca, oğlunun yolculuğunu “yalnızca bir spor başarısı” olarak değil, güçlü bir farkındalık hattı olarak okuyor. Otizm spektrumunda yer alan bir bireyin, açık su gibi zorlu bir mecrada dünya çapında parkurları hedeflemesi, toplumsal algıların dönüşümünde önemli bir rol oynuyor. Aile, yıllar önce başlayan eğitim, uyum, iletişim ve sosyal hayata katılım mücadelesini bugün uluslararası bir sahneye taşıdı. Tuna Tunca’nın her kulaçı, îmkan verildiğinde nelerin başarılabileceğine dair canlı bir kanıt niteliğinde.
Antrenman planı ve dayanıklılık
Teknik süreçlerin başında antrenör Mert Onaran var. Günlük planlamalar, haftalık mikro döngüler ve yarışa özgü blok çalışmalarıyla Tuna Tunca’nın dayanıklılığı üst sınıra taşınıyor. Açık su yüzüşü, havuz çizgisine sığmayan bir disiplin; deniz tabanının değişkenliği, dalga ritmi ve tuzluluk oranı her gün bambaşka bir sürpriz çıkarabiliyor. Tunca’nın programında temposu kademeli artan uzun yüzüşler, nefes kontrolünü zorlayan interval setler ve güçlenmeye dönük kuru arazi egzersizleri yer alıyor. Hedef, Cebelitarık Boğazı’nın temposunu baştan sona sürdürülebilir kılmak.
Ege açıklarında soğuk su provası
Hazırlıkların ana üssü Ege. Karaburun ve Urla açıklarında yapılan antrenmanlar, Cebelitarık koşullarına uygun dalga ve akıntı simülasyonu sağlıyor. Rotalar, rüzgâr yönüne göre her gün yeniden çiziliyor; soğuk su maruziyeti kontrollü şekilde artırılıyor. Denizden çıktıktan sonra vücut ısısının yönetimi de çalışmanın bir parçası. Beslenme molaları, jel ve sıvı takviyeleri, uzun yüzüşlerde enerjinin düşmesini engelleyecek şekilde planlanıyor. Bu disiplin, Manş Denizi geçişinde olduğu gibi Tunca’ya yarış günü “tanıdık” bir su hissi vermeyi hedefliyor.
