İzmir, Ege’nin incisi ve de Türkiye’nin her alanda Batı’ya açılan penceresidir… Siyasetçisi, sanatçısı, sanayicisi ve futbolcusu da bunu böyle bilir, böyle söyler… Süper lig öncesi ve sonrası futbolumuz hep batıdan esen futbol rüzgârları ile dalgalanmış, Milli takımlar bile İzmirli teknik direktör ve de futbolcularla şekil bulup seyircileri statlara çekmiştir …

İşte İzmir ve Atatürk Olimpiyat Stadı’nın Milli takımımız için “Uğurlu şehir ve uğurlu stat” olarak ünlenmesinin de sebebi budur…

“Yiğit ölür, namı kalır” derler ya, Göztepe, Altay, Altınordu Karşıyaka ve İzmirspor’un bu ligden el-ayak çektiği yıllarda bile bu efsane hep anlatılagelmiştir…

Allahtan şanlı Göztepemiz bu ligde bayrağı yere düşürmemiş, İzmir ve İzmirlileri harekete

geçirmiştir.

Geçtiğimiz hafta Beşiktaş, İzmir’den “çifte şampiyonluk vizesini” alıp İstanbul’a giderken, şüphesiz aklı ve gönlü İzmir’de kalmıştı! Nitekim, futbol ilahları 1. Lig Playoff’un final gecesinde Altay ve Altınordumuz İstanbul’un hassas futbol terazisinde tartılırken inanıyorum ki, bu iki Ege yiğidini birlikte süper lig yolcusu olarak futbolun beşiği İzmir’e uğurlamak istemiştir!

Hoş! Bir zamanlar, bir deve kesen şehri lige alan zihniyet olsaydı, bu olurdu! Ama kuralların işlediği bu dönemde sadece 1914 doğumlu ALTAYIMIZI Süper Lig unvanı ile karşılayıp bağrımıza bastık. Tabii ki, 1923 doğumlu ALTINORDUMUZU da inşallah gelecek sezon bağrımıza basarız…

Evet, 7 iklim bölgesine ayrılmış olan Türkiye’miz, bu sezon Ege’nin imbatını Göztepe’miz ve de Altay’ımız ile birlikte Karadeniz, Akdeniz, Marmara Bölgeleri’mizin rüzgârları ile daha bereketli, bol gollü eserek futbol seyircilerinin bağrını serinletecektir…

Öyle ise Büyük Mustafa (Denizli) patentli İzmir’in Büyük Altay’ı 18 yıllık hasretiyle Süper Ligimize hoş geldin …

***

Geçtiğimiz kritik haftayı TÜRFAD İzmir Şube Başkanı ve Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Konsey Üyesi değerli dostum Bahri Vreskala ile değerlendirmiştik. Bunun tadını devam ettirmek için sözü Vreskala’ ya bırakıyorum. İşte gerçek futbol adamının Altay- Altınordu’muz için anlattıkları: “Futbol' un ilk oynandığı yer olan İzmir'imize SÜPER LİG’ e çıkma finalini yaşatan, hepimizi sevindiren 100 yıllık iki güzide takımımız ALTAY (1914) ve ALTINORDU'yu (1923)  tebrik ediyor, kazanan İzmir olduğu için iki takımımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Teşekkürler Büyük Altay… Teşekkürler Büyük Mustafa… 18 yıl Süper Lig’e çıkma mücadelesini veren ve hep son dakikalarda kaybeden Büyük Altay bu sezon Kovid-19’a rağmen lâyık olduğu yere, Süper Lig’e yükseldi. Bu başarıda emeği geçenlerin içinde şüphesiz ki, en büyük pay, ligin bitmesine iki hafta kala, 38 yıl sonra kulübüne gelerek büyük özveri ve vefa örneği gösteren Mustafa Denizli’ye aittir. Kendisine İzmir ve Altay camiası olarak ne kadar teşekkür etsek az olur. Futbolumuzda bazı kulüplere ve kişilere, futbolculara takılan ordinaryüs, büyük, sinyor, şeytanlar, kanarya, aslan, kartal ve benzer sıfatlar, unvanlar boşuna verilmiyor. Kadere bakın ki, Büyük Altay’ı, Büyük Mustafa Süper Lig’e çıkardı. Bu vesileyle Büyük Mustafa’yı Çeşme’den İzmir’e, Altay’a alıp getiren futbolumuza kazandıran, gerçek Altaylı rahmetli Prof. Dr. Orhan Cura’ ya bir kez daha teşekkür ediyorum. Ayrıca Büyük Mustafa’nın, Altay’dan aldığı teknik direktörlük ücretini bir hayır kurumuna bağışlaması da çok önemli bir olay ve davranıştır. Günümüzde ülkemizde bu anlamlı ve güzel davranışı yapacak bir başka teknik direktör hatırlamıyorum! Olsa bile üç ya da dört kişiyi geçmez. Hatırladığım, resmi bir milli futbol karşılaşmamız öncesinde TFF– Türkiye Futbol Federasyonu ile yapılan prim pazarlığıdır. Bu tür yanlış davranışlar asla hoş görülmez. Zira Milli Takım formasını giymek futbolcu için en büyük onurdur. Bu davranış bile bizlere, Mustafa Denizli’ye Büyük Mustafa denilmesinin nedenlerinden biridir…

Dileğim o dur ki; hayatını sporumuza, futbolumuza adamış, çok sayıda yabancı sporcu ve futbolcuya “HAYIR” diyerek karşı olan ve bu hususta yıllarca mücadele veren  bir spor adamı olarak, Büyük Altay’ın Süper Lig’ de, yabancı futbolcuların ağırlıklı olduğu bir kadro ile değil, Altınordu Futbol Kulübü gibi, kendi öz evlatlarımızdan oluşan bir kadro ile mücadele etmesidir…

Bu uygulama ile SÜPER LİG’ de diğer kulüplere örnek olmasını ve bu güzel uygulamanın diğer kulüpler tarafından da benimsenerek hayata geçirilmesidir.

Süper Lig’e yükselme başarısını gösteren Büyük Altay’a, bu başarıda emeği geçenlere, futbolculara, teknik heyete, Başkan Özgür Ekmekçioğlu ve Yönetim Kuruluna, “vefalı” Mustafa Denizli’ye, 

Büyük Mustafa’ya sonsuz teşekkürler…

Teşekkürler BÜYÜK  ALTAY, Teşekkürler BÜYÜK MUSTAFA ….

İzmir sizlerle gurur duyuyor…