İzmir'in en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olan Bornova'ya bağlı Çamdibi semtinin sakinleri, yıllardır süregelen bir talebi somut adımlarla yeniden gündeme taşıdı. Kentin ulaşım ağının can damarlarından biri olan İzmir metro hattı üzerindeki Stadyum Metro durağı isminin, semtin kendi adıyla, yani 'Çamdibi Metro Durağı' olarak değiştirilmesi için kampanya başlattı. Mahalle sakinleri, taleplerini görünür kılmak amacıyla hazırladıkları ve üzerinde "Sayın halkımız; Stadyum Metro durak adının Çamdibi Metro durağı olarak değiştirilmesini talep ediyoruz. Çamdibi Sakinleri" yazılı bir pankartı metro istasyonunun çevresine asarak seslerini duyurmaya çalıştı. Bu eylem, semt sakinlerinin bölgeye olan bağlılığını ve kimliklerini kamusal alanda da yaşatma arzusunu gözler önüne serdi.
Pankartlı eylemle seslerini duyurdular
Hafta başında metro istasyonunun en görünür noktalarından birine asılan pankart, yoldan geçenlerin ve metro kullanıcılarının dikkatini anında çekti. Bu basit ama etkili eylem, aslında yıllardır mahalle kahvelerinde, komşu sohbetlerinde dile getirilen bir rahatsızlığın toplu bir talebe dönüşmesinin bir simgesi oldu. Mahalle esnafından emeklilere, gençlerden çocuklu ailelere kadar geniş bir kesim, durağın mevcut isminin semtin coğrafi ve sosyal gerçekliğiyle örtüşmediğini savunuyor. Bölgede uzun yıllardır yaşayan bir mahalle sakini, "Bu istasyon her gün binlerce Çamdibi sakinleri tarafından kullanılıyor. İşimize, okulumuza, evimize buradan gidip geliyoruz. Ancak durağın adı, sanki burası Çamdibi değilmiş gibi bir algı yaratıyor. Stadyum elbette yakınımızda ama bu istasyonun hizmet ettiği ana yerleşim yeri Çamdibi'dir" sözleriyle taleplerinin arkasındaki aidiyet duygusunu dile getirdi.
Talebin arka planı: kimlik ve tanınırlık vurgusu
Çamdibililerin bu talebinin temelinde, sadece bir ismin değiştirilmesinden çok daha derin bir anlam yatıyor. Onlar için bu isim değişikliği, semtlerinin tarihine, kültürüne ve yoğun nüfusuna bir saygı duruşu niteliği taşıyor. Stadyum isminin, bölgeyi bilmeyenler için yanıltıcı olabildiğini belirten vatandaşlar, Çamdibi isminin kullanılmasının hem bölgenin tanınırlığını artıracağını hem de bir nevi hakkın teslimi olacağını düşünüyor. İzmir metro hattı üzerinde Konak, Üçyol, Göztepe gibi doğrudan semt adlarını taşıyan pek çok durak bulunurken, Çamdibi gibi büyük bir semtin merkezindeki durağın farklı bir isimle anılması, bölge halkı tarafından bir eksiklik olarak görülüyor. Bu durumun, semtin kentsel kimliğinin göz ardı edilmesi anlamına geldiğini düşünen mahalleli, isim değişikliğinin semte olan aidiyet hissini güçlendireceğine inanıyor.
Resmi süreç başlatıldı: gözler Büyükşehir'de
Mahalle sakinleri, pankartlı eylemin yanı sıra konuyu resmi kanallara da taşıdı. Bir vatandaş tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi Hemşehri İletişim Merkezi'ne (HİM) yapılan başvuru ile talep, belediyenin gündemine resmen girmiş oldu. Belediyeden başvuru sahibine gönderilen yanıtta, "Sevgili Hemşehrimiz; Başvurunuz, değerlendirilmesi ve gereği için ilgili birime aktarılmış olup, yanıt geldiğinde tarafınıza bilgi verilecektir. İyi günler dileklerimizle bilgilerinize sunulur" ifadelerine yer verildi. Bu standart yanıt, talebin belediyenin ilgili birimleri tarafından incelemeye alındığını gösteriyor. Sürecin bundan sonra nasıl işleyeceği merak konusu. Genellikle bu tür isim değişikliği talepleri, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ve ilgili komisyonlar tarafından değerlendirildikten sonra Belediye Meclisi'nin onayına sunuluyor. Çamdibi sakinleri şimdi, belediyeden gelecek olumlu bir yanıtı ve taleplerinin meclis gündemine taşınmasını umutla bekliyor.
Sosyal medyada destek büyüyor
Çamdibi sakinlerinin başlattığı bu kampanya, yalnızca mahalle sınırları içinde kalmadı. Özellikle gençlerin öncülüğünde sosyal medya platformlarına da taşınan talep, kısa sürede daha geniş bir kitleye ulaştı. Asılan pankartın fotoğrafları, #ÇamdibiMetroİstiyor gibi etiketlerle paylaşılarak dijital ortamda da bir kamuoyu oluşturulmaya başlandı. Farklı semtlerde yaşayan birçok İzmirli de sosyal medya üzerinden Çamdibililerin talebine destek vererek, kent kimliğinin ve yerel dokunun korunmasının önemine dikkat çekti. Bu dijital destek, talebin belediye nezdindeki ciddiyetini ve toplumsal karşılığını artırabilecek önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Mahallelinin başlattığı bu haklı mücadelenin nasıl sonuçlanacağını ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu sese kulak verip vermeyeceğini zaman gösterecek.