Gündem

İzmir'de kadınlar 25 Kasım'da 'Buradayım, iyiyim, mücadeleye devam' diyecek!

Kadına yönelik şiddetin her gün yeni canlar aldığı Türkiye’de, 25 Kasım yalnızca bir anma günü değil; kadınların mücadele günü. “Şiddetin bahanesi yok, çözümü var. Buradayım, iyiyim, mücadeleye devam ediyorum” sloganıyla mücadeleyi büyüten kadınlar her yıl olduğu gibi bu yıl da yine sokaklarda olacak

Abone Ol

Yağmur KARADAĞ/25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yürüttüğü çalışmalar 9 Eylül TV’de ‘Gündem Özel’ programında masaya yatırıldı. Gazeteciler Burcu Taner ve Yağmur Karadağ’ın kolaylaştırıcılığını yürüttüğü programa, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği biriminde görev yapan Dilşat Aktaş ile Ecem Payçu konuk oldu.

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin giderek derinleştiği bir dönemde gerçekleşen programda, yalnızca 2024 yılında kayıtlara geçen 394 kadın cinayeti ile çok sayıda şüpheli kadın ölümü hatırlatıldı. Programda, yerel yönetimlerin bu mücadelede neden sorumluluk aldığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmaları ve 25 Kasım’daki farkındalık etkinlikleri detaylı şekilde ele alındı.

“TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YEREL YÖNETİMLER İÇİN ZORUNLULUK”

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin yerel yönetimlerin yalnızca sosyal politikalarının değil, tüm kamusal hizmetlerinin temel omurgası olması gerektiğini vurgulayan Dilşat Aktaş, “Kadınların kamusal alandaki deneyimleri çok katmanlı. Ulaşım, sağlık, eğitim ve barınma gibi alanlarda eşit erişimin sağlanabilmesi için yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğini bir politika değil, zorunluluk olarak ele alması gerekiyor” dedi.

Ayrıca Aktaş, bu zorunluluğun 5393 sayılı Belediye Kanunu, kadına yönelik şiddetle ilgili 6284 sayılı yasa ve Birleşmiş Milletler’in 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası metinden de güç aldığını ifade etti.

Kadınların kamusal alandaki deneyimlerinin erkeklerden farklı olduğunun altını çizen Aktaş, “Ulaşımdan eğitime, sağlıktan sosyal hayata kadar kadınlar pek çok eşitsizlikle karşılaşılıyor. Bu yüzden belediyelerin hizmetlerini kadınların ihtiyaçları odağında planlaması bir zorunluluk” dedi.

YILDA 12 BİNE YAKIN KADINA HİZMET

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü'nde sosyolog olarak görev yapan Ecem Payçu, şiddete maruz kalan kadınlara yönelik çok sayıda hizmet verdiklerini belirterek, “İki kadın sığınma evimiz ve dört kadın dayanışma merkezimizle yılda 12 bine yakın hizmet üretiyoruz. Hukuki danışmanlık, psikososyal destek, sosyal hizmet yönlendirmesi, sağlık erişimi ve güvenli barınma hizmetleri ücretsiz olarak sunuluyor” dedi.

Şiddete uğrayan kadınların Örnekköy, Hatay, Agora ve Kadifekale’de faaliyet gösteren merkezlere başvurduğunu dile getiren Payçu, özellikle açık alan etkinliklerinin ve bilgilendirme çalışmalarının kadınların ulaşılabilirliğini güçlendirdiğini belirtti.

“HERKES İÇİN EŞİT BİR İZMİR” VİZYONU

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Herkes için eşit ve adil bir İzmir’ vizyonu doğrultusunda çalışmalarını yürüttüğüne dikkat çeken Aktaş, “Yerel Eşitlik Eylem Planı (YEEP) 2025–2027 hedeflerimizi de bu vizyonla hazırladık. Kadın Dostu Kent’i önceliklendiriyoruz. Kadınların kamusal hizmetlerden dışlanmaması, ihtiyaçlarının görünür kılınması ve politikaların kadınların doğrudan katılımıyla şekillendirilmesi bu anlayışın merkezinde yer alıyor. Vatandaşa dokunduğumuz her yerde şiddeti sıfır tolerans ilkesini dönüştürüyoruz ve toplumsal cinsiyet eşitliğini önceliyoruz” dedi.

MAHALLE BOSTANI DOLU DİZGİN SÜRÜYOR

Yerel eşitlik birimlerini İzmir'in dışında Ege bölgesine yaygınlaştırma noktasında çalışmalarının sürdüğüne ve ilçe belediyelerle de iş birliklerinin olduğunu dile getiren Aktaş, “Hem eşitlik birimlerinin kurulması hem de yerel eşitlik eylem planlarının oluşturulması için yerel ağlar da kurmaya başladık. Yakın zamanda Manisa Büyükşehir Belediyesi'yle bir iş birliğimiz oldu. Hem eşitlik biriminin kurulması hem de bu süreçte yerel eşitlik eylem planının yazılması noktasında birlikte çalışıyoruz. Sadece İzmir'in dağlarında değil, her yerde çiçekler açsın istiyoruz. Kadınlara yönelik olarak Kadifekale’den başlattığımız mahalle bostanı projemiz var. Proje kapsamında kadınlar kendi ektikleri sebzeleri hem topluyorlar hem de bu sayede ev ekonomilerine destek olup, sosyalleşiyorlar. Şu an Buca ve Bornova’da da birimlerimiz bu projeyi sürdürüyor. Kadınların sadece yeniden üretim alanında tanımlanması yerine üretimin doğrudan içerisinde olmaları bir kentin bütününü değiştirecek” dedi.

İZBB’NİN 25 KASIM PROGRAMI BAŞLADI

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 25 Kasım için hazırladığı programın dolu dolu olduğunu söyleyen Payçu, “İlk olarak Fransız Kültür Merkezi’nde başlayan etkinliklerde film gösterimleri, yönetmen söyleşileri ve olacak. Etkinlikler Mustafa Necati Kültür Merkezi ve Elhamra Sahnesi’nde devam ediyor. Bu yıl İşçi Filmleri Festivali’nin de destek verdiği programın odağı gençler ve ayrımcılık karşıtı yaklaşım olacak. Aynı zamanda Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği’nin hazırladığı “Zamansız Şarkılar” konseri Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gerçekleşecek. 21 Kasım’da Tarihi Bıçakçı Han’da İklim Eşitsizliğini Kadrajlamak” sergimiz olacak. Sergi, kadınların iklim krizine dair tanıklıklarını görsel bir anlatıyla görünür kılacak. 22 Kasım’da ise Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “Şiddet Gündem Özel” panelinde kadın mücadelesi küresel ve yerel ölçekte ele alınacak. Panelin katılımcıları arasında gazeteci yazar Ayşe Düzkan, Prof. Dr. Özlem Duvak, Prof. Dr. Ebru Işık ve Avukat Zöhre Dalkıran bulunuyor” dedi.

“EŞİTLİĞE YÜRÜYORUM, EŞİTLİĞE SÜRÜYORUM”

Payçu, 25 Kasım Pazar günü gerçekleşecek büyük buluşmada da Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nün, kadınları Kültürpark’ta ağırlayacağını belirtti. Programda; bisiklet etkinliği, yürüyüş, atölyeler, sivil toplum bilgilendirme standlarının yer alacağını söyleyen Payçu, “Önce Karantina Meydanı’ndan hareket eden kadınlar, Alsancak’ta karşılanacak ve hep birlikte ‘Eşitliğe yürüyorum, eşitliğe sürüyorum’ diyerek Kültürpark’a ilerleyecek. Aynı gün saat 16.00–17.00 arasında ulusal ve uluslararası kadın örgütlerinin katılacağı bir video konferans forumu yapılacak” diye konuştu.

HER 10 DAKİKADA 1 KADIN ÖLDÜRÜLÜYOR

Bu yıl tüm dünyada 25 Kasım etkinliklerinin “No Excuse – Şiddetin bahanesi yok” sloganıyla karşılandığını hatırlatan Aktaş, programın yoğunluğunun da bu farkındalığı artırma çabasıyla ilişkili olduğunu söyledi. Aktaş, Her 10 dakikada bir kadın öldürülüyor. Bu gerçeği görünür kılmak ve dayanışmayı büyütmek zorundayız” diye konuştu.

ARAMIZDAN ALINAN KADINLAR İÇİN KOLTUKLAR BOŞ KALACAK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 25 Kasım sürecinde “Kentsel Hizmetlerde Kadın İhtiyaçları Anketi”ni de geniş kapsamlı şekilde uyguladığına dikkat çeken Payçu, “Ayrıca ESHOT ile yapılan iş birliği kapsamında 410 otobüste acil durum hatlarımız duyuruluyor. Aynı zamanda otobüste oturma kuralları dahil yeniden hatırlatmaları toplu ulaşımda afiş çalışmalarımızla gerçekleştiriyoruz. Bir de 25-26-27 Kasım tarihlerinde Disiplinler Arası Sanat Topluluğu’nun bizim müdürlüğümüze ilettiği ‘Boş Koltuk’ farkındalık projesini hayata geçireceğiz. İzmirliler toplu ulaşımda boş kalan koltuklarla karşılaşacak. Bu koltukları, aramızdan alınmış kadınları anmak için boş bırakacağız” dedi.

“ŞİDDETİN BAHANESİ YOK, ÇÖZÜMÜ VAR”

Kadınların şiddetin gölgesinde yaşamaya mecbur olmadığını, dayanışmanın ve doğru kamu politikalarının hayat kurtardığını vurgulayan Aktaş ve Payçu, “Amacımız kadınların hem gündelik hayatında hem de şehrin karar mekanizmalarında kendilerini özgürce var edebilmeleri. Gelin bu eşitlik çemberinde hep birlikte buluşalım. Bu yıl İzmir’de 25 Kasım’ı ‘Şiddetin bahanesi yok, çözümü var. 6284 uygulansın. Buradayım, iyiyim, mücadeleye devam ediyorum’ sözleriyle karşılıyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde sizlerin de yeri hazır” diye konuştu.