GENEL

İzmir trafiğinin kara kutusu açıldı: Yaralanmalı kazaların yüzde 62'si motosikletli

İzmir Emniyet Müdürlüğü, 25-31 Ağustos haftasının yaralanmalı kaza haritasını çıkardı. Rapor, şok edici gerçekleri ortaya koydu: Kentteki her 10 yaralanmalı kazanın 6'sında motosikletler yer alıyor. En sık görülen kaza tipi ise yüzde 40 ile yandan çarpma. Gündüz saatlerinde meydana gelen kazalar çoğunlukta olsa da, veriler kavşaklardaki dikkatsizliğin ve motosikletliler ile yayaların ne denli büyük bir risk altında olduğunun altını çiziyor.

Abone Ol

İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nün, Ağustos ayının son haftasına (25-31 Ağustos 2025) ilişkin yayımladığı yaralanmalı trafik kazası oranları, kentteki en büyük tehlikenin ne olduğunu acı bir şekilde ortaya koydu. İstatistiklere göre, İzmir'de meydana gelen yaralanmalı kazaların ezici bir çoğunluğunda, trafikteki en savunmasız gruplardan biri olan motosikletliler yer alıyor. Rapora göre, bir hafta içinde yaşanan yaralanmalı kazaların tam yüzde 62'si motosiklet kazası olarak kayıtlara geçti. Bu oran, kentte yaşanan her 10 yaralanmalı kazanın 6'sından fazlasında bir motosikletlinin karıştığı anlamına geliyor. Bu korkutucu tablo, bir önceki hafta açıklanan ve 2.890 motosiklet sürücüsüne kask takmamaktan ceza kesildiğini gösteren verilerle birleştiğinde, tehlikenin boyutu daha da netleşiyor. Motosiklet sürücülerinin, otomobiller gibi bir kaporta tarafından korunmuyor olması, en küçük bir çarpışmada bile ciddi yaralanma ve ölüm riskini beraberinde getiriyor. Uzmanlar, bu yüksek kaza oranının ardında, diğer sürücülerin motosikletleri fark etmemesi (kör nokta sorunu), motosiklet sürücülerinin tehlikeli manevraları ve özellikle koruyucu ekipman (kask, mont, eldiven) kullanımındaki yetersizliğin yattığını belirtiyor.

Kavşak bilançosu: yandan çarpmalar lider

Kaza ihlal şekillerine göre yapılan analiz ise, İzmir'deki kazaların en çok nerede ve nasıl meydana geldiğine dair önemli ipuçları sunuyor. Rapora göre, yaralanmalı kazaların en sık görülen tipi, yüzde 40 gibi yüksek bir oranla yandan çarpma oldu. "T-bone" olarak da bilinen bu kaza türü, genellikle araçların birbirine yan taraflarından çarpmasıyla meydana geliyor ve ağır sonuçlar doğurabiliyor. Yandan çarpma kazalarının bu kadar yüksek olması, doğrudan kavşak ihlalleri ile ilişkili. Nitekim raporda, kazaların yüzde 16'sının kavşak ihlalinden kaynaklandığı belirtiliyor. Bu iki veri bir arada okunduğunda, sürücülerin kavşaklara yaklaşırken yavaşlamadığı, geçiş önceliği kurallarına uymadığı veya kontrolsüz bir şekilde kavşağa girdiği anlaşılıyor. Bir önceki hafta açıklanan ve 1.111 sürücüye kırmızı ışık ihlalinden ceza kesildiğini gösteren veri de bu durumu teyit ediyor. Kırmızı ışıkta geçen bir sürücünün, yeşil ışıkta geçiş hakkını kullanan başka bir araca yandan çarpması, bu kazaların en tipik senaryosunu oluşturuyor. Rapordaki diğer kaza türleri ise yüzde 8 ile takip mesafesine uyulmamasından kaynaklanan arkadan çarpma ve yüzde 2 ile ışık ihlali olarak sıralanıyor.

Trafiğin en korumasızları: yayaların payı yüzde 12

İzmir'in kaza raporu, trafikteki bir diğer savunmasız grup olan yayaların da büyük risk altında olduğunu gösteriyor. Oluş şekillerine göre yapılan incelemede, yaralanmalı kazaların yüzde 12'sinin yaya kazası olduğu görülüyor. Motosiklet kazalarının yüzde 62'lik oranıyla birleştiğinde bu rakam, kentteki yaralanmalı kazaların yaklaşık dörtte üçünün (%74) doğrudan en savunmasız yol kullanıcılarını, yani motosikletlileri ve yayaları hedef aldığını ortaya koyuyor. Yaya kazalarının ardında yatan nedenler arasında, sürücülerin yaya geçitlerinde yayalara öncelik vermemesi, aşırı hız, dikkatsizlik ve özellikle seyir halindeyken cep telefonu kullanımı gibi faktörler öne çıkıyor. Geçen haftanın denetim raporunda 1.418 sürücüye seyir halinde cep telefonu kullanmaktan ceza kesilmesi, bu dikkatsizliğin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde, yayaların da karşıdan karşıya geçerken kontrolsüz davranması, yaya geçitlerini kullanmaması veya teknolojik cihazlarla dikkatlerinin dağılması da bu tür kazalara zemin hazırlıyor. Bu veriler, trafik güvenliğinin sadece sürücülerin değil, aynı zamanda yayaların da sorumluluğunda olduğunu hatırlatıyor.

Gündüz yoğunluğu, gece riski

Kazaların meydana geldiği zaman dilimleri incelendiğinde ise ilginç bir sonuç ortaya çıkıyor. Rapora göre, yaralanmalı kazaların yüzde 65'i gündüz saatlerinde meydana gelirken, yüzde 35'i ise gece saatlerinde yaşanıyor. İlk bakışta, gündüz saatlerinin daha tehlikeli olduğu gibi bir algı oluşsa da, bu durum aslında gündüz saatlerindeki trafik yoğunluğunun çok daha fazla olmasından kaynaklanıyor. Milyonlarca aracın aynı anda trafikte olduğu, işe gidiş-geliş saatlerindeki sıkışıklığın ve sürücü stresinin arttığı gündüz saatlerinde kaza sayısının daha fazla olması beklenen bir sonuç. Ancak uzmanlar, kaza sayısının daha az olmasına rağmen gece kazalarının genellikle daha ağır ve ölümcül sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Azalan trafikle birlikte artan hız, yetersiz aydınlatma, sürücü yorgunluğu ve özellikle alkollü araç kullanımı gibi faktörler, gece kazalarının şiddetini artırıyor. Bir önceki haftanın raporunda 564 sürücüye alkollü araç kullanmaktan işlem yapılması, gece yollarındaki bu gizli tehlikenin boyutunu da gözler önüne seriyor. Bu nedenle, gündüz saatleri kaza sıklığı açısından, gece saatleri ise kaza şiddeti açısından ayrı birer risk barındırıyor. İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün açıkladığı bu haftalık kaza raporu, bir dizi rakamdan çok daha fazlasını ifade ediyor. Her bir yüzde, her bir oran, ardında bir insan hikayesi, bir aile trajedisi ve kalıcı bir hasar barındırıyor. Bu rakamlar, trafik kurallarına uymanın bir tercih değil, yaşamsal bir zorunluluk olduğunu tüm İzmirlilere bir kez daha hatırlatıyor.