Eskiden İzmir karması maçları olurdu. Ülkenin en iyi futbolcularını barındıran Ege'nin İncisi kulüplerin en elit isimleri, taraftarın karşısına çıkardı. 1964 yılında Sofya Karması'nı Alsancak Stadı'nda ağırlayan efsane karmanın kadrosuna bir bakalım. Altay'da Varol, Bekir, Numan, Ayfer, Nazmi, Aytekin. Göztepe'de Nevzat, Sabahattin, Gürsel, Fevzi, Nihat. İzmirspor'da Bülent, Tuncay, Ergün, Turgay. Altınordu'da İsmet, Melih, Cenap, Erkan, Sedat. Karşıyaka'da Erol, Ahmet Tuna, Mustafa. Neden yeniden bu tür özel karşılaşmalar olmuyor diye düşünmüyor değil insan. Son dönemde yaptıkları organizasyonlarla öncü olan, TSYD Kupası'nı yeniden düzenleyerek bize nostaljik anları yeniden yaşatan TSYD İzmir Şubesi, eminim bu İzmir karması fikrine soğuk bakmayacaktır. Yeter ki şu nalet karantina dönemi bitsin ve herşey normale dönsün. Ben de son dönemde İzmir'in lokomotif kulüplerinde performansı zirve yapmış oyunculardan bir 11 yapmaya çalıştım. Bakalım ne kadar hem fikiriz? Beto: Sadece İzmir'in değil Türkiye'nin en önemli kalecilerinden Portekizli. Majdan'ı bile unutturan bir performans sergiliyor Beto. Fernando Muslera, Mert Günok ve Uğurcan Çakır'la adı beraber zikredilmesi gerekiyor rahatlıkla. Yaptığı kurtarışlarla Göztepe adına aldığı puanlar, son iki yılda Göztepeli forvetlerin attığı gollerle aldıkları puanlardan eminim çoktur. Performans geçicidir karakter kalıcıdır lafının da en önemli temsilcisi. Takımını, şehri sahiplenişi, karantina döneminde yapılan yardımlara öncülük edişi. Bir daha böyle bir karakter Göztepe'ye zor gelir. Kerim Alıcı: İkizi Barış Alıcı gibi genç öğüten Fenerbahçe'ye değil de sabırla bekleyip, Başakşehir gibi bir proje takımına transfer olursa yeni bir Gökhan Gönül performansı izleriz. Yıllardır büyüyen bir performansla gelen Kerim, hücumcu sağ beklerin en parıldayanlarından. Zeki Çelik'in dahiyane TFF 1. Lig'den Lille'e transfer olması gibi umarım Kerim de Süper Lig'i teğet geçip Avrupa'ya açılır. Ravil Tagir: Altınordu Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu bir röportajında, "Çağlar'dan daha çabuk öğreniyor" söyleminde bulunmuştu Ravil için. Hayal kurmak için çok büyük bir neden değil mi?Markaj yeteneği ve hava topundaki üstünlüğünün üstüne yaptığı topla iyi çıkma sosu sayesinde Ravil, rahatlıkla Çağlar Ağabeyi ile aynı ligde oynayabilir. Milli takım rotasyonu da efsane İtalya catenacosunu bile kıskandırabilir. Merih, Çağlar, Kaan, Ozan. Bir de üstüne Ravil. Abdülkerim Bardakçı: TFF 1. Lig'in başarı garantili stoperi Abdülkerim. Denizlispor, Samsunspor, Adana Demirspor ve Samsunspor'la ya Süper Lig'e çıktı ya da son anda kaybetti. Altyapısında yetiştiği Konyaspor'da bir dönem Süper Lig'de boş gösterme şansını yakaladı ama iyi kullanamadı. Bu sefer Yalçın Koşukavak'ın tedrisatıyla üst lige çıkılırsa, Süper Lig'in aranılan stoperlerinden olur Abdülkerim. Özgür Güler: Herkes Karşıyaka'da Doğukan İnci'yi, kaleci Erdoğan'ı konuşuyor ama alıcı gözle KSK maçlarını izleyenler için işlenmemiş bir elmas Özgür Güler. Kendisi bile farkında değil yeteneğinin. Soner Hoca onun kadife bileklerini ve oyun görüşünün potansiyelinin öyle farkında ki sol bek, sol açık, sol iç ve sağ açık bile oynattı Özgür'ü. Tam bir modern sol bek diyebiliriz. Oyun kuran, sorumluluk alan ve gol atan. Trabzonsporlu Novak gibi. Halil Akbunar: Sonunda beklenen patlamayı bu yıl yaptı Halil Akbunar. Hep inişli çıkışlı grafiyle acaba olmayacak mı Halil'den diye düşünürken, rüştünü ispat etti Göztepeli. Rahatlıkla söyleyebilirim ki 26 yaşında Göztepe'nin efsanelerinden olmayı başardı. Göztepe tarihine adını yazdıracak ilkleri hatırlatmama gerek yok. Doğanlar Stadı'nda kupada Antalyaspor'a attığı uzaktan golü statta izleyebildiğim için çok şanslıyım. O gol kendini ne kadar geliştirdiğinin özeti. Oğulcan Ülgün: Altınordu'nun Timür Temeltaş, Serkan Göksu ve Alican Özfesli ile süregelen iki yönlü orta saha ekolünün son halkası Oğulcan Ülgün. İki ceza sahası içinde basmadık alan bırakmayan, aynı zamanda tekniğiyle de oyun kuran, açan ve pas üçgenleri yaratan bir isim. Rahatlıkla Süper Lig'de oynayabilecek bir yetenek. Andre Castro: Süper Lig'de tüm takımlarda oynayabilecek yeteneğe sahip Andre Castro. Fenerbahçe desen onun gibi bir orta saha yok. Galatasaray'da Lemina, Beşiktaş'ta Atiba'nın yanında rahatlıkla oynar. Göztepe'de ise sezon başı Tamer Tuna döneminde gözden çıkarılacaklar listesine alınmıştı bile. Neyseki İlhan Hoca, Castro'ya takımın direksiyonun verdi. Hem Castro, hem de Göztepe yükselişe geçti. Doğukan İnci: Son dönemde Karşıyaka'nın parlayan yıldızı olan Doğukan İnci, üst lig takımlarına göz kırpıyor. Sahada izleyen bir daha izliyor. Eminim en yakın zamanda futbolseverlerin televizyonda da izleyeceği bir lige gidecektir. Leandro Kappel: Altay'ın Hollandalısı Süper Lig'de oynamayı hakeden bir form yakaladı. Galatasaray'ın Bruma, Garry Rodrigues, Onyekuru, Jesse Sekidika'lı yıllar süren kıvrak siyahi sol açık alışkanlığını devam ettirecek yetenekte Kappel. Tabii 30 yaşındaki bir futbolcuyu Galatasaray alır mı bilinmez ama, korona belasından sonra tüm kulüplerin bütçelerini küçülteceği de aşikar. Marco Paixao: Tanju Çolak ve Mario Jardel'in son sürümü Marco Paixao. Durduğu yerden gol atan, vücudunun her uzvuyla kaleye topu gönderebilen, pozisyon kendisine geldi mi gol yüzdesi çok yüksek olan bir futbolcu Paixao. Yaşsız futbolculardan olan Portekizli umarım oynayabildiği kadar devam eder Altay'da