İzmir, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan gibi uzmanların "İzmir çevresi gergin" uyarılarıyla teyakkuz halindeyken, şehrin en gözde semtlerinden Güzelyalı'da yaşananlar "bu kadarına da pes" dedirtti. Konak ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi'nin 56. Sokağı'nda bir internet firması adına çalıştığını söyleyen görevlilerin, apartmanların dış duvarlarını matkapla delerek fiber optik kablo döşemeye başlaması mahallede büyük bir infiale neden oldu. Son dönemde art arda yaşanan sarsıntılar ve deprem uyarıları nedeniyle binalarının güvenliğinden endişe duyan vatandaşlar, apartmanlarının taşıyıcı sistemlerine zarar verildiği gerekçesiyle duruma sert tepki gösterdi. Mahalle sakinleri, hiçbir izin alınmadan ve bilgi verilmeden yapılan bu pervasız müdahaleye karşı yetkilileri göreve çağırdı.
'Evler başımıza mı yıkılsın?'
Güzelyalı 56. Sokak sakinleri, sabah saatlerinde ellerinde merdiven ve matkaplarla beliren firma görevlilerini görünce neye uğradıklarını şaşırdı. Görevliler, "Fiber internet kablosu döşüyoruz" diyerek, apartmanların dış cephelerinde delikler açmaya başladı. Durumu fark eden ve müdahale eden apartman sakinleri, özellikle binaların kolon ve kirişlerine yakın noktalarda yapılan bu işlemin bina statiğini tehlikeye atabileceğini belirterek görevlileri uyardı. Bir mahalle sakini, "Zaten her gün deprem olacak diye korkuyla yaşıyoruz. Şimdi bir de gelmişler, kafalarına göre apartmanı deliyorlar. Bu binaların bir projesi var. Açılan her delik, olası bir depremde binanın zayıf noktası haline gelebilir. İnternet hizmeti alacağız diye evlerimiz başımıza mı yıkılsın?" diyerek tepkisini dile getirdi.
Deprem endişesi zirvedeyken gelen sorumsuzluk
İzmir'in son günlerde sık sık depremlerle sallanması ve uzmanların kentin birçok noktasını "riskli" olarak işaret etmesi, vatandaşların bina güvenliği konusundaki hassasiyetini en üst düzeye çıkarmış durumda. Özellikle eski yapı stokunun yoğun olduğu Güzelyalı gibi semtlerde yaşayanlar, en ufak bir sarsıntıda büyük korku yaşıyor. Tam da böyle bir dönemde, bir ticari şirketin kâr amacı güderek, binaların yapısal bütünlüğünü hiçe sayan bir tavırla hareket etmesi, sorumsuzluk olarak nitelendirildi. Vatandaşlar, bu tür altyapı çalışmalarının belediyeler, mühendis odaları ve apartman yönetimlerinin onayı ve denetimi olmadan yapılamayacağını vurguluyor. Firma görevlilerinin ise "Biz talimatı uyguluyoruz" şeklindeki savunmaları, tepkileri daha da artırdı.