Yazımın başlığı kulağa ne kadar da yabancı...Yaşadığımız coğrafyada kasırga nedir bilmeyiz biz.
Aşinalığımız, ağırlıklı olarak Amerikan filmlerinden izlediğimiz kadardır.
Ne var ki günlerdir İyon Denizi'nden yola çıkmış, İzmir ve çevresine doğru seyreden bir kasırganın varlığından söz ediyoruz.
Uzmanlara kulak verdik, pür dikkatiz.
Yunanistan'ı kara üzerinden geçerse, öfkesi bir nebze azalırmış; deniz üzerinde bir rota belirlerse şiddeti fena olacakmış.
“Önlemlerinizi alın” diyorlar. İyi de nasıl?
Yine filmlerde gördüğümüz gibi kapıya, bacaya tahta mı çakalım? Gerek yokmuş...
Bu sabah bir meteoroloji yetkilisini dinledim:
“O günü evde geçirmekte fayda var. Balkonlardan uçabilecek eşyaları içeri alın” dedi.
Tropik fırtına kararlılığından vazgeçmez, Akdeniz üzerinden ters yöne dönmezse pazar günü bizi vuracakmış.
Hava tahmincileri bu doğa olayını “Kırbaç Kasırgası” olarak adlandırdı.
Amerika'da kasırgalara dönüşümlü olarak bir kadın bir erkek ismi veriliyor. Meteoroloji merkezi her yıl 21 isimden oluşan 6 liste oluşturuyor. İsimler de bu tablodan seçiliyor.
Yapılan bir araştırmaya göre kadın ismi verilen kasırgalar, erkek ismi verilenlerden çok daha ölümcül.
Illinois Üniversitesi'nden Kiju Jung adlı bir doktora öğrencisi, ABD'yi vuran 94 kasırgayla ilgili verileri incelemiş ve kadın ismi taşıyan kasırgaların, beş kata kadar daha fazla ölüme neden olmasının algı kaynaklı olduğu sonucuna varmış.
Jung, “Erkek güç ve saldırganlıkla ilişkilendirilirken, kadın sıcaklık ve pasiflikle özdeşleştiriliyor. Bu algı nedeniyle de, insanlar örneğin Victoria gibi kadın isimleri taşıyan kasırgalarda, Victor gibi erkek isimli kasırgalara göre daha az önlem alıyor” diyor.
Acı tecrübeler yaşadığımız bir deprem ülkesindeyiz İlk kez hiç tanımadığımız, deneyimlemediğimiz büyük bir tehdit var.
Umalım ki 'doğa ana” bizim ona davrandığımız gibi hoyrat olmasın. Kıyamasın... Vurup, yıkıp, geçip, sellerde boğmasın...