GENEL

İzmir Çeşme Alaçatı'da denize hançer: Doğa katledilirken susmayacağız

Çeşme Alaçatı'da bir işletmenin, kamuya ait sahili ve denizin içini betonla kapladığı iddia edildi. Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ahmet Güler, "Rant için doğa katlediliyor" diyerek kan donduran görüntüleri paylaştı ve Kıyı Kanunu'nun açıkça çiğnendiğini belirtti. Güler, kaçak inşaat ve kıyı işgali için hem Bakanlığa hem de Çeşme Belediyesi’ne başvurduklarını ve "Doğa katledilirken susmayacağız" diyerek sürecin takipçisi olacaklarını açıkladı.

Abone Ol

Türkiye’nin ve Ege'nin sörf cenneti olarak bilinen, doğal güzellikleriyle korunan Alaçatı, son yılların en büyük çevre ve kıyı ihlallerinden biriyle gündemde. Bölgenin en bilinen işletmelerinden biri olan "Alaçatı Surf and Paradise Club"ın, Kıyı Kanunu'nu hiçe sayarak kamuya ait sahili ve denizin içini betonla kapladığı iddiaları, bölge halkını ve çevrecileri ayağa kaldırdı.

Sosyal medyada paylaşılan ve hızla yayılan görüntüler, betonun denize doğru taştığını, kıyının doğal yapısının geri dönülmez bir şekilde tahrip edildiğini ve kamusal alanın özel bir işletme tarafından gasp edildiğini gözler önüne serdi. Bu durum, "rant uğruna doğanın katledilmesi" olarak yorumlanırken, hukuksuzluğun durdurulması için resmi adımlar atıldı.

'Sahiller halkındır' ilkesi göz göre göre çiğnendi

Tepkilerin odağındaki işletmenin yaptığı iddia edilen uygulama, Türkiye'nin anayasal güvence altındaki Kıyı Kanunu'na taban tabana zıt. İlgili kanun, kıyı kenar çizgisinden itibaren sahil şeritlerinin "devletin hüküm ve tasarrufu altında" olduğunu ve istisnasız "kamu yararına" kullanıma açık olması gerektiğini emrediyor. Kıyıların özel mülkiyete konu edilmesi, çitlerle çevrilmesi, betonlanması veya doğal yapısının bozularak denizin içine müdahale edilmesi kesinlikle yasak.

Ancak Alaçatı'dan gelen görüntüler, bu yasanın en cüretkar biçimde delindiğini ortaya koyuyor. İddialara göre, işletme sadece kendi alanını genişletmekle kalmamış, denizin içine doğru beton dökerek kaçak inşaat yapmış ve kıyının doğal ekosistemine geri dönülmez bir zarar vermiştir. Çevreciler, bu müdahalenin sadece bir kıyı işgali değil, aynı zamanda Ege'nin en değerli koylarından birine karşı işlenmiş ağır bir suç olduğunu belirtiyor.

Kent konseyi başkanı Güler isyan etti: 'Kimsenin babasının malı değil!'

Bölgedeki "beton işgaline" en sert tepki Çeşme Kent Konseyi Başkanı Ahmet Güler'den geldi. Güler, "Doğa Yine Rant İçin Katlediliyor" başlığıyla yaptığı zehir zemberek açıklamada, yaşananları bir "doğa katliamı" olarak nitelendirdi.

Güler, durumu şu sözlerle anlattı: "Alaçatı’da bir işletme denizin içine kadar beton dökerek kıyıyı tahrip etmiş, kamuya ait sahili kendi mülkü gibi işgal etmiş ve açıkça kaçak inşaat yapmıştır. Bu görüntüler, Ege’nin en değerli koylarından birinin nasıl göz göre göre yok edildiğinin kanıtıdır."

Kıyıların yasal statüsünü ve kamusal niteliğini hatırlatan Güler, "Rant uğruna doğa yok edildi" diyerek tepkisini dile getirdi. Açıklamasını sert bir uyarıyla tamamlayan Güler, "Çeşme’nin denizi, sahili, kumu; kimsenin babasının malı değildir. Burası hepimizin ortak yaşam alanıdır. Doğa katledilirken susmayacağız!" ifadelerini kullandı.

Gözler bakanlık ve belediyede: Sürecin takipçisi olunacak

Çeşme Kent Konseyi Başkanı Güler, sadece tepki göstermekle kalmadı, hukuksuzluğun durdurulması için derhal harekete geçtiklerini de duyurdu. Yaşanan bu ağır ihlale karşı hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na hem de Çeşme Belediyesi’ne resmi başvuruların yapıldığını açıkladı.

Güler, "Bu hukuksuzluğun sorumluları hakkında gerekli başvurular yapılmıştır. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız" diyerek, konunun peşini bırakmayacaklarının sinyalini verdi.

Kıyılardaki kaçak yapılaşmalar konusunda sicili pek de parlak olmayan Çeşme'de, bu son ve cüretkar müdahalenin nasıl bir yaptırımla karşılaşacağı merak konusu oldu. Çevreciler, bu tür ihlallerin cezasız kalmasının, Ege kıyılarındaki diğer işletmeleri de benzer hukuksuzluklar için cesaretlendireceğinden endişe ediyor.

Çeşme Belediyesi'nin derhal bölgeye giderek inşaatı mühürlemesi ve kaçak yapıyı yıkması, Bakanlık ekiplerinin ise Kıyı Kanunu'na muhalefetten ve çevreye verilen zarardan dolayı ilgili işletmeye en ağır idari para cezalarını uygulaması bekleniyor. Alaçatı'nın doğal yapısını bozan bu betonlaşmanın, Ege'nin eşsiz koylarındaki rant talanına karşı bir milat olup olmayacağını, yetkili kurumların atacağı adımlar belirleyecek.