Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı İzmir ve Manisa’yı kapsayan ve kentlerin geleceğini belirleyecek 1/100 binlik imar planları askıdan indi. Yeni planlama ile her iki kentin de bugüne oranla iki kat daha fazla betonlaşacağı öne sürülüyor.

Her geçen gün hızla çarpık yapılaşan İzmir ve Manisa şimdilerde yeni ve yoğun bir yapılaşmanın arifesinde. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir ve Manisa için 1/100 binlik imar planları hazırladı, planlar askıdan indi. Meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları planı “İzmir’i, İstanbul’a benzetmenin bir yolu” olarak tanımlıyor.

Bu planlamayla kentin imar yoğunluğunun en az iki katına çıkacağı ve nüfus, büyüme artışı gibi hedef alınan kriterlerin gerçeği yansıtmadığı iddia ediliyor.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer planlamanın çelişkilerle dolu olduğunu vurgulayarak, hiçbir oda, baro, meslek kuruluşundan görüş alınmadığına dikkat çekiyor.

Şehir Plancıları İzmir Şubesi olarak dava açmaya hazırlandıklarını vurgulayan Özlem Şenyol Kocaer’le birlikte yeni imar planını masaya yatırdık.

Bakanlığın planlamasını; tarım alanlarını sanayi ve kentsel gelişme alanına dönüştürme çabası gördüklerini anlatan Kocaer’e göre İzmir kamuoyu bu konuda çok dikkatli olmak zorunda.

Kocaer, “Elbette bizler gücümüzün yettiği ölçüde yanlış yapılaşmalara direneceğiz ama İzmirlilere de iş düşüyor. Doğacak yanlışlıkların bedelini bu imar planını hazırlayanlar değil tüm kentliler ödeyecek” diyor.

Özellikle yeşil alanların ve kent hinterlandı içinde son kalan korunması gerekli doğal alanların ve verimli tarım arazilerinin hedef alındığını vurgulayan Şehir Plancılarının genç başkanıyla birlikte bazı ilçelerde yaşanacak değişimleri başlıklar halinde sıraladık.

Bakın, İzmir için öncelikle neler değişecek?

Uzundere ile Limontepe arasında otoyolun güneyinde kalan kısım üniversite olarak planlanıyor ve yeni fuar alanına kadar olan ormanlık ve engebeli arazi kentsel gelişme alanı olarak belirleniyor. Ayrıca otobanın kuzeyinde kalan Uzundere mevkiinde halen kentsel dönüşüm çalışmaları sürerken ve kurumsal firmalar siteler kondururken bu alanın orman içine, yeşilin yoğun olduğu Tırazlı Köyü’ne doğru yapılaşma yaşanmasına yol açacak.

Özelikle arkeolojik sit alanları olan halen gün yüzüne çıkarılmamış kalıntıları bulunan Klazomenai antik kentinin yer aldığı İskele mevkiinde ve İstanbulluların yarattığı yoğun taleple emlak fiyatlarının olağanüstü artış gösterdiği Kekliktepe bölgesinde imar daha da yoğunlaşırken, yeşil alanlar yok değenecek kadar azalacak. Ayrıca İçmeler mevkiinde kentsel gelişim alanları ile daha altyapısı, kanalizasyonu bile bulunmayan Gülbahçe ve İçmeler bölgesinde yoğun yapılaşma öngörülüyor.

Bornova’da kamu kullanımına tahsis edilen geniş alan (şehir hastanesi olarak düşünülen mevki) arkasında üniversite alanı belirlenmiş gibi gözükmekte ancak buna paftalarda detaylı yer verilmemiş durumda. Tam anlaşılmıyor. Bu durum bölgede kalan son boşluğun da imara açılması anlamına gelmekte.

Ayrıca Karaçam Köyü’nün yerleşim alanından uzak parsel bazında bir alan, Çiçekli Tabiat Parkı’nın bitişiğinde, yürürlükteki İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı’nda “ Ağaçlandırılacak alan” kullanımlı ve 1. Derece Doğal Sit Alanı sınırları içerisinde yer alıyor. Bu da alanın bir süre sonra yapılaşmaya açılacağı işaretini vermekte.

Balçova İnciraltı Turizm Alanı olarak belirlenmiş kıyı kesiminde EXPO sürecinde geçtiğimiz yıllarda onaylanmış imar planları mahkemece iptal edilmiş olmasına rağmen alanın tamamının turizm alanı olarak yapılaşmaya açıldığı görülüyor. Bakanlık planlama ile ilgili tüm yetkiyi Balçova Belediyesi’ne devretti. Belediye 1/5000 öi 1/1000 ölçekli planlamaları yapacak. Belediye her ne kadar hakkaniyetli davranacağız açıklaması yapsa da Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya yaklaşımını “Siz her tarafa konut yapacaksınız ama buraya gelince yeşil alan diyeceksiniz” diye açıklıyor.

Kemalpaşa’da geniş orman ve tarım arazilerinin olduğu, zemin açısından yerleşime uygun olmayan iki alan; tercihli turizm ile golf alanı olarak işaretlenmiş. Bu durum daha fazla betonlaşma yaratabilir. Planda batıda kalan ormanlık, doğal ve ağaçlık alansa tarım arazisine çevriliyor. Ormandan çevrilen yerlerle ağaçların kolayca kesildikten sonra bir müddet tarım arazisi görünümü ve ardından kaçak villalara fırsat yaratılması muhtemel. Arıkbaşı ve Taşkesik kuzeyinde bulunan devasa kısım ise kamu kuruluşlarına ayrılmış ancak o kadar alan gerektirecek düzeyde nasıl bir kamu kuruluşu olacağı merak konusu.

Seferihisar ilçesi özellikle Sığacık yönünde genişletiliyor ve bu alanda mevcut o tarım arazileri, fuar alanı olarak belirlenmiş. Plana göre Seferihisar ile Sığacık boş yer kalmayacak şekilde birleşecek ve buralarda çayır ve mera olarak planlanan alanlarda villa yapılaşmasının önü açılacak. Seferihisar “slowcity” özelliğini kaybedecek

Güzelbahçe-Seferihisar yolu üzerinde sağlı sollu kentsel gelişim alanları planlanmış. Özellikle tarım arazilerinin olduğu bu alanlarda yol boyunca yeni yapılacak villalara zemin hazırlanıyor.

Bergama’nın kuzeydoğusunda Yortanlı Barajı’nın etrafında bulunan ormanlık arazi Paşaköy turizm alanı olarak belirlenmiş. Söz konusu alan kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi/turizm merkezi olarak çevrelenen alan içerisinde yer alıyor.

Menemen’de bulunan Kâtip Çelebi ve Bakırçay Üniversitelerine rağmen yeni bir üniversite alanı daha belirlenmiş ve Harmandalı ile Menemen arasında kalan bu üniversite alanının etrafında yapılaşma bölgesi belirlenerek yüksek nüfus artışı öngörülmüş.

Dikili’nin kuzeyinde turizm alanı sahil şeridi boyunca genişletilecek. DSİ sulama alanları ihtiyaçtan fazla turizm amaçlı yapılaşmaya açılmış duruma. Kabakum ve Salihler Mahallerinde ‘Ttercihli Kullanım Alanlarının” eklendiği görülüyor.

Ödemiş’te mevcut tarım arazileri planda kentsel gelişim alanı olarak belirlenmiş. Verimli araziler imara açılarak ovaya yerleşim artarken bölgenin çukurda kalmasından ötürü hava kirliliği yoğunlaştı. Trafik sorunları da önemli ölçüde artış gösterecek.

Karaburun’da geniş askeri kesimin arkasında kalan tarım alanları de kentsel gelişim alanı olarak belirlenmiş, Karaburun merkez ve Mordoğan ihtiyaç fazlası alan imara açılarak burada öngörülen 3 kat nüfus artışının zemini hazırlanıyor.

Selçuk girişinde büyük bir alan TOKİ’ye ayrılmış gözüküyor. Bayındır’da doğu ve batı yönünde yine tarım arazileri kentsel gelişim alanı haline getirilmiş.