Haber dün “İyilik’te uzlaşılamadı” başlığıyla 9 EYLÜL’ün manşetiydi: “Karşıyaka’da bir AVM’deki down sendromlu çocukların çalıştığı İyilik Atölyesi’nde kafenin sahibi şirket ile İzmir Down Sendromu Derneği projede yolları ayırma kararı aldı. Dernek Başkanı Gülnaz Rodoplu, yönetimin kendilerine mobbing uyguladığını ve çocukların birçok sıkıntılar yaşamasına neden olduğunu dile getirdi. Firma sahibi Ramazan Demir de 'Anneler kendi isteğiyle ayrıldı. Dezavantajlı çocukların anneleri olmak, onların çok haklı olduğu ve en iyi anne olduğu anlamına gelmiyor' açıklamasını yaptı.’’

****

İyilik Atölyesi, down sendromlu çocukların anneleriyle beraber yer aldığı bir sosyal sorumluluk projesi. Kafe de iki yıldır down sendromlu bireylerin çalıştığı, eğitim de gördüğü, böylelikle rehabilite olduğu ve sosyal yaşama uyum sağlamaya çalıştığı projenin bir parçası. İyilik Atölyesi bugüne kadar 50'nin üzerinde down sendromlu çocuğun sigortalanıp sosyal hayata yürümesine olanak tanırken, çalışma, sorumluluk ve özgüven duyguları ile de bireylere istihdam yarattı.

İyilik Atölyesi Kafe’nin hedef kitlesi; ülke çapındaki tüm dezavantajlı kişi ve gruplar.

Özel bireylerin çalıştıkları ve toplumla iç içe oldukları İyilik Atölyesi Kafe destekçi olarak ise; dezavantajlı grupların maddi manevi ihtiyaçlarına katkı sağlamak, onlarla vakit geçirmek, paylaşmak, değer katmak ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek isteyen tüm kişi ve kurumları hedeflemekte. Sloganları da çok zarif; "İyilik bulaşıcıdır!"

****

Gelgelim İyilik Atölyesi Kafe bugüne kadar sürekli sıkıntılar yaşadı. Geçen yıl kira anlaşmazlığı yüzünden kafenin taşınması gündeme gelmişti. Aralarında, Ahbap Platformu Başkanı Sanatçı Haluk Levent'in de olduğu gönüllüler, sorunun çözümüne katkı sunmuştu. Kafe de faaliyetini sürdürebilmişti günümüze kadar.

Şimdi de projede yol ayrılığı!

Yine üzülecek o melek çocuklar.

Bundan sonra ne olur, gelişmeleri izleyeceğiz

***

Geçen yıl Mart'ta kafenin yer aldığı AVM’de Yılmaz Özdil’in "Mustafa Kemâl" kitabının imza günü vardı. Uğur Dündar usta, meslektaşım Gökmen Ulu ile etkinliğe gitmiştik. Sohbet sırasında Yılmaz Özdil, alt kattaki İyilik Atölyesi’nden söz etmiş, mutlaka ziyaret etmemizi istemişti. Bizler de imzadan sonra İyilik Atölyesi Kafe'ye gitmiş, pırıl pırıl mekana hayran olmuştuk. Renk renk, sırtlarında iyilikle ilgili sempatik sloganların yazılı tişörtlü çocuklar çok sevinmiş etrafını sarıp, sohbete koyulmuşlardı Uğur Dündar'la. Fotoğraf çektirme isteklerini de tek tek yerine getirmişti usta. Oldukça keyifli zaman geçirmiş, sonrasında da sık sık ziyaret etmiştik kafeyi...

****

Yazıyı yazarken, eski CHP Milletvekili Cerrah Ceyhun İrgil'e konudan söz edince aynen şunları söyledi dostum: "İngilizce'deki 'düşmek, çökmek, yıkılmak' anlamına gelir 'fall down'. Down sendromlu çocukları 'fall down' etmesinler Atilla Abi. İyilik kazanmazsa; downlu çocuklar 'fall down' olacak. İyilik kazansın, down sendromlu çocuklar ve aileleri 'fall down' olmasın!"

****

"Bir insanın yaşamının en önemli kısmı, iyilik ve sevgi adına yaptığı küçük, isimsiz ve anımsanmayan eylemleridir" der İngiliz şair William Wordsworth. Tolstoy sözüdür: "Sadelik iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.” Beethoven de ne güzel söylemiştir;

"İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Bütün mesele; büyük

görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır!..''

O zaman sormalı Ataol Behramoğlu gibi; "İyilik kötülüğe yenik düşerken/ Kötülükten yana değilsen eğer/ Neresi olmalı bulunduğun yer?"

Neresi olacak; İyilik olacak iyilik!

İyilik Atölyesi olacak...

İyilik Atölyesi'ne dokunmayın!

İyilik kazanmalı!..