İstiklâl Harbi
Nasıl bir İstiklal Harbi bu?
İstiklal Harbi, büyük savaş sonrası orduları dağıtılmış, Sevr ile paramparça edilmiş, ülkesinin dört bir yanı düşman çizmeleriyle çiğnenmiş bir ulusun, yalın ayağıyla, nasırlı elleriyle, kırık süngüsüyle, dişiyle, tırnağıyla, kanıyla canıyla verdiği topyekun bir savaş değil miydi?
İstiklal Harbi bir başka ülkenin toprak bütünlüğüne, siyasal rejimine müdahale sonucu mu ortaya çıkmıştı? Yoksa tüm emperyal güçlerin vatan toprağımıza saldırısı sonucu ortaya çıkan bir müdafaa savaşı mıydı?
Tamam bugün de ülkemiz, onu bölmek parçalamak isteyen emperyal güçlerin ve onların maşalarının tehdidi altındadır. Ancak bu tehdidin oluşmasında, 14 yıllık iktidarlarının hiç mi rolü yoktur?
Bölgeyi bölmeyi amaçlayan en önemli projelerden “Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı kimdi?”
Sessiz, sakin Suriye sınırının bugünkü hale gelmesinde “Şam'da cuma namazı kılacağız” söylemlerinin hiç mi rolü olmadı sanıyorsunuz?
Rus uçağının düşürülmesinin açtığı yaralar hala kapanmadı.
Batı ülkelerinin karşımıza alınmasında, Avrupa Birliği kriterlerinin çiğnenmesinin etkisi yok mu?
Bitmek üzere olan PKK terör örgütünün yeniden sahneye çıkmasında açılım süreci saçmalığı nasıl bir rol oynamış olabilir acaba?
İslamcı terör örgütü IŞİD'e uzun süre “Bunlar öfkeli Müslüman gençler” demediniz mi?
FETÖ konusunda hiç devekuşunu oynamayın. Bakın kurucu üyeniz Abdüllatif Şener bile partinizdeki herkesin FETÖ'ye bulaştığını iddia ediyor.
Şimdi bunlarla savaşmayı ikinci İstiklal Harbi olarak göstermeye çalışıyorsunuz.
Bugün yalnızca uyguladığınız yanlış politikaların ceremesini çekiyoruz. Suriye'den adını hiç bilmediğimiz yerlerden ardı ardına şehit haberleri geliyor. Beş yıl önceki sakin Suriye sınırı şimdi tamamen PKK-PYD'nin elinde. Hala gelecek ay Ankara'da Kürdistan konsolosluğu açacağınızı söylüyorsunuz.
Bunun şimdiki adı terörle mücadeledir. Ancak yanlış politikaların sürdürülmesi halinde gerçek bir İstiklâl Savaşı'na dönüşmesi kaçınılmazdır.