DÜNYA

İrlanda'dan Eurovision'dan İsrail boykotu!

2026 yılı bütçesinde faize ayrılan payın 3 trilyon liraya fırlaması, ekonomik öncelikler ve sosyal adalet tartışmalarını alevlendirdi. Yaklaşık 5 milyon memur ve işçinin bir yıllık maaş toplamı olan 4,9 trilyon liraya karşılık, borç faizlerine neredeyse bu rakamın üçte ikisi kadar bir kaynağın ayrılması, "kaynaklar kime akıyor?" sorusunu gündeme getirdi. Uzmanlar, bütçenin artan faiz yükü altında ezildiğini ve kamuda tasarruf söylemlerinin lafta kaldığını belirtiyor.

Abone Ol

Avrupa'nın en büyük müzik ve kültür etkinliği olan Eurovision Şarkı Yarışması, 2026 yılında 70. yılını kutlamaya hazırlanırken, sahne ışıklarının arkasında ciddi bir siyasi kriz ve bölünme yaşanıyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ve devam eden insanlık dramı, yarışmanın "müzik birleştirir" sloganını boşa çıkarırcasına, katılımcı ülkeler arasında derin bir çatlağa neden oldu. Geçtiğimiz aylarda İspanya'nın başlattığı ve "İsrail katılırsa biz yokuz" restiyle gündeme gelen boykot tehdidine, şimdi de yarışmanın en ikonik ve başarılı ülkelerinden biri olan İrlanda katıldı. İrlanda'nın kamu yayıncısı RTE, İsrail'in 2026 yarışmasına katılımının devam etmesi halinde, ülkenin yarışmadan çekileceğini resmen duyurdu. Bu gelişme, Avrupa Yayın Birliği (EBU) üzerindeki baskıyı artırırken, Eurovision'un geleceğini de belirsizliğe sürüklüyor.

'Vicdanen kabul edilemez'

Yarışmada yedi birincilikle en çok kazanan ülke unvanını elinde bulunduran İrlanda'nın bu kararı, Avrupa kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İrlanda kamu yayıncısı RTE, yaptığı açıklamada, Temmuz ayında yapılan Avrupa Yayın Birliği (EBU) Genel Kurulu'nda bazı üyelerin İsrail'in yarışmaya katılımına dair ciddi endişelerini dile getirdiğini belirtti. RTE, bu endişelere rağmen EBU'nun somut bir adım atmaması halinde kendi kararını uygulayacağını net bir şekilde ifade etti: "İsrail’in katılımı sürerse İrlanda 2026 Eurovision Şarkı Yarışması’nda yer almayacak. Nihai kararımızı, EBU’nun alacağı karar sonrası vereceğiz."

Açıklamanın en can alıcı kısmı ise, boykot kararının gerekçesinin insani ve vicdani değerlere dayandırılması oldu. Yayıncı kuruluş, "Gazze’de devam eden ve korkunç boyutlara ulaşan can kayıpları karşısında İrlanda’nın yarışmaya katılımı vicdanen kabul edilemez," ifadelerini kullandı. RTE ayrıca, Gazze'de gazetecilerin hedef alınması, uluslararası basının bölgeye erişiminin engellenmesi ve rehinelerin durumu gibi konulardan da derin endişe duyduklarını belirterek, konunun sadece bir siyasi tavır değil, temel insan hakları meselesi olduğunun altını çizdi.

İspanya'dan 'soykırımcı hükümet' suçlaması

İrlanda'nın bu çıkışı, İspanya'nın geçtiğimiz haftalarda yaktığı boykot ateşini daha da alevlendirdi. İspanya Kültür Bakanı Ernest Urtasun, ülkesinin gelecek yılki Eurovision'a katılımının, İsrail'in durumuna bağlı olduğunu açıkça belirtmişti. Urtasun, "Hiçbir şey olmuyormuş gibi İsrail’in uluslararası etkinliklere katılımını normalleştiremeyiz. Yarışmaya katılan, bireysel bir sanatçı değil; ülke vatandaşları adına sahneye çıkan bir temsilcidir," diyerek, Eurovision'un apolitik bir platform olamayacağını vurguladı.

Urtasun, daha da ileri giderek, İsrail hükümetini "soykırımcı" olarak nitelendirdi ve Gazze'de yaşananları kınamanın antisemitizm (Yahudi düşmanlığı) olmadığını savundu. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez'in de daha önce EBU'ya İsrail'in yarışmadan men edilmesi yönünde çağrı yaptığını hatırlatan Urtasun, Ukrayna'yı işgalinin ardından Rusya'ya uygulanan yaptırımların, Gazze savaşı nedeniyle İsrail'e de uygulanması gerektiğini belirtti. Bu durum, Avrupa içinde Filistin davasına destek veren ve İsrail'in politikalarını en sert dille eleştiren ülkelerin başında İspanya ve İrlanda'nın geldiğini bir kez daha gösterdi.

EBU baskı altında: Rusya emsali tartışılıyor

Gözler şimdi, tüm bu baskıların merkezindeki kurum olan Avrupa Yayın Birliği'ne (EBU) çevrilmiş durumda. EBU, bugüne kadar "yarışmanın siyaset dışı bir etkinlik olduğu" tezini savunarak, İsrail'in üyeliğini askıya alma veya yarışmadan men etme yönündeki çağrılara direndi. Ancak İspanya ve İrlanda gibi iki önemli ülkenin açıkça boykot resti çekmesi, EBU'nun bu konuyu yeniden değerlendirmesini zorunlu kılabilir.

Tartışmaların merkezinde ise Rusya emsali bulunuyor. 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından EBU, Rusya'nın üyeliğini askıya almış ve ülkeyi Eurovision'dan men etmişti. Boykot yanlısı ülkeler ve kamuoyu, aynı ilkesel duruşun, uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail için de gösterilmesi gerektiğini savunuyor. EBU'nun bu çifte standardı nasıl açıklayacağı ve üye ülkeler arasındaki bu derin bölünmeyi nasıl yöneteceği merak konusu. 2026 yılında 70. yılını Viyana'da büyük bir şölenle kutlamayı planlayan Eurovision'un, bu siyasi krizin gölgesinden nasıl çıkacağı, önümüzdeki aylarda EBU'nun atacağı adımlara bağlı olacak. Ancak şu bir gerçek ki, Gazze'deki dram devam ettiği sürece, Eurovision sahnesindeki notaların, siyasetin ve vicdanın sesini bastırması pek de mümkün görünmüyor.